Merkez Bankası’nın aylık yayınladığı beklenti anketinde yılsonu enflasyon beklentisi %10,1. Hükümetin enflasyon hedefi ise %8,5 olacağı ısrarında… Bankaların mevduata verdiği faiz ise %10 civarında seyrediyor.
Bu durumda 100 lirasını mevduatta değerlendirenin yılsonu faiz kazancı 10 lira olacak. Bundan kesintileri düşersek eline geçecek net; 8,5 lira. Enflasyon hedefi tutturulsa dahi reel faiz, en iyi ihtimalle 0 (yazı ile sıfır) olacak. Üstelik bu hesaba yarınki MB toplantısında alınacak muhtemel faiz indirimi dâhil değil.
Tasarruf sahibi mevduat seçeneğinde, enflasyona yenik düşüyorsa (negatif reel faiz) nasıl davranır? Lira, nereye doğru seyreder? Bu soruya cevabı, şu anda negatif reel faizle yol olanların tutumu üzerinden cevaplayayım.
Avrupa Birliği’nde 11,7 trilyon Euro, negatif faizde… Bunun anlamı, mevduatını bankalarda tutanlar, bırakın nemalanmayı, yılda toplam 800 milyar Euro bedel ödüyor. Hal böyle iken %80’i bekliyor %20’si ise başka mecraları deniyor.
Bizim başka mecralarımız neler olabilir? Borsa? Şu anda ralli sürecinde, rekora koşuyor fakat dar alanda, küçük bir zümrenin öyküsü bu. Altın? 3,500 tonu zaten yastık altında iken buraya yönelebilir ki ekonomi için hiç iyi değil bu.
Döviz? Halen 194,5 milyar $ buraya park etmiş durumda ve getirisi hâlihazırda negatif. Üstelik %2,5’lik komisyon alınıyor. Gayrimenkul? Uzun süre cazip hale gelemeyecek kanaati yaygın. Katılım bankacılığı? Reel kazancı garanti etmedikleri sürece onların da işi zor…
YATIRIM YA DA TÜKETİM İŞTE BÜTÜN MESELE BU
Mevduat faizi negatifte… Kısaca enflasyon nemayı kemiriyor, reelde kaybettiriyor. Umulur ki mevduattan kopan lira; yatırımlara yönelsin ama güven ve hukuk iklimi buna henüz uygun değil.
Geriye tüketim kalıyor. Zaten %5’lik büyümenin belkemiği de tüketimden gelecek gibi görünüyor. Bu da bizi niteliksiz büyüme döngüsüne sokacaktır. Son olarak bir mini uyarı; Ev tipi kasa satışlarındaki artışa dikkat çekmek isterim.