Kamu otoritesi OSB’lerin oyun alanındaki boşlukları daraltıyor. Buna kamu dışındaki kesimlerin oyun alanı demek daha doğru olabilir. Amaç muhtemelen OSB yatırımlarına hız kazandırmak için bu alanın aktörlerine kamu ciddiyetini, ağırlığını hissettirmek! Algılanışı ise bir OSB yöneticisinin dediği gibi “Kamu bizim rant peşinde koştuğumuzu düşünüyor” ifadesinde kendini buluyor.
Bu bakış farklılığının somut işaretleri ile dolu olan son yönetmelik değişikliğinin daha sıcak etkilerini yaşayacağımız düşüncesindeyim. Somutlaştığı zaman konuşuruz.
Bir yandan belli bir doygunluğa ulaşmış OSB’lerde valilerin görevde kalamayabilecek olması, bir yandan kamu ağırlığının artıyor olması… Bu iki unsur kuşkusuz bağdaşmıyor gibi görünüyor. Aslında bu olasılıkta bile, yani valinin görev almadığı olasılıkta bile, kamunun OSB yönetimlerine vali dışında bir bürokrat veriyor olması, ‘nasıl bir denge arayışında olunduğunu gösteriyor’ desek yanlış olmaz.
Bu denge arayışı kendini OSBÜK’ün yönetiliş tarzı ile de ifade ediyor olabilir mi? OSB Üst Kuruluşu’nun amacı, “OSB’ler arası uygulama birlikteliği ve iş birliğini sağlamak, dayanışmayı temin etmek, OSB’lerin sorunlarının çözümüne yönelik ilgili kurum ve kuruluşlar nezdinde girişimde bulunmak ve çalışmalar yapmak, Bakanlık ile OSB’ler arasında koordinasyonu sağlamak ve Bakanlıkça verilen görevleri yerine getirmek” olarak tanımlanıyor. Bu görevi yerine getirecek kişi doğal olarak OSBÜK Başkanı…
OSBÜK Başkanı daha önce genel kuruldan yetki alan yönetim kurulu tarafından seçiliyordu. OSB’lerin gönderdiği delegeler, asıl ve yedeklerden oluşan 15’er kişilik yönetim kurulunu seçiyordu. Hatta temsilde demokrasi açısından yönetim kurulu üyelerinin her birinin ayrı bir OSB’den olması gerekiyordu. Sonrasında yönetim kurulu kendi içinden bir başkan ve iki başkan yardımcısı seçiyordu. Başkan da kendisi olmadığı zaman kurulu temsil etmek üzere vekilini seçiyordu. Nitekim 26 Haziran 2024’te yapılan Genel Kurul ile bu süreçler tamamlandı ve diğer organlar ile birlikte OSBÜK Başkanı seçildi.
Yeni sistemde ise yönetim kurulu oluşmasına kadar her şey aynı ancak, tam bu aşamada OSBÜK Başkanı’nı Bakan seçeceğine ilişkin bir yeni hüküm var. Yönetim Kurulu’nun fonksiyonu her nedense Bakan’a aktarılmış görünüyor. Eskiden iki olan başkan yardımcısı sayısı üçe çıkarılıyor. Bir de yönetim kuruluna ‘sayman üye’ seçme yetkisi veriliyor. Nitekim daha Haziran ayında ‘seçilen’ başkanın, Eylül başında mevzuatın yeni hükmü gereği ‘ataması’ tamamlandı.
Bunu nasıl yorumlayalım? Başkanı yönetim kurulu yerine Bakan seçecek. Başkan kendisini atayan Bakan tarafından görevden alınabilecek. Başkan yardımcılarının sayısı bir artacak. Bir de yönetim kurulunun ilk toplantısında yönetim kuruluna bir ‘sayman üye’ atanacak. Başkanın atanmasına ilişkin değişiklik ve de para ve muhasebe işlerinden sorumlu bir kişinin yönetim kurulu tarafından atanması…
Bir detay daha var. Eskiden OSBÜK’ü, başkan olmadığı zaman ‘başkan vekili’ temsil ediyordu. Zaten Başkan yönetim kurulunun seçtiği iki yardımcı arasından vekilini seçiyordu.
Son yönetmelikte ise yönetim kurulu üç başkan yardımcısı seçiyor, başkan birini vekil tayin ediyor. Ancak OSBÜK’ü başkan olmadığı zaman ‘vekil’ değil, başkan yardımcılarından herhangi biri temsil ediyor. Neden vekil değil de üçüncü yardımcı?
Haa, bir de eskiden OSBÜK yönetim kurulu toplantıları başkan ya da başkan vekili başkanlığında salt çoğunluk ile toplanılarak yapılırdı. Şimdi ise başkan ya da başkan yardımcısı başkanlığında salt çoğunluk ile toplanılarak yapılıyor.
Seçim yerine atama, temsilde kural değişikliği ve paranın takibine ağırlık… Bunların bir anlamı olmalı…