Ne üretiyoruz, nasıl küçülüyoruz?

Emrah LAFÇI Ekonominin Doğası

Bugünden itibaren her hafta bu köşede sizlerle hem Türkiye hem dünya ekonomisiyle ilgili gelişmeleri ve görüşlerimi paylaşacağım. Zaman zaman da bu gelişmelerin piyasalar üzerindeki etkisinden bahsedeceğim. Haydi başlayalım.

Ülkelerin en önemli ekonomik amaçlarından birisi ekonomik büyümeyi sağlamaktır. Büyüme derken bir önceki yıl üretilen toplam mal ve hizmetlerin miktarının bir sonraki yıl ne kadar arttığını kast ediyoruz. Büyüme tek başına yeterli değil aynı zamanda sürdürülebilir bir büyüme olması lazım. Bu da yetmez bu büyümeden elde edilen gelirin mümkün olduğunca adil paylaşılması gerekir. Paylaşım meselesi başka bir yazının konusu olsun. Biz ne kadar büyüyoruz, ne kadar üretiyoruz, ne üreterek büyüyoruz/küçülüyoruz sorularıyla devam edelim. Bu bağlamda da son açıklanan GSYH rakamlarını değerlendirelim.

Malum geçtiğimiz hafta Türkiye’nin 2. çeyrek GSYH rakamları açıklandı. Türkiye, geçen yılın aynı çeyreğine göre %9.9 küçüldü. Bu, geçen sene 2. çeyrekte 100 birim üretim yaptıysak bu sene aynı çeyrekte 90.1 birim üretim yaptığımız anlamına geliyor. 2. çeyrek Nisan-Mayıs-Haziran aylarını kapsıyor, bir diğer ifadeyle salgının etkilerinin en fazla hissedildiği aylar. Ekonomilerin kapalı, sokağa çıkma yasaklarının en yoğun olduğu dönem. Benzer küçülme rakamları dünyanın birçok ülkesinde görüldü.

Gelelim ne üretiyoruz ve ne üretemediğimiz için küçüldük kısmına. GSYH hesaplanırken 3 temel yöntem kullanılır. Bunlar üretim, harcama ve gelir yöntemleri. Harcama yönteminde üretilen mal ve hizmetlerin hangi ekonomik aktörler tarafından talep gördüğü, gelir yöntemindeyse üretimden elde edilen gelirin hangi üretim faktörleri arasında dağıtıldığına ilişkin alt detayda bilgilere ulaşırız. Üretim yöntemiyse üretimin hangi sektörlerce yapıldığı bilgisini bize sağlar. Biz yazımızın amacı gereği üretim yöntemi üzerinden devam edelim.

Aşağıdaki tabloda 2019 yıl sonu itibariyle üretimin hangi sektörlerce gerçekleştirildiği ve bu sektörlere ilişkin 2020 2. çeyrekteki büyüme/küçülme rakamlarının ne olduğunu paylaşıyorum. Böylece hem ekonominin genel yapısına ilişkin bir fikir edinmiş olacağız hem de 2020 2. çeyrekteki küçülmenin hangi sektörlerin etkisiyle gerçekleştiğini görmüş olacağız.

Tablodan da çok net bir şekilde görüldüğü gibi Türkiye hizmetler sektörünün üretimde ağır bastığı bir ülke. COVID-19 önlemleri kapsamında gerek sokağa çıkma uygulamaları sonucu ortaya çıkan talep durması gerekse de üretim için gerekli olan işgücünün özellikle sanayi sektöründe üretim yerlerine gidememelerinden kaynaklı ortaya çıkan arz sıkıntısı tablodaki sanayi ve hizmetler sektöründeki üretim azalışından görülebiliyor. Bu iki sektörün üretimdeki ağırlıklarının çok yüksek olması toplam küçülmenin de neden %9.9 gibi yüksek bir seviyede olduğunu açıklıyor. Her ne kadar COVID-19’un etkileri 3. çeyrekte azalmış olsa da özellikle hizmetler tarafında salgın öncesi düzeylere dönüş zaman alacak gibi görünüyor. Dolayısıyla ekonomideki hizmetler sektörünün de ağırlığını dikkate alarak salgının etkilerinin bir süre daha hissedileceğini söylemek yanlış olmaz.

Büyüme hesabında dikkat edilmesi gereken bir husus, çeyreklik büyümenin resmin sadece bir parçasını göstermesidir. Bunun yanında hesaplama yapılırken baz alınan bir çeyrek olduğunu da unutmayalım. Eğer o çeyrekte, ki bizim örneğimizde bu 2019 2. çeyrek, düşük bir ekonomik performans söz konusuysa, küçük bir rakama göre kıyaslama yapıldığı için büyüme rakamı görece daha iyi çıkacaktır. Nitekim Türkiye ekonomisi 2019 2. çeyrekte %1.7 küçüldü. Türkiye ekonomisinin son 20 yılda ikinci çeyrek ekonomik büyümelerine baktığımızda ortalama %4.9 büyüdüğünü görüyoruz. Eğer geçen yıl 2. çeyrekte %1.7 küçülme yerine alışılageldiği gibi %4.9 büyümüş olsaydık geçen hafta açıklanan küçülme rakamımız %9.9 değil %15.6 olarak gerçekleşecekti. Dolayısıyla ekonomik büyümeye ilişkin yorumlarımızı yaparken bu baz etkisini de mutlaka dikkate almamız gerekir.

Yazımıza Türkiye ekonomisinin yapısının daha iyi anlaşılması için bir ekstra bilgiyle son verelim. Sektörlerin toplam ekonomi içindeki paylarının yıllar itibariyle değişimine bakalım. Ekonomiyi 4 ana sektöre (tarım-hayvancılık, sanayi, inşaat ve hizmet) ayırarak pay değişimlerini aşağıdaki grafikte gösterdim. Son 20 yılda hizmetler sektörünün payı artarken sanayi ve tarımın payının düştüğünü görüyoruz. Bunun yanında inşaat sektörünün payı özellikle 2017 sonrası ciddi anlamda düşmüş görünüyor. Hizmetler sektörünün payının artması ülkeler geliştikçe sıkça rastlanan bir fenomen. Türkiye de birçok gelişen ülke gibi aynı yolu izliyor diyebiliriz.

Tüm yazılarını göster