Bir sorunun çözümüne yönelik sorulan bu iki soruya aynı cevap verilemiyorsa büyük olasılıkla ortada gerçek bir problem vardır. Türkiye ekonomisinde son dönemde bu iki soruya aynı cevaplar gelmemeye başladı. Uzmanların, akademisyenlerin, iş dünyasının ekonomik konularda karşılaşılan sorunlara karşı getirdikleri öneriler ve beklentileri giderek ayrışıyor. Yorumlara dikkat edin: “Böyle olması gerektiğini düşünüyorum, ama şöyle olmasını bekliyorum” anlamına gelecek açıklamaların sayısının arttığını görürsünüz. Bu konuda en güncel örneklerden biri enflasyon ve TCMB’nin faiz politikasına yönelik.
Bir önceki Para Politikası Kurulu toplantısı öncesinde yapılan ankette “PPK’dan ne karar çıkar?” sorusuna gelen cevapların tamamına yakını “faiz sabit tutulacak” yönünde iken, sadece üç katılımcı indirim bekliyordu. Bu katılımcılara “peki siz olsaydınız ne karar alırdınız?” gibi bir soru yöneltilecek olsa, pek çoğunun “faizin artırılması” yönünde görüş bildireceğini sanıyorum.
Ekonomi bürokrasisinde, uzmanlarda ve köşe yazarlarında da, ne olması gerektiğine yönelik fikirleri ve beklentileri arasında yaygın bir ayrışma var. Bu hafta yeni bir PPK ve yeni bir faiz kararı geliyor. Geçen haftaki görevden almalar “tam gaz indirim” beklentisini destekleyen bir adım olarak algılandı. Bakalım ne olacak? Piyasadaki ruh hali, olur da bir indirim gelmez ise sevinecek duruma dönüştü.
Haftanın dikkat çekici başka bir verisi ekim ayı tüketici güveni olacak. 2018 ortasından bu yana tarihi diplerinde seyreden tüketici güveni, son 3 yılda sadece Naci Ağbal’ın TCMB Başkanı olduğu dönemde, 3 kez peş peşe yükselmiş ve yine sadece bu dönemde 85 puanın üzerine çıkabilmişti. Eylülde 79,7 olan güven düzeyi, özellikle hane halkının mevcut ekonomik durum endeksindeki gerileme ile zayıf seyrini sürdürüyor.
Bugün öğleden sonra Merkez Bankası ağustos ayı konut fiyat endeksini açıklayacak. Yeni konut satışlarının son derece düşük olduğu, piyasanın ikinci el satışlarla döndüğü konut sektöründe satış ve kira bedellerinde ise özellikle son bir yılda alıcı/kiracı tarafını rahatsız edici bir artış var.