Bugünlerde nereye baksanız olağandışı fiyat hareketleri görüyoruz. Hava, bir anda değişebiliyor. Adeta bahar havası, bolluk bereket havası esiyor. Sonrasında ise bir yanda çöle dönüyor ortam. Banka sektörü hisseleri defter değerlerinin altına gerilediği, yabancıların satışları ile diplerde süründüğü bir ortamda birden hareketlenmeye başladı.
Bir ayda %70 değerlenip enflasyon bazında kazanç oluştu bankalarda… Borsada 10 banka işlem görüyor. Piyasa değerleri toplamı 29 milyar 500 milyon $. Bankaların ortalama halka açıklık oranı ise %25,57. Yorumculara kulak veriyorum; banka hisselerine güzelleme yarışına girilmiş gibi bir tutum içindeler.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Banka hisselerinden en çok hangileri talep gördü?
Borsada işlem gören 4 banka hissesi son 1 ayda %120’nin üzerinde değer kazandı. Vakıfl ar Bankası %151, Şekerbank %131, T.S.K.B. %122, T. Halk Bankası ise %120 tırmandı. Akbank, Garanti Bankası ve İş Bankası %60 arttı. Bankalar defter değerinin altında işlem gördükleri için talep gören hisseler oldu.
Neden kamu bankalarındaki yükseliş daha fazla?
Fiyatlarının aşırı iskontolu olmaları talep görmelerinde en önemli etken... Ancak kamu bankalarında yaşanan sert fiyat hareketleri, seçim sürecinde enflasyon rallisini hatırlatıyor.
NOT
FAİZ DÜŞÜŞÜ BANKALARA YARADI
Faizin düşüş eğiliminde olması, en fazla bankalara yaradı. Yüzde 14’ten %13’e düşen politika faizi sonrasında en çok talep, banka hisselerine geldi. Zira bankalar, var olan durumdan en olumlu etkilenen kurumlar.
Faizin düşüşü ile bankalar daha ucuza kaynak toplarken daha fazla kredi kullandırma imkânına sahip olur. Bu süreçte bankaların elinde bulunan kamu kâğıtları da değerlenir. Ancak gördüğüm kadarı ile bankaların yükselişinin arkasında sadece hisselerin ucuz olması, bankaların kârlılıklarının artması gelmiyor. Yükselişe geçen kamu bankaları; “seçim sürecinde borsa canlı olur” söylemini zihinlere kazıyor.