Bir derdimiz var. Türkiye’nin bulunduğu sıradan ve ligden çok yukarılarda olması gerektiğini düşünüyor, ülkemizin ve insanımızın daha iyisini hak ettiğine inanıyoruz. En değerli beyinlerinin başka ülkelerde umut aradığı bir tabloyu içimize sindiremiyoruz. O yüzden harekete geçtik. Yenilikçi bir ülke, gelişmiş bir ekonomi ve mutlu insanlar misyonu ile yollara düştük. Küsüp gitmek, eylemsizliği seçmek ve şikâyet etmek yerine çözüm için elimizi taşın altına koyuyoruz. Sorumluluk bilinci ile sivil, bağımsız ve apolitik bir Hareket başlatıyoruz. Vizyonumuz; metropollerden köylere kadar Türkiye’nin tüm coğrafyalarından global inovasyonlar çıkartmak. Ekonomimizi dönüştürecek inovatörler yetiştirmeye talibiz. Gelişmiş bir ülke için tek yolun inovasyon olduğuna inanıyoruz. O yüzden Türkiye İnovasyon Hareketi.
Kalıcı toplumsal dönüşümler ancak tabandan başlayan birikimlerin bir gün sıçrama yapması ile mümkün. Sıçramayı kimler yapar bilmiyoruz ama birikimleri toprağa serpmeye biz talibiz. Pozitif değişimler için kuşatıcı ve kucaklayıcı yapılara ihtiyaç var. O yüzden tek bir kahramanlık hikayesi yerine kolektif bir başarı hikayesi yazmak istiyoruz. Bu ideal ile, toplumun tüm kılcallarına inovasyon bilincini ulaştırmak için yüzün üzerinde gönüllü, hiçbir maddi manevi bir beklentiye girmeden katılımcı ve şeffaf bir Hareket başlattı. İnovasyon ancak kolektif bir ve tutkuyla hareket eden ekipler ile mümkün. O yüzden Türkiye İnovasyon Hareketi.
Hasan Tahsin: “sen başla, bir bitiren bulunur” demişti. Biz başladık. Bundan 50 yıl sonra Türkiye iktisat kitaplarında 18 Kasım 2022 tarihine özel bir bölüm ayrılacağını hayal ediyoruz. Bizler başaramazsak dahi denemenin vicdan rahatlığını ile yaşamak ve bizden sonraki genç kardeşlerimin başarması için yollarını açmak istiyoruz. Başlamak ve yola koyulmak için Türkiye İnovasyon Hareketi.
Her şey esasında bir hayal ile başlamıyor mu? Hayalsiz olmaz ama John-Paul Sartre “umut ancak eylemdedir” der. Hayal etmenin ve düşünmenin zihinsel konforu ile avunmak yerini düşünceyi aksiyona geçiriyoruz. Konfor alanından çıkıp sahaya iniyoruz. İşte o yüzden Türkiye İnovasyon Hareketi.
Varışı kederli bir mesaiye dönüştürmeden yolda olmanın da keyfini çıkartarak tökezlesek dahi yola devam edeceğiz. Yoldan sapmayacağız. Yoldan çıkmayacağımıza söz veriyoruz. Meseleleri sırça köşkümüzden, görkemli yalımızdan izlemek, sofralarda üç beş dost ile kritik edip kendimizi temizlemek, plazalarda dedikodulardan öte varmayan serzenişlerle yetinmek yerine Hareketin gücüne inanıyor, aksiyona geçiyoruz. O yüzden Türkiye İnovasyon Hareketi.
Mevcutla yetinmiyor, daha iyisini istiyor, en ilerisini hedefliyor, yeni bir söz söylemek istiyoruz. Yeni bir söz, yeni bir ses, yeni bir hikâye için Türkiye İnovasyon Hareketi. İnovatif bir ekonomi, yenilikçi bir ülke için Türkiye İnovasyon Hareketi.
Nasıl Bir Ekonomi? Sorusunun tek yanıtı var: inovatif bir ekonomi. Bunun için nitelikli yayınlara ve ekiplere ihtiyaç var. İnovasyon uzun bir yolculuk. Bu yolda inişler çıkışlar var. Bazen kar, bazen tipi, bazen fırtına, bazen kasırga yollarımızı kapatmak isteyebilir ama biz kararlıyız çünkü inandık. Çünkü donanımlıyız. Çünkü yüreğimizle konuşuyoruz. Çünkü kilitlendik. Ya başaracağız ya da başaracağız. Yeni yolculuklar her zaman heyecanlıdır. Bu heyecanı sürekli zirvede tutmak için sizleri de Harekete bekliyoruz. Türkiye İnovasyon Hareketi ile “Nasıl Bir Ekonomi” birbirinden bağımsız bir şekilde ama kaderin tatlı cilvesi ile aynı gün doğdu. Bu yolculukta bizleri yalnız bırakmayın. Siz de harekete geçin.
Not: Türkiye’nin “Başarı Yazarı” Mümin Sekman ve Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen’in Harekete Geçiren konuşmaları ve gazetemizin Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın güç veren teşrifleri ile Bankanın Girişimcilik Şubesi’nde yaptığımız Türkiye İnovasyon Hareketi’nin lansmanına, ilham veren konuşmalara ve gelişmelere dair haftaya detayları yazacağım.