2009 yılı ekim ayı… San Grafik Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Özsezen, elinde bir dosya ile o dönemde Ekonomi Müdürlüğü görevini yürüttüğüm Hürriyet Gazetesi’ne uğradı.
Dosyasında “İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti” için hazırladıkları proje vardı:
● Bir Şehir Hikayesi, Konstantiniyye- İstanbul…
Söze Boston’daki (ABD) Berklee College of Music’ten girdi:
- Kızınız Berklee’de müzik eğitimine başlamış. Oğlum Ülkem Özsezen de oradan mezun. Yanımıza yine Berklee College of Music mezunu, halen Boston’da farklı üniversitelerde müzik eğitimi veren Dünya Vakfı Başkanı Mehmet Ali Sanlıkol’u da alıp konser planladık.
Zamanla Berklee College of Music’te, New England’da dersler veren Mehmet Ali Sanlıkol’u Deniz Özsezen’in anlattığı “Bir Şehir Hikayesi” konser projesiyle tanıdım.
Ertesi yıl dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BM toplantıları için gittiği New York’tan Boston’a geçip, oradaki Türk akademisyenlerle buluştuğunda Mehmet Ali Sanlıkol’la sohbet fırsatı buldum.
Mehmet Ali Sanlıkol, bir taraftan Boston’daki üniversitelerde müzik dersleri verirken, diğer taraftan eserler ortaya koymayı sürdürdü. İçinde yer aldığı bir grupla birlikte Grammy’de finalist olarak yarıştı.
Mehmet Ali Sanlıkol’un tıp doktoru babası Hüseyin Parkan Sanlıkol, 6 yıl önce vefat etti. Piyano öğretmeni annesi Fethiye Sanlıkol’la birlikte babasının dünyanın çeşitli yerlerinden topladığı müzik enstrümanlarını çocukluğu ve büyüme döneminde ikamet ettikleri Bursa’nın Nilüfer İlçesi Belediyesi’ne bağışladı. Bağışı yaparken hedefl eri, belediyenin bir “Müzik Enstrümanları Müzesi” kurmasıydı.
Nilüfer Belediyesi, Mehmet Ali Sanlıkol’u müze projesinin koordinatörü olarak belirledi. Sanlıkol, Arizona’da (Phoenix, ABD) yer alan dünyanın en büyük müzik enstrümanları müzesinde görev yaptığı için bu alanda deneyimi vardı.
Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ve ekibinin verdiği destek, Sanlıkol Ailesi’nin hayalinin gerçekleşmesini sağladı. 200’ün üzerinde enstrümanın sergilendiği müze, 21 Ağustos 2021’de kapılarını açtı:
● Nilüfer Belediyesi Dr. Hüseyin Parkan Sanlıkol Müzik Enstrümanları Müzesi
Mehmet Ali Sanlıkol, açılış günü müzede ortaya koydukları vizyonu şöyle anlattı:
- Türkiye’yi merkeze alıp, dünyayı gezmek üzerine bir vizyon var burada. Milletlerin, memleketlerin birbirinden ayrıştırılmamasını, bu zengin kültür mirasına bir bütün olarak bakabilmeyi hedefl edik.
Bu yaklaşımı Hacı Bektaş-ı Veli’nin felsefesiyle açıkladı:
- Hacı Bektaş-ı Veli’nin “72 millet bir bize” dediği gibi burada, müzik alanında bunu ortaya koymaya çalıştık.
Sanlıkol’un vizyonuyla müzede şu kurgu ortaya konuldu:
- Müze, enstrümanların ülke ve milletlere göre değil dünya üzerindeki dağılımına göre sınıfl andırıldığı 13 adadan oluşan müzikal coğrafya sundu.
Hikayenin merkezinde Türkiye’nin yer almasının nedeni de şöyle paylaşıldı:
- Hikayenin merkezinde ise çok yönlü yapısı ve koleksiyonda yer alan enstrüman çeşitliliğinden dolayı Türkiye adası yer alıyor.
Nilüfer Belediyesi’nin sitesinde müzenin şu yönlerinin de altı çizildi:
● Her bölgenin özgün hazinelerinin bilimsel bir temelde anlatıldığı müze, enstrümanların ses ve orijinal bağlamlarında çalınma şeklinin interaktif olarak da izleyiciye sunulduğu bir altyapıya sahip.
● Kültürlerarası bir platform işlevi de olan müzenin uzman eğitmen kadrosuyla müzik enstrümanlarına ilişkin eğitici, görsel, işitsel olanakların sunulduğu özgün bir öğrenme yeri olması amaçlanıyor.
Dr. Hüseyin Parkan Sanlıkol’un piyano öğretmeni eşi Fethiye Sanlıkol ile birlikte yıllardır dünyanın çeşitli yerlerinden alıp bin bir sorumlulukla taşıdığı müzik aletleri, müzede buluşunca Bursa için önemli bir değere dönüştü…
Sanlıkol Ailesi’nin, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in, tüm emeği geçenlerin yüreğine sağlık…
ABD’de keşfettiğim Türk müziği ile kimliğimi buldum
BERKLEE College of Music’te caz eğitimi alan Mehmet Ali Sanlıkol ile 2010 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ABD seyahati sırasında Boston’da karşılaştığımızda Sedat Ergin ile birlikte sohbet ettik.
Sanlıkol, o günlerde şu saptamasını paylaştı:
- Amerika’da bile caza ilgi giderek azalıyor. Ben de o nedenle etnik müziğe yoğunlaştım.
O günlerde çalıştığı Brown Üniversitesi’ndeki dersinden söz etti:
- Türk müziği derslerine Amerikalı öğrenciler de ilgi gösteriyor. Kemanı ellerine alıp Türk ezgilerini seslendirmeye çalışmaları beni mutlu ediyor.
Annesi ve babası Kıbrıslı olan Sanlıkol, 2017 yılında Magosa Kültür ve Sanat Festivali’nde sahneye çıktıktan sonra Simge Çerkezoğlu’na verdiği röportajda müzik yaşamındaki değişimi şöyle ortaya koydu:
- Hep klasik batı müziği, rock ve caz ile ilgilenmiştim. Türk müziğine karşı tavrım negatifti. Daha sonra Türk müziği üzerine ciddi çalışmaya başladım, ders aldım. Caz kariyerimi bir kenara bıraktım. Doktora hocalarım da beni Türk müziği konusunda teşvik etti.
Doktora sırasında Osmanlıca dersleri de aldığını belirtti:
- Harvard Üniversitesi’nde Klasik Osmanlıca dersleri aldım. Benim enstrümanım o güne kadar piyanoydu. Zaman içinde zurna ve ud merakım gelişti. Ney de üfl emeye başladım.
Caz kariyerim inişe geçerken, Türk müziğinde yükseliş başladı. Bu durumu şöyle yorumladı:
- Amerika’da keşfettiğim Türk müziği ile kimliğimi, sesimi buldum.