8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bazı şirketler projelerini basınla paylaştılar. Kadınlara yönelik şiddetin arttığı bir dönemde kadınlara güç veren ve toplumsal cinsiyet eşitliğine katkıda bulunan çalışmalara kaynak ayrılması çok değerli. Ancak, süreklilik daha da önemli. Bu yüzden, tüm markalardan yılın geri kalanında da bu doğrultuda planlar yapmalarını ve kadınlara destek olacak çalışmalar gerçekleştirmelerini bekliyoruz.
Vodafone’dan futbolda #benvarım hareketi
Vodafone uzun yıllardır toplumsal cinsiyet eşitliğine ve dahiliyete büyük yatırım yapıyor. 3 Mart Çarşamba günü Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy bir basın toplantısında geçmişten bugüne yaptıkları çalışmalarını özetledi.
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, Beşiktaş Vodafone Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Bahar Özgüvenç ve Takım Kaptanı Başak Gündoğdu’nun katıldığı toplantıda, Engin Aksoy Beşiktaş Kadın Futbol Takımı’nın bu yıl Beşiktaş Vodafone Futbol Takmı adıyla sahalara çıkacağını duyurdu.
Vodafone, kurulduğu günden bu yana Beşiktaş Kadın Futbol Takımı’na destek veriyor. Beşiktaş Kadın Futbol Takımı, üst üste aldığı şampiyonluklarla toplumsal cinsiyet yargılarını futbol sahasında kırmayı başarıyor.
2020 yılında Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle düzenlenen Vodafone Kupası’nda Beşiktaş Kadın Futbol Takımı ve Atlético de Madrid bir dostluk maçı yaptı. Bu maçı 33 bin kişi izledi. Vodafone Kupası, Türkiye’de bir kadın futbol maçında en fazla taraftarın bulunduğu müsabaka olarak kayıtlara geçti.
Vodafone, bu yıl da “Ben Varım” projesinin devamı olarak, Beşiktaş Kadın Futbol Takımı sponsorluğunun kapsamını genişletti. Takımın göğüs sponsorluğunun yanı sıra isim sponsoru da oldu. Beşiktaş’ın kadın futbolcuları, önümüzdeki bir yıl boyunca, Beşiktaş Vodafone Kadın Futbol Takımı adıyla sahalara çıkacak.
Eşitsizliklere odaklanan iletişm kampanyası
Bu proje için hazırlanan iletişim kampanyasında eşitsizliklere odaklanılıyor. Yaratıcı çalışmalarda TÜİK ve TFF 2020 verilerinden alınan bilgiler çerçevesinde çarpıcı rakamlara dikkat çekiiliyor.
o Lisanslı futbolcuların sadece %2’si kadın.
o Futbol antrenörlerinin yalnızca %1’i kadın.
o Kadın istihdam oranı sadece %29.
o Kadınların işgücüne katılım oranı yalnızca %34
o Üniversite mezunlarının yalnızca %17’si kadın
o İş hayatında kadın yönetici oranı %18.
Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy ve Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin; “Mücadele hep aynı olsa da, rakamlar eşit değil. Bu rakamları futbol formalarında gösterdik. Aynı konseptte bir iletişim kampanyası hazırladık. Vodafone olarak her alanda “Ben Varım” diyen kadınların yanındayız. Yüzde yüz eşitlik için herkesi “Ben Varım” demeye davet ediyoruz.” diyorlar.
Vodafone neler yapıyor?
· İşe alımlarda kadın erkek eşitliğine dikkat ediyor. Üst ve orta yönetimden ayrılan ya da rolü değişen yöneticilerin yerine kadın adayların yerleştirilmesini hedefliyor. Telekom sektöründe kadın çalışan oranı yüzde 30 Vodafone’da bu oran yüzde 43. Orta ve üst düzey pozisyonlarda kadın çalışan oranı yüzde 31.
· Global Ebeveyn İzni politikasıyla, eşi doğum yapan veya evlat edinerek ebeveyn olan tüm çalışanlar, ilk 18 ay içinde istedikleri bir tarih aralığında 16 haftaya kadar ücretli izin kullanabiliyor. Ev İçi Şiddet Prosedürü kapsamında, şiddete karşı destek talep etmeleri halinde çalışanlara danışmanlık, yönlendirme ve destek hizmetleri sunuluyor.
· Şiddete maruz kalan çalışanlara 10 güne kadar ek izin ve finansal destek veriliyor.. Bu kişiler ayrıca, uzman psikologların 7/24 hizmet verdiği Ev İçi Şiddet Destek Hattı aracılığıyla psikolojik ve hukuki destek alabiliyor.
· Vodafone, Türkiye Vodafone Vakfı çatısı altında kadınlar için önemli çalışmalar yapıyor. Örneğin, 5 yıl önce Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve Türkiye Bilişim Vakfı işbirliğiyle “Girişimcilikte Önce Kadın” projesiyle 54 bin kadına ulaşıldı.
· Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü işbirliğiyle “Dijital Benim İşim” projesi kapsamında 10 ilde yaklaşık bin kadın kursiyer eğitimlere katıldı.
· Kırmızı Işık uygulaması da sürekli geliştiriliyor. Kırmızı Işık, kadınların şiddete maruz kaldığı anlarda, kolluk kuvvetleri ya da yakınlarına kolaylıkla haber verebilmesini sağlıyor. Kırmızı Işık bugüne kadar 358 bini aşkın kadına ulaştı.
· Geçen yıl kadına yönelik şiddetle mücadelede farkındalığı artırmak için bir kampanya düzenlendi. “Şiddete karşı #BenVarım de, acılar maskelenmesin” sloganlarıyla herkes şiddete karşı durmaya davet edildi.
Dünyanın en büyük güzellik şirketlerinden L’Oréal, araştırma ve inovasyonda önemli bir dönüşüm başlatıyor. Petrol bazlı bileşenlere karşı yenilenebilir alternatifler bulmak için doğayı öncelikli bir bir güç haline getirmeyi hedefleyen kuruluş, “Yeşil Bilim” yaklaşımıyla AR-GE çalışmalarında yeni bir sayfa açıyor.
L’Oréal, bu geçişi başarmak için biyoteknoloji, Yeşil Kimya, formülasyon bilimi ve modelleme araçlarındaki gelişmelerle tarım bilimindeki son gelişmeleri de dahil ederek Yeşil Bilim’deki tüm kaynakları bir araya getirdi. Ayrıca üniversiteler, start-up’lar ve kendi ham madde tedarikçileri ile bir dizi stratejik ortaklıklar kuruyor.
2020 itibariyle L’Oréal, ham maddelerinin %80’i kolayca biyolojik olarak parçalanabilir, %59’u yenilenebilir, %34’ü ise doğal veya doğal kaynaklı hale getirdi. Ayrıca formüllerinde kullandığı bileşenlerin %29’u Yeşil Kimya prensiplerine göre geliştirildi. 2030’a kadar ürün içeriklerinin %95’i biyolojik kaynaklardan, bol minerallerden veya döngüsel işlemlerden elde edilecek ve formüllerin tümü su ortamına saygılı olacak.
Konuyla ilgili görüşlerini belirten L’Oréal CEO Yardımcısı Nicolas Hieronimus, “Kuruluşundan bu yana şirketin arkasındaki temel güç olan L’Oréal Araştırma ve İnovasyon Bölümü için Yeşil Bilim ile yeni bir sayfa açıyoruz. Amacımız; 2030 yılına kadar dünyanın her yerinde kadınlar ve erkekler için çevreye saygılı, etkililiği artan, güvenli kozmetik ürünleri sunabilmek.” diyor.
L’Oréal Global Araştırma & İnovasyon ve Teknoloji Başkanı Barbara Lavernos ise şu yorumu yapıyor:
“Yeşil Bilim sayesinde bilimsel ve teknik zorlukların üstesinden gelebiliyoruz. Bu erdemli, döngüsel ekonomiye dayalı yaklaşım, gezegene saygılı güzelliğin hizmetinde kalite veya güvenlikten ödün vermeden yeni performans seviyelerine ulaşmamızı ve benzeri görülmemiş kozmetik faydaları keşfetmemizi sağlayacak.”
“Güzelliğin Sınır Tanımayan Gücü” sloganıyla kadınların içlerindeki güce odaklanan Sephora, KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği) işbirliğiyle gerçekleştirdiği ve kadın girişimcilerin iş hayatındaki varlıklarını aktif bir şekilde sürdürmesine olanak sağladığı Kadın Girişimcileri Geliştirme Hızlandırma Programı’nın ikinci dönemini hayata geçirdi.
Kadınların girişimcilikte ve sosyal hayatta güçlenmesini destekleyen programın yeni dönemi, manken Tülin Şahin’in moderatörlüğünde; KAGİDER Başkanı Emine Erdem ve Sephora Türkiye Pazarlama ve E-ticaret Direktörü Ayça Kaya ev sahipliğinde gerçekleşen özel bir etkinlikle açıklandı. Programın ilk döneminin sonunda belirlenen 5 kadın girişimci arasında bulunan; İrem Atay, Melis Doğantan, Deren Öztürk Mataracı, Sinem Kapar Şahindere ve Simge Kamacı etkinlikte konuşmacı olarak yerlerini aldı.