1970 yılında ilk fırınını üreten Arçelik, 1981 yılında yeni bir yatırım kararı alarak Bolu Pişirici Cihazlar İşletmesini kurdu. Bugün 2.500 kişiye iş olanağı sunan ve yılda 5 buçuk milyon adet üretim kapasitesine sahip olan fabrika, 22 yardımcı sanayi kuruluşuyla çalışıyor. Bolu’dan, bu yıl, başta İngiltere, Fransa, Romanya ve Polonya olmak üzere 5 kıtada 122 ülkeye ihracat yapan Arçelik, başarısını ev teknolojilerinde öncü çalışmalar yapmasına borçlu.
2018’de Bolu’daki fabrikasının yeni deneyim merkezi The Kitchen’ın kapılarını açan kuruluş, merkezde tüketici içgörülerinden yola çıkarak teknoloji geliştirmeyi planlıyor. 4-5 Aralık tarihlerinde Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu ve Arçelik Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Yalım Uzun ve ekibiyle birlikte The Kitchen’ı ziyaret ettik. Ebiçlioğlu ve Uzun sektörle ilgili verileri ve Arçelik’in yaptırmış olduğu “Türkiye Mutfak Araştırması”nın sonuçlarını paylaştılar.
Sağlıklı beslenme öncelikli
Türkiye genelinde 25-55 yaş grubu kadın-erkek 1500 kişi ile görüşülerek yapılan araştırmaya katılanların en önemli önceliği ailelerin sağlıklı olması.
“En önemli önceliğiniz nedir?” sorusuna katılımcıların yüzde 26’sı çocuklarımın geleceği, yüzde 25’i aileyle vakit geçirmek, yüzde 23’ü sağlıklı olmak yanıtını vermiş.
Mutfak kadınların alanı
Araştırmanın sonuçlarına göre, her yüz evden 65’inde mutfak alışverişini kadınlar yapıyor. Yemek yapmak da yüzde 79 gibi yüksek bir oranda kadınların işi olarak görülüyor.
Mutfak alışverişi listesinde, ilk sırada yüzde 70 ile sebze ve meyve yer alıyor. Yüzde 63 ile ikinci sırayı et, tavuk ve balık ürünleri; onu da yüzde 43 ile bakliyat takip ediyor.
Ailelerin aylık mutfak harcaması ortalama 935 TL civarında. Metropollerde çalışan 45 yaş üstü katılımcılarda bu miktar bin 500 TL ve üzerine çıkabiliyor.
Sağlıklı beslenmek için evde yiyoruz
Mutfakta geçirilen süre ortalama 2 saat. Katılımcıların yüzde 40’ı dışarıda hiç yemek yemediğini ya da dışarıdan eve yemek söylemediğini dile getirmiş.
Soruları yanıtlayanların yüzde 53’ü sağlıklı beslenebilmek için evde yemek yemeyi tercih ettiğini söylemiş.
Mutfağın önemi artıyor
Evde en fazla vakit geçirilen alan, yüzde 72 ile salon ve oturma odası: Bunu yüzde 43 ile mutfak izliyor Her 10 kişiden dokuzu ayrı bir mutfağı olmayan bir evde yaşayamayacaklarını söylüyor. Her beş kişiden ikisi için mutfak aile ile vakit geçirilen yer anlamına geliyor. Katılımcıların yüzde 60’ı yemek dışında da mutfakta vakit geçiriyor.
Beyaz eşya alışverişinde erkekler önde
Beyaz eşya alışverişini yüzde 63 ile daha çok erkekler yapıyor.
Evinde bağlantılı mutfak aletleri olanların oranı yüzde 5, yüzde 3 ise sesle kontrol edilebilen mutfak aletlerine sahip.
The Kitchen Hakkında
Arçelik’in deneyim mutfağı the Kitchen, şirketin pişirme ürünleri için bir laboratuvar özelliğine sahip. Şefler, tüketiciler, iş ortakları, bayi ve mağazalarda çalışanlarla bir araya geliyorlar. Ortaya çıkan görüşler doğrultusunda mevcut ürünlerde düzenlemeler yapma veya pazara sunulacak yeni ürünleri test etme fırsatı oluşuyor. Bugüne kadar the Kitchen’da yüzü aşkın etkinlik düzenlenmiş ve iki bin kişi tesiste zaman geçirmiş.
The Kitchen’ın Yerel Ekonomiye Katkısı
The Kitchen’da kullanılan gıda maddeleri yerel üreticilerden temin ediliyor. Yerel üreticilerden bazıları şöyle: Kadın girişimcilerden oluşan BEHDER Anadolu Derneği, (Bolu Evhanımları Derneği), Bolu Sebze Hali, İlk Gün Kasap, Örencikler Köyü, Yayladınlar Köyü, Okçular Köyü, Büyük Berk Köyü.
Bolulu Aşçılar ile Sosyal Sorumluluk Projesi
Arçelik, Pişirici Cihazlar İşletmesi ve the Kitchen ile Türk mutfağında önemli bir yeri olan Bolu yemek kültürüne de katkı sağlıyor.
Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu ve Arçelik Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Yalım Uzun’un anlattıklarına göre, The Kitchen ekibi, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’yle ortak bir proje yaratmış. Hedef, Bolu’daki aşçılık öğrencilerinin gelişimini desteklemek. Proje kapsamında öğrencilere The Kitchen mutfağında pratik olanağı sağlanacak. Ayrıca, Arçelik’in sahiplendiği Gıdaya Saygı, Sıfır Atık gibi vizyonları kapsamında bilgi ve yaklaşımlar anlatılacak. Her öğretim yılında 50 öğrenci seçilerek the Kitchen’da şeflerle 4 günlük uygulamalı eğitime alınacak. Bu eğitimlerde seçilen başarılı öğrenciler The Kitchen’daki etkinliklerde şef olarak görev yapacak. Arçelik, ayrıca, genç şef adaylarının yaratıcı fikirlerini ürün geliştirme süreçlerinde değerlendirecek.
Pişirici Cihazlar Pazarına ilişkin rakamlar
• Dünya pişirici cihazlar pazarının büyüklüğü yaklaşık 132 milyon adet.
• Türkiye’de pişirici cihaz üretimi yapan 40 firma bulunuyor.
• Türkiye, Dünya Fırın Üretiminin yüzde 10,8’ini gerçekleştiriyor.
• TÜRKBESD verilerine göre, fırın üretimi yaklaşık 5.200.000 adet seviyesinde. Üretimin yüzde 83’ü ihraç ediliyor. Türkiye, Avrupa pazarının önemli üreticileri arasında yer alıyor.
• Arçelik pişirici cihazlar pazarının lideri konumunda.
3 senede 1.7 milyon üye
Denebunu, geleneksel metotlarla yapılan ve en etkili pazarlama yöntemlerinden biri olan “ürün denetme/numune dağıtım” işini dijital dünyaya taşıyan bir girişim. 3 sene içerisinde 1,7 milyon üyeden oluşan, bir veri tabanı oluşturan 'denebunu', gelişmiş pazarlara girmeyi ve kısa sürede yurt dışına açılmayı planlıyor.
Hedef doğru hedef kitleye erişmek
Markanın yaratıcısı olan genç girişimci, Duygu Akbudak, 2016’da kurduğu Denebunu ile Garanti BBVA, Ekonomist Dergisi ve KAGİDER iş birliğiyle düzenlediği Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nda, “Türkiye’nin Gelecek Vaat Eden Kadın Girişimcisi” ödülünü aldı.
Denebunu’da her üyenin bir profili var ve ürünler üyelerin profiline göre sunuluyor. Duygu Akbudak kişiselleştirme yaklaşımını şu sözlerle özetliyor:
“Amacımız sağlıklı bir geri bildirim almak olduğu için doğru ürünün doğru hedef kitledeki üye tarafından denenmesi çok önemli. Örneğin, yağlı bir cildiniz varsa kuru ciltlere uygun bir ürün denerseniz, ürünün performansını doğru bir şekilde değerlendiremezsiniz.”
Duygu Akbudak, alım gücünün giderek düştüğü tüketim sektöründe, bir ürünün performansını bilmeden onu satın aldırabilmenin zorluğuna dikkat çekiyor:
“İster TV reklamı ister en işlek caddede billboard reklamı; tüketici güvenmediği markayı satın almaya cesaret edemiyor. Denebunu, bu noktada ücretsiz ya da çok uygun fiyatlı sunduğu deneme ürünleri ile dolu kutularıyla üyelerin belki de asla almam dediği ürünleri denemelerini ve satın alsalardı kullanamayacakları ürünleri satın almama kararlarını değiştirmelerini sağlıyor. Böylece israfa engel olarak aile ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Ürünler hakkında tüketicilerin geri bildirimlerini markalarla anonim bir şekilde paylaşarak bir nevi tüketiciyle marka arasındaki elçi görevini de üstleniyoruz.”
Mutluluğu doğuda arayan ödüllü şeften yeni kitap
Ünlü şefimiz Ömür Akkor, aynı zamanda bir akademisyen olarak gençlere yol gösteriyor; Bursa’daki Zennub isimli restoranında sürekli olarak yeni konseptler geliştiriyor ve bu arada Türkiye’yi ve dünyayı karış karış gezerek araştırmalar yapıyor, kitaplar yazıyor.
En son olarak, Komili’nin desteğiyle hazırladığı Lezzet Seyahatnamesi’nin üçüncüsünü tamamlayan Akkor “Ne heyecanım azaldı, ne tutkum bitti, memleket çok güzel sen de gezsene” diyerek, herkesi ülkemizi keşfetmeye davet ediyor.
Anadolu lezzetlerini canlandırmak
Seyahatine, Anadolu’nun en eski sahibi asırlık Anıt Zeytin Ağaçları’nın evi Ayvalık’tan başlayan Ömür Akkor, bu kitabında Kilis, Urfa, Mardin, Şırnak, Hakkâri, Diyarbakır, Batman ve Siirt’ e kadar gidiyor.
Ömür Akkor ile Komili Lezzet Seyahatnamesi III, Doğu Anadolu’nun lezzetli tariflerini içeriyor. Kilis’in Zeytinyağlı Kahke’sinden Kahramanmaraş’ın Kabaklı Yumurtası’na, Harput’ un Tepsi Balcanı’nından Van’ ın Közlenmiş Domates Salatası’na, Cizre’nin Acılı Bulgur Pilavı’ndan Bingöl’ ün Ot Kavurması’ na kadar Anadolu’nun hakimi olduğu en özel tariflerden oluşan kitap geçmiş ile gelecek arasında köprü kurup, Anadolu’nun bin yıllık yemek geleneğine de ışık tutuyor.
Bin yıllık gelenek canlanıyor
Ömür Akkor ile Komili Lezzet Seyahatnamesi III kitabının tanıtım toplantısında, Komili Türkiye Gıda Direktörü Erman Erol projeyi şu cümleyle tanımladı: “Değerli şef Ömür Akkor’un uzun yıllar süren çalışmalarının bir meyvesi olan Ömür Akkor ile Komili Lezzet Seyahatnamesi 3 hem Anadolu’nun bin yıllık yemek geleneğine ışık tutuyor, hem de bu yemeklerin izini süren gezginler aracılığıyla yurt içi turizmde yeni bir hareket doğmasını amaçlıyor.”
Bilgi Kütüphanesi
Bir bilgi kütüphanesi olarak yemeğe ve kültürel mirasa ilgi duyanlara hitap eden kitapta; başarılı fotoğrafçıların yanında M. Ömür Akkor’ un da kendi objektifinden yansıttığı birçok anı fotoğrafı da bulunuyor. Ömür Akkor, ziyaret ettiği bölgelerin en değerli kültür noktalarına yaptığı keyifli rehberlikle de bu Lezzet Seyahatnamesi’ni özel bir yere taşıyor. Apargir’deki Emir Sultan ve Somuncu Baba külliyesi, Diyarbakır’daki Diyarbakır Müzesi, Kemaliye’nin Karanlık kanyonu ve Taş Yolu, Cizre’deki Ulu Camii gibi Doğu’ nun görülmeye değer birçok noktasını fotoğraflarla detaylandırıyor.