Bereket ayı Ramazan’ın son, yaklaşan bayramın arefe günlerindeyiz. Mübarek Ramazan ayı boyunca mutfaklardaki mesai bir hayli yüksekti. İftar, sahur sofraları severek hazırlığını yürüttüğümüz uğraşlarımız oldu. Yaklaşan Ramazan Bayramı’nın hazırlıklarını da düşündüğümde, yazı konumu yeme içme üzerine, iyi yemek sanatı anlamına da gelen gastronomi konusuna ilişkin belirledim.
Konuğum, çalışmalarını uzun süredir yakından takip ettiğim Gökmen Sözen. Çok yönlü uğraşlarının merkezinde gastronomi ve mutfak kültürlerine dayanan organizasyonlar var. Dededen ve babadan fotoğrafçı bir aileden geliyor. Beyoğlu’nda doğmuş büyümüş. Binlerce yıldan bu yana medeniyetlerin buluşma bölgesinde, kültürel zenginlik ortamında yaşamış. Otellerde ilk basamaklardan başlayan iş yaşamında, turizmin hemen her dalına uzanmış; lezzet fotoğrafçılığı, gastronomi yayıncılığı uzun süredir sürdürdüğü meslekleri olmuş. Lezzet fotoğrafçılığında uzmanlaşmış. Ekibi ile birlikte halen, sektörüne önemli yayınlar kazandırıyor. 15 yıldır mesaisinin çok önemli bir bölümünü yöresel başladığı, sonra ulusal ve uluslararası boyuta taşıdığı her türlü organizasyon yapımcılığı alıyor. Gastronomi ve mutfak kültürleri konusunda Türkiye’de değil yalnızca dünyada en büyük etkinliklere imza atıyor.
2006’da kurduğu Sözen Yayıncılık ve Organizasyon ile lokal festivallerle başlayan mesai, dünyanın iki büyük gastronomi etkinliğinden biri olan Gastromasa’ya kadar uzanmış. Son etkinliğini, 11 bin kişi izledi. Gelecek yıl, ‘sürdürülebilirlik’ teması üzerine kurguladığı Gastromasa’da 15 bin kişi ağırlamayı hedefliyor. Kitlenin tamamı, yeme- içme, gastronomi ve turizmin en uzman kişileri, kanaat insanları. Dünyanın en ünlü şefleri sunumlar yapıyor, mevcut durum tahlilleri, gelecek öngörülerine ilişkin altın değerinde bilgiler aktarıyor.
Bu yıl 19-20 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da yapılacak Gastromasa. 15 bine yakın yetkin insanın izlemesi hedefleniyor. Yine ülkelerinde, tanrısal güçleri olduğuna inanılan şefler sunumlar yapacak. Sürdürülebilir mutfak ve restoran konusu ana tema olacak. Farklı uzmanlık alanlarında sürprizler, bu yılki etkinliği daha çok konuşturacak.
Gastromasa’nın yurt dışında da düzenlenmesi için harekete geçmiş Gökmen Sözen. Hedefte Londra var. Gastronominin geleneksel kentinden, yeni nesil kentine, Dubai’ye geçiş yapılacak. Londra ve Dubai ile başlayacağı Gastromasa’nın küresel yolculuğunda dünyanın her coğrafyasından onbinlerce insanı ‘yemek masası’ etrafında buluşturmayı planlıyor Gökmen Sözen.
Gastromasa’da rota Urla
Gastromasa, başlangıç tarihi 2015’ten bu yana İstanbul’da düzenlenmesine karşın, yurt dışı misafirlerini her yıl yeni rotalarla da buluşturuyor. “Amacımız Türk yemek kültürüne ve endüstrisine hizmet olduğu kadar turizme de katkı sunmak, yarattığımız değerleri, Türkiye’nin farklı farklı şehirleriyle paylaşmak” diyen Gökmen Sözen, “Konuklarımızı, Gastromasa’dan birkaç gün önce Türkiye’ye getiriyoruz. Gaziantep’e uçuruyoruz, Kapadokya’ya, Antalya’ya uçuruyoruz. Kentlerimizin değerlerini görmelerini, oralardaki restoranları, otelleri kullanmalarını istiyoruz” diyor. Bu yılki Gastromasa’da İstanbul’dan önce Urla gezilecek. Gastromasa misafirleri, İzmir’in gastronomisi ve müzeleri ile öne çıkan şirin ilçesinde 3 günlük ziyarette bulunacak.
Türk şeflere dünyada restoran açmaları için teşvikler getirilmeli
İspanya’nın kültürel varlıkları arasındaki yer alan kurucusu olduğu, 5 kez dünyanın en iyi restoranı seçilen elBulliini ile şöhreti yakalayan Adria’nın yemek laboratuvarında mesai yürüten Sözen, “Tüm bu isimler Türkiye’yi tanıdıkça dünyada tanıtımını yapıyor” diyor. Türkiye’nin de yemek kültürüne ve felsefesine hakim şefler yetiştirmesi gerektiğini söyleyen Gökmen, “Yetişen şeflerin yurt dışında restoran açmalarını da özendirmek gerekiyor. Bu yönde teşvik mekanizması getirilmeli” şeklinde konuşuyor.
ŞEFLERİN ÜÇ FAVORİSİ
Dünyanın yıldız şeflerinin hepsinin de beğendiği ilk 3 Türk ürünü; kokoreç, tavuk göğsü ve baklava. Tavuk eti ile sütlü tatlının birlikteliğine şaşırıyorlar.
GASTRONOMİ MÜDÜRLÜĞÜ
Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde bir gastronomi müdürlüğü mutlaka olmalıdır. TİM bünyesinde de olmalı. Yaptığımız katma değerli ihracattır. Büyük değer yaratacağını düşünüyorum.
RUSYA VE UKRAYNA’YI GASTRONOMİ BİRLEŞTİRİR
Rusya ve Ukrayna şefleri birbirleriyle çok yakınlardı. Halen de yakın olduklarını düşünüyorum. Gastromasa’yı Ukrayna’da da açacaktık. Savaş girdi. İki ülkeyi gastronomi yakınlaştıracaktır.
ANTALYA’DAN BODRUM’A
Ben horeca kökenliyim. Ev dışı tüketim yatırımcılar, şefler, satın almacılar, vs köklerim var. Türkiye’nin yerli yabancı markalarını dünyaya tanıtıyorum. Antalya’da Bodrum’da önemli projeler yürütüyoruz. Gastronomi etkinliklerini çok farklı illere de yayacağız.
‘KÖPRÜ’ FİLMİYLE İDDİALI
İlk belgesel filmimi çektim, dünya gastronomi festivaline girecek. Antepli şefleri, İstanbullu şefleri, İspanyol şefi buluşturdum, aralarında ‘köprü’ oldum. 37 dakikalık bir köprü oldu.
GÖBEKLİTEPE’DE ŞEF RESTORANI YOK
Göbeklitepe için dünyanın merkezi diyoruz. En önemli tarih turistini çekmek için çalışıyoruz. Çok da haklıyız tabii ki. Ama Göbeklitepe’de bir tane şef restoranı yok maalesef
100 STAJYER GÖNDERDİ
Gençler çok iyi, çok güveniyorum. Devlet okulu öğrencilerini etkinliklerime bizzat ücretsiz sokuyorum. Bugüne kadar dünyaya 100 stajyer şef gönderdim.