Pandemi döneminde değişen tüketici beklentileri ve davranışlarını karşılayabilmek için Mavi Okyanus Stratejisi ideal bir çerçeve sunuyor. Bu yaklaşıma göre, öncelikle ihtiyaçları anlamak ve müşterilerin bir ürünü veya hizmeti kullanmasını engelleyen noktaları bulmak gerekiyor.
Yıllar önce INSEAD’da Blue Ocean Strategy (Mavi Okyanus Stratejisi) eğitimi almıştım. Mavi Okyanus’un yaratıcıları Profesör Reneé Maubourgne ve Profesör Chan Kim şirketlere rekabetin yoğun olmadığı yeni alanlar bulmayı önerirler.
Geçtiğimiz hafta dinlediğim Keyvan Havacılık’ı ideal bir Mavi Okyanus şirketi olarak tanımlayabilirim. 2020 başında Türkiye’de kurulan Keyvan Havacılık, pandeminin yarattığı ortamda çıkan sorunlara yönelik inovasyonlar geliştiren bir şirket.
Uçak mühendisi olan Tahran doğumlu Mehmet Keyvan, uzun yıllar Dubai ve Malezya’da havacılık sektöründe çalışmış. Keyvan, havayolu şirketlerinin uçuş personellerine verdiği üniformaların genellikle işlevsel olmadığını gözlemleyerek, uygun maliyetli kullanımı kolay ve şık tasarımlı koleksiyonlar üretmeyi hedefleyerek bir şirket kurmaya karar vermiş.
Uzun araştırmalardan sonra, Türkiye’nin tekstil üretim kapasitesi ve gelişmiş altyapısı, tasarım kültürü ve lojistik konumu itibarıyla en uygun yer olduğu düşüncesiyle merkez olarak İstanbul’u seçmiş.
25 milyon liralık bir yatırım planlayarak, 2020 başında kurulan şirket kendisini pandeminin ortasında bulunca, Mehmet Keyvan ve ekibi bu kez antibakteriyel özellikli ürün geliştirmek için kolları sıvamışlar. Kısa sürede yeni bir çözüm ürütmeyi başarmışlar.
Girişimin gerisindeki stratejik düşünce
Virüslerin cilde temas etmesini engelleyen giysiler geliştiren Keyvan Havacılık, dünyada bu alanda öncü bir girişime imza atmış durumda. Mehmet Keyvan’dan aldığım bilgiye göre, bu inovasyon havayolu şirketlerinin dikkatini çekmiş ve önümüzdeki dönemde önemli işbirlikleri başlayabilir.
Keyvan Havacılık, Mavi Okyanus Stratejisi için başarılı bir örnek. Mehmet Keyvan’ın yaklaşımını, bu çerçevede özetlemeyi diliyorum.
İhtiyaç:
Uçuş görevlilerinin giysilerinin hijyeninin sağlanması. Hijyenin yanısıra ünifromaların dış görünüşünün estetik olmasına da özen gösterilmesi.
Sorun:
Mavi Okyanus Stratejisine göre, rahatsızlık veren noktaların (Pain Points) ortadan kaldırılması için, maliyetleri yükseltmeden, gereksiz ögelerden kurtularak yeni özellikler yaratmaya ihtiyaç vardır.
Havacılık alanında kullanılan kumaşların antibakteriyel özelliği bulunmuyor. Bu yüzden, çoğu ortamda uçuş görevlileri sağlık personelinin kullandığına benzer giysiler kullanmak durumunda kalıyorlar.
Üniformaların üzerine tek kullanımlık koruyucu elbise veya tıbbi önlükler giyilmesi havayolu şirketlerinin marka imajlarının kaybolmasına ve yolcuların tedirgin olmasına neden oluyor.
Ayrıca, maliyetler ve çevreye verilen zarar artıyor.
Çözüm:
Antiviral ve antibakteriyel kumaştan üretilen tek parça tulumdan oluşan yeni tip bir üniforma. Bu giysiler virüslerin cilde temasına izin vermiyor.
Ürünün artı değerleri:
Uygun maliyetli olacak şekilde yaratılan üniformalarda cilt dostu, hafif, tiftiklenmeme ve koku giderici özelliğe sahip kumaş kullanılıyor.
Antiviral kaplama ile doğal geri dönüştürülebilir malzemeden üretilen bu giysilerin yıkanması ve bakımı da kolay.
Giysiler 50 kez yıkanabiliyor ve yeniden kullanılabiliyor .
Dolayısıyla bu çözüm sürdürülebilirlik açısından da önemli bir katkı sunuyor. Üründe kullanılan gümüş iyon teknolojisi de uçuş ekibinin görevleri sırasında elektromanyetik etkiye karşı daha iyi korunmasını sağlıyor.
IATA ile stratejik ortaklık
Keyvan Havacılık, Temmuz 2020 itibarıyla Uluslararası Hava Taşımacılığı (IATA) Stratejik Ortaklık Programı’na kabul edildi. Toplam hava yolculuğunun yüzde 82’sini gerçekleştiren Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), 290 havayolunu temsil eden dünya havayolu şirketlerinin ticaret birliği.. IATA’nın Türkiye’deki üç stratejik ortağından biri ve hava yolları endüstrisinin önemli bir parçası olan Keyvan Havacılık, uluslararası havacılık modası alanında Türkiye’yi başarıyla temsil etmeyi hedefliyor.
Dijitalde ikinci el eşya pazarı büyüyor
İkinci el eşyaların değerinde ve hızlı el değiştirmesini sağlayan kişiler arası nakitsiz alışveriş platformu Barty, pandemi döneminde ilerlettiği tohum yatırım turunu 5 milyon TL değerleme ile 1 milyon TL yatırım alarak tamamladı. Oluşturduğu modelin denemesini önce kitap kategorisi ile yapan Barty, aldığı yatırım ile birlikte ürün yelpazesini elektronikten hobi, oyun, müzik eşyalarına; spor aletlerinden bebek ürünlerine 18 farklı kategoriye çıkarmayı hedefliyor.
Hedef 2022 yılında yurt dışına açılmak
Barty’nin Kurucusu Semih Kılıçgedik’in verdiği bilgiye göre, bugüne kadar Barty 11 bin aktif kullanıcıya erişmiş. Ücretsiz uygulama içerisinde 2 bin üzerinde takas gerçekleşmiş.
Semih Kılıçgedik hedeflerini şu sözlerle ifade ediyor:
“Şimdi sırada Barty’cilerin sayısını farklı coğrafyalardan milyonlara götürmek var. 2021 yılında 1 milyon kayıtlı kullanıcı ile 400 bin TL’lik aylık ciroya ulaşacak yol haritamızı uygulamaya başladık. Asıl bizleri heyecanlandıran ise 2022 yılında Barty’i Güney Doğu Asya ve Orta Doğu pazarlarında görmeye başlayacak olmamız.”
İyi kalpli proje dokuz yaşında
Migros ve Arie dokuz yıldır kıyafet bağışı kampanyası gerçekleştiriyorlar. Bu yıl da, Procter&Gamble’nin (P&G) bu yıl “Aynı Çatı Altında, Umutla Yarına” projesi kapsamında ve Migros işbirliği ve Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) desteği ile gerçekleşen “Umudu Paylaş Kalplere Ulaş” kampanyası, on binlerce kişiyi mutlu etmeyi hedefliyor.
“Umudu Paylaş Kalplere Ulaş” kampanyası süresince, 25 Eylül 2020 tarihine kadar 67 şehirdeki 787 Migros mağazasında toplanacak giysiler, önce kendi içlerinde yaş ve cinsiyete göre ayrıştırılacak. Ariel ile yıkanarak temizlenecek ve ütülenecek.
Yeni gibi tertemiz bir şekilde hazırlanacak olan giysiler, Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) desteği ile Toplum Gönüllüsü gençler tarafından Aralık ayından itibaren ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacak.
Siz de paylaşmak istediğiniz her yaştan kıyafetlerinizi 25 Eylül’e kadar Migros Mağazaları’na getirin, Ariel ile tertemiz yıkansın ihtiyaç sahiplerine ulaşsın.