Muhtaç olduğun kaynak kayıt dışında mevcuttur

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Bu başlık biraz gençliğe hitabe gibi oldu ama bir asır sonrasına ilham veriyor. Ey Maliye, biliyoruz ki dardasın, parasızsın, bütçen açıkta, dengen şaşmış… Gözünün değdiği her yerden vergi alma gayretindesin üstelik. Ancak sorun var; sürekli sabit gelirlilere dikmişsin gözünü. Bu böyle gitmez…

Duyduk ki faaliyetlerini borçla yürütebilen şirketlerin tamamen ortadan kalkmasını önlemek için getirilen “zombi şirket” düzenlemesini uzatmaya hazırlanıyormuşsun. Hayattan beslenen ama ölü hücrelerden ibaret zombi şirketleri yaşatma gayretin niye? Dar gelirliden vergi emip zombileştirme…

SABİT GELİRLİYE BU KADAR YÜKLENMESEN?

Daha dün Prof. Dr. Burak Saltoğlu yakınıyordu; “enflasyonun patladığı yerde şirketler de müthiş kâr etti ama bu sürdürülebilir değildi. Şimdi şirketlerden ek vergi almak ciddi sorunlu… Servet vergisi de çok zor çıkar, bu durumda kaynak yine sabit gelirli…” Sabit gelirliye bu kadar yüklenmen doğru mu?

Oysa kayıtdışı cillop gibi parıldıyor. Bir şekilde kendini vergi ve kayıt dışı bırakanlar, bırakın Maliye’ye katkı sunmak, bütçeyi daha fazla nasıl tırtıklarım hesapları peşinde… Zaten 1,5 trilyon liralık vergiyi sildin, yandaşına candaşına servet aktarmaya devam ettin. Bari şimdi kayıtdışına yönelmeyi dene…

İKİ SORU İKİ CEVAP / Stratejiye dair…

Kayıt dışından vergi alınabilir mi?

Elbette… Bu bir niyet sorunudur. Zira bilgi ve iletişim teknolojileri sayesinde paranın izi sürülebiliyor ve sabit gelirli de dev holdinglerde dâhil tüm verilerimiz Mehmet Şimşek’in elinde… Para, ardında iz bırakıyorsa bu izi sürerek kayıt dışında kalmak isteyen uyanıklar dahi Maliye radarına girebilecektir.

“Nereden buldun” sorusunu sorsak?

Kesinlikle… Gelir beyanında kayıt dışı sorunu varsa, giderden yola çıkılabilir. 100 liralık gelir beyan eden birinin 300 liralık gideri varsa, aradaki 200 lirayı “nereden buldun?” diye sorulabilir. Bu altyapı bizde var ama niyet olması gerekiyor. Kamu bütçesinde “diyet” diyoruz da diyetler niyetlere göredir.

not/GELİRDEN YAKALAYAMIYORSAK HARCAMADAN YAKALAYALIM…

Vergi verilmez alınır. Bu söz 3,800 yıl önce yaşamış Babil Kralı Hammurabi’ye ait. Caddelere diktiği dev tabletlere “yasaların bilinirliği” ilkesini icat etmekle kalmamış, kanunlarıyla tarihe mal olmuştu. Büyük tablette; “vergi vermeyenin kellesi gider” yazıyordu. Kelleler de gitti, vergiler de verilmedi.

Cağaloğlu’nda gazeteler semtine yakın Hocapaşa Vergi Dairesi’nde uyarı, kelleden azını ister olmuştu; “vergilendirilmiş kazanç kutsaldır.” Sonraları Maliye Bakanı Adnan Kahveci ile  “vergi yüzsüzleri” kavramını icat ettik. Sandık ki vergi vermeyeni ilan edersek utanıp verirler. Ne fena çuvallamıştık…

Bakan Şimşek, gelir beyanındaki sıkıntılardan söz ederken; “kuyumcu 16 bin, doktor 27 bin, avukat 17 bin lira aylık matrah bildirmiş” diyordu. Belli ki insanlar gelirlerini beyan etmiyor. 4 milyon ev sahibinin kira beyanı vermediği gibi. Ne kadar uğraşırsak uğraşalım, geliri doğru beyan ettiremiyoruz.

Oysa bilişim devrimi, paranın izini sürmekte son derece mahir. Harcamaları izlemede inanılmaz yetenekli… Algoritmalar ve yapay zekâ yardımıyla pekâlâ kimin ne harcadığını izleyebilir ve buradan yola çıkarak gelirini hesaplar, doğru ve adil vergi salabiliriz. Kayıt dışı kayda gelmiyor, biz ona gidelim.

Nitekim Şimşek; yapay zekâ algoritmalarını mükelleflerin üzerine salacağını söylüyordu. Bu sözü unutmuş değiliz. Çalışmalar ne boyutta? Cevap bekliyorum. Umarım dediğini yapar, sonucu görürüz.

Tüm yazılarını göster