Var mıdır? Elbette? Var mı peki? Eh, kısmen… Kâğıt üstünde var ama topluma umut verecek hale getirilmiyor, iktidarı eleştirmekten alternatif politikaları tanıtmaya, halka benimsetmeye vakitleri kalmıyor. Oysa muhalefet, mevcut politikalara alternatif geliştirme sorumluluğu taşımalı…
Misal hükümet, “Heterodoks” dedi. Yetmedi; “Eklektik” diyerek iktisat politikalarından istediğimi kafama göre alırım, “Faiz nas, gerisi naz” diye uygulamaya soktu. Üstelik Heterodoks dedikleri “Düşük faiz, yüksek kur” uygulaması ile Aralıkta %19 olan enflasyonu %70’lere, doları da 16 liralara taşırken…
“İKTİDARDAN YORULUNCA BİZE GELECEKLER”
Yıllardır her seçim öncesi siyasi partilerin programlarını inceler, özellikle ekonomide yapacaklarını kıyaslar dururum. Neredeyse hepsinin kâğıt üstünde bir “alternatif” programı vardır ama ezberlerinde yoktur. Yazmış ve unutmuşlardır çoğu kez. Detay sorsan, bakmadan size anlatamazlar.
Geçmiş yıllarda ana muhalefet liderine sormuştum: “İktidar özelleştirme, faiz, kur, ihracat, kredi, yatırım gibi alanlarda şunları şunları yapacak. Sizin bunlara karşı alternatif öneriniz nedir?” diye… Cevap şu olmuştu; “Şeref Bey bizim iktidara gelmek için alternatif üretme sorumluluğumuz yoktur. Halk iktidardan yorulunca bize gelecektir.”
İKİ SORU İKİ CEVAP
Halk, iktidarın ekonomi politikalarından yoruldu mu?
Hem de bitkin düştü, dövizin hali ortada, enflasyon üç hanelere vardı, yoksulluk arttı, gıdaya erişim zorlaştı, yandaşa kaynak, hazineyi eritti, rezervleri yok etti. Verilen hiçbir hedef tutmadığı gibi parası olanı enflasyondan korurken orta gelir buharlaştı. Halk fena halde iktidar yorgunu…
Muhalefet umut veriyor mu?
Kime sorsanız, iktidarın uygulamalarından şikâyet ediyor ama muhalefeti umut olarak göremiyor. Seçim tercihinin muhalefet olacağını söyleyenler de bunu “iktidarı cezalandırma” saikıyla dillendiriyor. Kısaca seçmen sandığa, muhalefeti ödüllendirmek için gitmeyecek çünkü alternatif geliştiremediler.
NOT
AK PARTİ NEFRETİNE HAPSOLMAK
Dünyanın en yüksek enflasyonu bizde, en değersiz parası bizimki ve nepotizm söylemleri böylesine artmışken neden muhalefet prim yapamıyor dersiniz? Gördüğüm şudur; Ak Parti Genel Başkanı, muhalefeti de bir orkestra şefi gibi yönetmektedir.
Muhalefeti; “Ak Parti nefretine” hapsetmiş bir iktidar söz konusu. Hal böyle olunca iktidarı eleştirmekten alternatif üretilemiyor, ekonomide halka umut verecek çözüm geliştiremiyor, seçmenin önüne farklı seçenekler sunamıyorlar.
Gerek CHP ve gerek DEVA Partisi ekonomi politikalarını, bizzat başkanları eşliğinde kurmaylarıyla saatlerce tartışmış biri olarak izlenimim şudur; “alternatif ekonomi politikaları mı? Biz daha iyi yaparız.” İyi de bunların heterodoksunu gördük, sizin ortodoksunuzdan halkın haberi var mı?