MUDA, MURİ, MURA

Dr. Hakan OKAY Helikopter Bakışı

Michigan Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde öğretim üyesi Prof. Dr. Jeffrey L. Liker, “Toyota Tarzı” isimli kitabında, firenin üretim süreçlerinde önemli bir kayıp olduğunu ifade etmiş ve sürekli fireden söz etmenin de insanların üretkenliğini ve üretim sistemine de zarar verdiğine dikkat çekmiştir.(1)

Gerçekten de üretim sırasında kayıpları ifade eden “Fire”, maliyetleri olumsuz yönde etkilemekle kalmamakta, firelerin tekrar işlenmesi, düzeltilmesi veya imha edilmesi açısından bazı sorunlar oluşturduğu bilinmektedir. Ancak fire veya israfın azaltılmasına yönelik somut adımlar atmak yerine, sadece gündemde tutmak çözüm sağlayabilir mi?

Ülkemiz ekonomisine büyük katkı yapan ve sayıları 2020 yılında 1.703.000’e ulaşan KOBİ’lerde fire oranı önemli bir gider kalemi olarak işletmelerin performanslarını etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda iş kazaları, iş ve zaman kaybının yanında işveren, yönetici ve çalışanların moral ve motivasyonlarının azalmasına da neden olmaktadır. (2)

Türkiye’de tüm işletmelerin %99,8’inin KOBİ’lerden oluşmakta olduğu ve toplam istihdamın %78,7’sini sağladığı göz önüne alınırsa, ülkemiz ekonomisi açısından da fire oranlarının ne derece önemli olduğu fark edilecektir.

Burada bir parantez açarak, işletmelerin hammadde ve yarı mamul tedarik ederken, satınalma aşamasında çok titiz davrandıkları ve tedarikçilerden indirim veya vade talep ettiklerni, ancak burada sağlanan maddi avantajlar, üretim prosesinde kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu ifade etmek isterim. Diğer taraftan satış departmanları ise, ürün ve hizmetlerin satış fiyatlarını artırmakta veya satış koşullarını değiştirmekte zorlandıkları için de, satılan malın maliyeti ile satış fiyatı arasındaki sıkışmış kârı, ancak üretim sürecinin daha verimli olması ile artırmak mümkün olacaktır. İşletmelerin sürdürülebilir rekabet avantajı, ortalamanın üzerinde kârlılık ve en önemlisi gelecekte var olabilmeleri için verimliliğe ve sonucunda kârlarını artırmaya ihtiyaçları vardır. Ülkemiz gelirleri ve istihdamı açısından da bu durum önem arz etmektedir.

İsraf veya firenin temel nedenleri arasında, yetersiz çalışma metodları, uzun hazırlık zamanları, yetersiz prosesler, eğitim eksikliği, yetersiz bakım, uzun mesafeler veya liderlik eksikliği sayılabilir.

Liker’in Toyota Tarzı kitabında söz ettiği gibi, Japon yönetici ve mühendislerin ortaya attıkları, Japonca’da kullanılan sözcüklerle “Muda, Muri ve Mura” olarak tanımlanan üç temel fire konusuna odaklanmak, bir çok sorunun kök nedenine inilmesine ve çözüm bulunmasına yardımcı olacaktır.

MUDA (Değer katmayan) - En bilinen israf tipi veya fire diyebiliriz. İş bitim sürelerini uzatan, bir malzemeyi ya da aleti almak için gereksiz hareketler yapmaya neden olan, stok fazlalığı yaratan ya da sonuçta her tür beklemeye yol açan fire niteliğindeki hareketlerdir.

MURİ (Aşırı yük) - Üretim yerinde, çalışanların ruhsal ve fiziksel açıdan aşırı iş yüküne maruz kalması, makine ve ekipmanın ise sahip oldukları kapasitelerin üzerinde iş yükü bindirilmesidir.

MURA (Düzensizlik, Dengesiz yüklenme) - Normal üretim sistemlerinde kimi zaman insanlarla makinelerin kaldırabileceğinden fazla iş yükü olur, kimi zaman da iş olmaz. Bu düzensizlik veya inişler çıkışlar, bir üretim programında zaman kaybı ve makinelerin daha sık arızalanmasına yol açtığı gibi, çalışanların da düzensizliğine ve sonuçta moral kaybına da neden olmaktadır.

Üretim yapan işletmeler açısından hayati öneme sahip bu üç kuramla mücadele etmek ve gerekli düzeltmeleri yapmak için sadece üretim hattına odaklanmak yeterli değildir. Beyaz yakalı çalışanlara da çok önemli görevler düşmektedir.

Endüstri 5.0, robotik üretim, yapay zekâ, teknoloji, bilişim ve günümüzün gözde konuları kuşkusuz insanları kas gücü yerine bilgileri ve deneyimleri ile üretime katkı yapmalarını sağlayacaktır. Peter F. Drucker’ın söz ettiği gibi “Bilgi İşçileri” çok etkin rol oynayacaklardır.

Ancak günümüz şartlarında, özellikle KOBİ’lerde endüstri 5.0 veya robotik üretime geçme sürecinin biraz daha zaman alacağını öngörmek gerekmektedir.

O halde, mevcut durumda Muda, Muri ve Mura’yı azaltmak için neler yapılabilir?

• Üretim hattında çalışan mühendis ve gri yakalı (Usta başı, formen, teknisyen…gibi) çalışanlar çok doğru seçilmeli, iyi eğitimler verilmeli, motive edilmeli, kararlara katılımları sağlanmalı ve uzun yıllar işletmede görev yapmaları için teşvik edilmelidir.

• Mavi yakalıların (İşçilerin) ücretleri adaletli hesaplanmalı, fazla mesaileri günüde ödenmeli, aşırı saatler çalışmamaları sağlanmalı, güvenlik ve sağlık koşulları yerine getirilmeli, yemek ve dinlenme alanları temiz, düzenli ve uygun ortamlar olmalı, kariyer yolları ve kendilerini geliştirecek eğitimler sunulmalı ve kendilerinin işletme için değer ifade ettikleri hissettirilmelidir.

• Beyaz yakalıların, planlama, yürütme ve kontrol faaliyetlerini kusursuz yapmaları, sürekli gelişime ve yeni fikirlere açık olmaları, yenilikleri kabul etmeleri, üretim hattında çalışanlara sürekli iletişimde olmaları ve en küçük bir olumsuzlukta veya hatada kök nedenlerini araştırmaları, JIT (Just In Time – Tam Zamanında) üretim prensiplerini benimsemeleri, tedarikten satış sonrası hizmetlere kadar değer zinciri içindeki tüm birimlerle uyum içinde olmaları gerekmektedir.

• Tüm işletme çalışanlarının, her zaman her işin daha hızlı, daha kolay ve daha verimli yapılabilir olmasını kabul etmeleri ve bu konularda girişimlerde bulunmaları ve bunu sürdürülebilir kılmak için yazılı hale getirmeleri, talimat ve süreçleri güncellemeleri sağlanmalıdır.

• Altın yakalıların (Üst düzey yöneticilerin), organizasyon içinde herkesin bir değeri olduğunu, en basit bir fikrin bile değerli sonuçlar üretebileceğini, yönetim ve etkinliğin sadece ofis odalarında değil, üretim hattı, depo alanları, sevkiyat veya bakım ünitelerinde de olduğunu, bu birimleri sıklıkla ziyaret etmelerinin verimliliği artıracağını ve hataları yerinde görebileceklerini, birimlerin kendi aralarındaki yaptıkları toplantılara da zaman zaman katılmalarının “İşletme körlüğünü” azaltacağını bilmeleri gerekmektedir.

• Süreçler sürekli yeniden ele alınmalı ve günün değişen koşullarına uygun hale getirilmelidir.

• Makinelerin bakımı kadar, entelektüel sermayenin de gücü ve motivasyonu artırılmalıdır.

• Kurum içi iletişim kanalları açık olmalıdır.

• Usta ve deneyimli çalışanların koçluk ya da mentorluk yapmaları sağlanmalıdır.

• İşletme içinde teknik konularda sürekli iç eğitimler verilmelidir.

• Yeni çalışanlar için gelişim programları hazırlanmalıdır.

• Meslek liseleri veya ilgili meslek yüksek okulları öğrencilerinden stajyerler davet edilmeli ve onlara şans verilmelidir.

Özetle, kâr, fire ve israfta gizlidir; ne kadar açığa çıkarsa, o derece kâr artar ve geleceğe sağlam adımlar atılmış olur.

Kaynakça
(1) Liker, J.(2004). Toyota Way: 14 Management Principles from The World Greatest Manufacturer. New York: McGraw-Hill
(2) https://www.halkbankkobi.com.tr/NewsDetail/KOBI-sayisi-bir-yilda-72-bin-artti/6780
(3) http://www.mfa.gov.tr/kucuk-ve-orta-buyuklukteki-isletmelerin-_kobi_-onemi-ve-ikinci-oecd-kobi-istanbul-bakanlar-konferansi.tr.mfa

Tüm yazılarını göster