Mücevher sektörü ve JCK Las Vegas Fuarı

Dr. S. Armağan VURDU DEVR-İ ÂLEM

2030 yılına kadar yılda ortalama yüzde 8,5 oranında büyümesi öngörülen küresel mücevher sektöründe Türkiye en önemli oyunculardan birisi. Türk mücevher sektörü ihracata yönelik faaliyetlerine Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB) önderliğinde hız kesmeden devam ediyor. Bu faaliyetlerden birisi de ABD’nin en büyük, dünyanın ise en büyük üç mücevher fuardan birisi olan JCK Las Vegas fuarı. İlk defa 1992 yılında düzenlenen fuarın, 2-6 Haziran 2023 tarihlerinde otuz birincisi gerçekleşti. 2022 yılında fuarı yaklaşık 17bin yabancı satın almacı ziyaret etmiş, 2.000 katılımcı standında ürün sergilemiş, toplamda yaklaşık 30.000 sektör mensubu bir araya gelmiş ve yaklaşık 40 bin metrekarelik bir alanda düzenlenen fuarda 130 farklı ülkenin temsilcisi buluşmuştu.
Bu yıl, Mücevher İhracatçı Birliği’nin organize ettiği milli katılım alanında 88, bireysel olarak 48 olmak üzere toplamda 136 Türk firması ürünlerini sergiledi. 26 firmamız ilk defa milli katılım organizasyonunda yer aldı. Böylece, bu yıl MİB tarafından onaltıncı kez düzenlenen milli katılım organizasyonuna ABD mücevher fuarlarındaki en geniş katılımlı ve en geniş alana sahip Türk Pavilyonu kurulmuş oldu. Pandemi öncesi 2019 yılında milli katılımda firma sayısı 42, katılım alanı 479 metrekare iken, 2023 yılında firma sayısının 88’e katılım alanının 1048 metrekareye ulaşması başarılı bir gelişim grafiğini işaret ediyor.

Mücevher sektörümüz geçtiğimiz yıl ABD’ne yaklaşık 1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. 1 Ocak-25 Mayıs 2023 arasında sektörün ABD pazarına ihracatının 423 milyar dolara ulaştığını görüyoruz. Mücevher sektörü için ABD önemli bir Pazar. Aynı şekilde, Türkiye’nin ABD’ye gerçekleştirdiği ihracatta da mücevher sektörü önemli bir konumda. Sektörün ihracatında ABD’nin Payı 2022 yılında mücevher sektöründeki toplam ihracatın %17’lik kısmını oluşturmuş. ABD’ye gerçekleştirilen ihracatta sektörün payına baktığımızda, tüm sektörler arasında mücevher, 2022 yılında ABD’ye yapılan ihracatın %7,43’ünü gerçekleştirmiş. 2022 yılında toplam ihracat sıralamasında 13.üncü olan mücevher sektörü, ABD’ye gerçekleştirilen ihracatta ise 5. sırada yer alıyor.

Küresel ekonomiye ilişkin öngörülen çeşitli olumsuz senaryolara rağmen mücevherin genel olarak yükselişte olan bir sektör olduğunu söyleyebiliriz. Yapılan araştırmalara göre müşterilerin %30’u pandemi öncesinden daha fazla mücevher satın alıyor. Uzmanlar bu tüketici davranışını iki yıllık pandemi süresince birikim yapmış olan ve bu sürede kaçırılan deneyimleri lüks tüketim ile telafi etmeye ihtiyaç duyan bireylere bağlıyor. Öte yandan, son dönemde sosyal medya ile tetiklenen moda trendleri aracılığıyla kişisel lüks ürünlere olan ilgi daha genç bir tüketici tabanına doğru genişledi. Mücevher trendleri her yıl değişiyor. 2023 yılında da sürdürülebilir tasarımlar, doğal taşlar ve kişiselleştirilmiş mücevherler gibi trendler, müşterilerin sosyal ve çevresel sorumluluklarını düşündüğü bir dönemde öne çıkacak gibi görünüyor. Ayrıca, kalın zincirler, renkli değerli taşlar, cesur ve abartılı gerdanlık kolyeleri gibi gösterişli tasarımlar da trend olma potansiyelinde. Hong Kong Ticaret Kalkındırma Konseyi tarafından yapılan bir çalışmada, 2023 yılında öne çıkacak beş mücevher trendi: renkler, sürdürülebilir ışıltılar, inciler, kıymetli metaller ve zincirler ile kişiselleştirme olarak sıralanıyor. Trendlere ilişkin olarak yapılan çalışmada verilen bilgilere kısaca göz atarsak:

Renkler: Pandemi döneminin ardından birçok sektör lideri, piyasada parlak renkli parçaların yayıldığını gözlemledi. Uzmanlar yakut, zümrüt, safir ve renkli elmas gibi renkli taşların yüksek talep görmeye devam edeceğini tahmin ediyor. Örneğin, zümrüte olan ilginin geçen yıldan bu yana %35 arttığı belirtiliyor.

Sürdürülebilir ışıltılar: Sürdürülebilirlik oldukça uzun süredir gündemde ve moda endüstrisinde giderek daha önemli hale geliyor, mücevher sektörü de bundan etkileniyor. Bununla birlikte modanın çevre üzerindeki etkisinin artan farkındalığı ile tüketiciler etik olarak üretilmiş ve sürdürülebilir malzemelerden yapılmış mücevher parçaları arıyorlar. Dolayısıyla 2023'te sürdürülebilir tasarımların popülerliğinin artması bekleniyor. Renkli değerli taşlar mevcut pazarda popüler bir seçenek. Doğum taşları, değerli taşların maneviyatla ilişkisi gibi talebi yönlendiren çok sayıda faktör bulunuyor.

İnciler: Geleneksel olarak günlük kullanım için fazla sofistike kabul edilen inci takıların, bu yıl geleneksel olmayan tasarımlar ve modern dokunuşlarla geri geleceği öngörülüyor. Birçok büyük marka, inci unsurlarını renkli taşlarla karışık halka küpelerde ve kolyelerde kullanarak parçalarına yenilikçi bir şekilde entegre etti. Araştırmalara göre, inci parçalarına olan ilgi son birkaç yılda %250 arttı. 2022 yılının üçüncü ve dördüncü çeyreğine bakıldığında incilerin cazibesinin %115 arttığı ifade ediliyor.

Kıymetli metaller ve zincirler: Salgının başlangıcından bugüne kadar kıymetli metaller ve zincirlerin karıştırılması trendi devam ediyor. Pek çok kişi göz alıcı keskin görünümler ve farklı stillerle kendini ifade etmeyi tercih ediyor. Bu durum büyük metal zincirler ve gerdanlıklar dahil abartılı metal aksesuarlara olan ilgiyi artırıyor. Bu trend, bireylerin günlük kıyafetlerini şekillendirmelerini kolaylaştıran çok yönlü bir stile de olanak sağlıyor.

Kişiselleştirme: Tüketiciler, bireyselliğini ve kişiliğini ifade etmek arzusunda. Birçok tüketici artık düşüncelerini ve tarzlarını yansıtan parçalar arıyor. Kişiselleştirilmiş mücevherler, özel bir anlam taşıdığı ve bir hikaye anlattığı için müşteriler arasında popülerliğini koruyor. Bu nedenle, 2023'te de kişiselleştirilmiş mücevherlerin trend olması bekleniyor. Özelleştirilmiş mücevher yeni bir trend değil ve 2023'te de popüler olmaya devam edecek gibi görünüyor.

2023'te mücevher sektörü hakkında dikkate alınması gereken bir diğer faktör ise dijital teknolojilerin mücevher tasarımı ve üretimi üzerinde giderek daha fazla etkisi olması. Modern teknoloji, moda dünyasını ve mücevher endüstrisini de etkiliyor. 3D baskı teknolojisi, tasarımcıların daha özgün ve karmaşık tasarımlar yapmalarına olanak sağlarken, yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojiler, müşterilerin tercihlerini ve satın alma alışkanlıklarını anlamak için kullanılabilecek imkanlar sunuyor. Bu yeni trend, mücevher distribütörleri, tasarımcılar ve benzer şekilde alışveriş yapanlar için büyük bir potansiyel barındırıyor. Artık müşteriler kendi tasarımlarını tamamen özelleştirebilir ve bitmiş ürünü sanal olarak deneyebilir duruma geliyor. 3D baskı, kuyumcuların geleneksel tasarım ve üretim yöntemlerinin izin verdiğinden daha ayrıntılı tasarımlar oluşturmasını da kolaylaştırıyor. Lazer teknolojisi de değerli taşların daha hassas bir şekilde şekillendirilmesini ve kesilmesini mümkün kılarak, insan yapımı daha az kusurlu ve daha fazla güzelliğe ve enderliğe sahip taşlar elde edilmesini sağlıyor.

Bunun yanı sıra, mücevher sektöründe çevrimiçi satış kanallarının önemi de giderek artıyor. Dijitalleşmenin hızlanması ve müşterilerin çevrimiçi alışveriş yapma eğilimlerinin artması, mücevher firmalarının da dijital stratejilerini güçlendirmelerini zorunlu hale getiriyor. Artırılmış gerçeklik (AR), çevrimiçi alışveriş yaparken gerçeğe yakın bir his sunmak için sanal dünyanın ötesine geçiyor. Bu, mücevher sektörünün dijital ticarete geçişini daha da hızlandıracak bir teknolojik gelişme. Artırılmış gerçeklik, müşterilerin evlerinden çıkmadan yüzük, bilezik ve kolye denemelerine imkan tanıyor, müşteri deneyimine dayalı çevrimiçi alışveriş yapma imkanı sağlıyor.

2023 yılında, dünya nüfusunun 8 milyara, internet kullanan nüfusun oranının %62’ye ulaştığını, tüketici harcamalarının 54 trilyon dolar seviyesinde olacağını ve toplam perakende satışın %6,5 oranında büyümesinin beklendiğini düşünürsek, kalite, çeşitlilik, tasarım, üretim kapasitesi gibi pek çok hususla dünyada öne çıkan mücevher sektörümüzün önümüzdeki dönemde de çok büyük bir ihracat potansiyeli olduğunu ve sektörün ışıl ışıl parlamaya devam edeceğini söyleyebiliriz.

Tüm yazılarını göster