2023 yılının üçüncü çeyreğini de geride bıraktık. Yılın ilk üç çeyreğine baktığımız ekonomik olarak pek de kolay bir yıl olmadığını belirtmemiz gerek. Yılın ortasında yapılan genel seçimler, seçimlerden sonra ekonomi politikasındaki değişiklikler, hem dünya hem de ülkemiz genelinde uygulanan faiz artışları sonucunda finansmana ulaşmanın güçlüğü ve geçtiğimiz hafta itibariyle İsrail ve Filistin arasındaki başlayan savaş durumunun yarattığı endişeler yılın son çeyreğinde de etkisini hissettirecek gibi duruyor. Peki, bu dönemde gümrük ve dış ticaret öne çıkan başlıklar neler? Hadi gelin, kısaca öne çıkan konulara değinelim.
2023/Eylül Dış Ticaret İstatistikleri
2023 yılı Eylül ayına ilişkin dış ticaret rakamları Ticaret Bakanlığı tarafından açıklandı. Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan 2023 yılı Eylül ayına ait Dış Ticaret Veri Bültenine göre; 2023 yılı Eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre; ihracat %0,3 oranında artışla 22 milyar 670 milyon dolar, ithalat % 14,1 oranında azalışla 27 milyar 658 milyon dolar oldu.
2023 yılı Ocak-Eylül döneminde ise ihracat %0,3 oranında azalışla 187 milyar 464 milyon dolar olurken, ithalat %1,3 oranında artışla 274 milyar 755 milyon dolar olarak gerçekleşti.
İhracatta 2023 yılında şu ana kadar geçtiğimiz yılının aynı dönemine kıyasla artış olmadığını belirtmemiz gerekiyor. Daha önceki pek çok yazımda ifade ettiğim üzere bunun birden çok sebebi var. En azından dış ticaret açığımız için olumlu diye ifade edebileceğim tek husus ise aynı dönemde ithalatın da neredeyse aynı kalması yani artış sergilememesi.
SKDM’de Geçiş Dönemi Başladı
Hepimizin bildiği üzere Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) dış ticaret gündemini son birkaç yıldır en çok işgal eden konuların başında geliyor. Yıllardır önce pandemi, sonra farklı sebeplerle uygulamanın başlangıcı ertelenmişti. Ancak Avrupa Birliği’nin iklim değişikliği ile mücadelede sera gazı azaltım amaçlarına ulaşmak üzere tasarladığı temel araçlardan olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (SKDM) geçiş dönemi, 1 Ekim 2023 itibariyle başladı. Geçiş dönemi 31 Aralık 2025 tarihine kadar devam edecek.
Peki, geçiş döneminde ne olacak? Geçiş dönemi süresince, SKDM Tüzüğü’nün 1 no.lu ekinde yer alan tüm ürünler için, üçer aylık dönemler itibariyle gerçekleşen ithalata yönelik olarak ilgili ürünlerdeki gömülü emisyonlar ve söz konusu gömülü emisyonlar için menşe ülkesinde ödenmiş karbon ücretleri raporlanacak. Yani bu aşamada henüz herhangi bir karbon ücreti tahsili söz konusu değil.
Raporlamayı Avrupa Birliği’nde yerleşik ithalatçı veya dolaylı gümrük temsilcileri yapacak. Raporlanacak gerçekleşen emisyon verilerini ise ilgili ürünü üreten AB dışı ülkelerdeki üretici tesisler sağlayacak. İşte bu noktada ihracatımızın büyük bir bölümünü AB ülkelerine yapıyor olmamızdan ötürü Türkiye’deki ihracatçılar olarak bu konudaki gelişmeleri büyük bir hassasiyetle takip etmemiz ve regülasyonlara tam uyum kapsamında gerekli aksiyomları almamız gerekiyor. Aksi takdirde ihracatımız için hoş olmayan sonuçlarla karşılaşabiliriz.
Dahilde İşlemeye Ek Süre Verildi
Dahilde işleme rejimi ülkemiz ihracatı açısından oldukça önemli. Zira dahilde işleme rejimi sayesinde ithalatçılar gümrük vergileri ödemeksizin yurt dışından ithal girdi temin edebiliyor ve girdileri işlemek suretiyle ürettikleri ürünleri ihraç edebiliyorlar.
Bu noktada bu rejimden istifade eden kişiler için 11.10.2023 tarihli ve 32336 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2023/8 sayılı Tebliğ ile 1/1/2020 tarihinden sonra düzenlenmiş ihracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış dahilde işleme izin belgelerine, 11.10.2023 tarihinden itibaren 6 (altı) ay içerisinde Bakanlığa müracaatta bulunulması kaydıyla, bu müracaatın uygun görüldüğü tarihten itibaren belge orijinal süresinin yarısını geçmemek üzere ilave süre verilmesine karar verildi.
Yapılan tebliğ değişikliğinin ülkemizin ihracata ve bu suretle döviz girdisine şiddetle ihtiyaç duyduğu bu dönemde son derece yerinde olduğunu belirtmemiz gerekiyor.
E-İhracat Bir Çıkış Yolu Olabilir
Covid-19 pandemisi hepimizin tüketim alışkanlıklarını değiştirdi. Artık pek çoğumuz alışveriş yapmak için mağazalara gitmiyoruz. Ülkemizde de e-ticaret hacmi 2022 yılında 2021 yılına kıyasla % 110 oranında artış sergileyerek 800 milyar TL’ye ulaşmış durumda. İşte bu noktada döviz kazandıran bir faaliyet olarak e-ihracat kavramı öne çıkıyor.
E-ihracat en basit tanımıyla uzaktan iletişim araçlarıyla basitleştirilmiş gümrük beyannamesi veya gümrük beyannamesi ile başka bir ülkeye yapılan ve e-ticaret olarak beyan edilen satışı ifade ediyor.
Bu noktada özellikle fatura tutarı 15.000 EURO’dan az ve ağırlığı 300 kilogramı aşmayan eşya için karmaşık gümrükleme süreçlerinden uzak basitleştirilmiş bir beyan ile ihracat süreci gündeme geliyor. Mikro ihracat olarak tanımlanan, zaman ve maliyet yönünden etkin çözümlerin sunulduğu bu enstrüman, hem sağladığı vergisel avantajlar hem de hem de bürokratik süreçlerin azlığı bakımından 84 milyon kişiyi potansiyel ihracatçı konumuna getiriyor.
Bu kapsamdaki eşyanın hem taşıma hem de gümrükleme süreçleri Ticaret Bakanlığı tarafından “operatör” yetkisi verilen firmalarca yürütülüyor. Bu uygulama ile ülkemizdeki KOBİ niteliğindeki tüm işletmelerin ihracat yapabileceğini duyurmak ve bu uygulamayı yaygınlaştırmak gerek. Hali hazırdaki istatistikler mikro ihracat kapsamındaki işlemlerin uzun vadede ihracatımızın yaklaşık % 10’luk bir kısmını oluşturma potansiyeli olduğunu göstermekte. Kim bilir? Belki de mikro ihracat, ihracat hedeflerimizi tutturmak için potansiyel bir çıkış yolu olabilir.