Son yıllarda dünyada olduğu gibi Türkiye’de de şirketlerin gündeminde sürdürülebilirlik, cinsiyet eşitliği, karbon ayak izi gibi çok önemli maddeler var. Mey|Diageo da ‘tohumdan kadehe sürdürülebilirlik’ misyonuyla bu alandaki çalışmalarını sürdürüyor. Şirketin temel çalışma prensiplerinden biri kapsayıcılık ve çeşitlilik… Şirketin farklı departmanlarından çalışanların yer aldığı Kapsayıcılık ve Çeşitlilik Komitesi, rehber niteliğinde bir manifesto hazırlamış ve bu manifesto ışığında birçok proje hayata geçirilmiş… Etnik Çeşitlilik, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Politikası ve El Kitapçığı, A’dan Z’ye Kapsayıcılık Sözlüğü, Irksal Ön Yargılarla Yüzleşme Eğitimi, Yöresel ve Etnik Yemek Kitabı bunlardan sadece birkaçı… Mey|Diageo Regülasyon, Hukuk ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Meltem Azbazdar ile kapsayıcılık ve çeşitlilik prensiplerini, toplumun neredeyse her kesimine dokundukları projelerini konuştuk.
Türkiye genelinde 9 fabrikası ve bu fabrikalarda 1000 civarında çalışanı olan Mey|Diageo’nun kendi bağları var, Türkiye’nin her yerinden alım yapıyor. Çiftçilere akaryakıt ve eğitim desteği veriyor. Kadın-erkek ayrımı yok ve eşit ücret ödeniyor. Kadın çiftçilere emzirme alanları oluşturulurken, zor günlerde ihtiyacı olan çiftçi de destekleniyor. Örneğin Elazığ depreminde üzümler çiftçinin elinde kalınca hepsi alınmış ve rakı yapılarak değerlendirilmiş. Hatta o rakı şirket içinde deprem rakısı olarak anılır olmuş.
‘Görülebilir’ meyhane sayısı 10 ilde 100’e ulaştı
Azbazdar’ın verdiği bilgilere göre Mey|- Diageo farklı platform ve gruplarla da işbirliği yapıyor. Blind Look oluşumu ile 2 yıldır sürdürülen proje kapsamında cep telefonuna yüklenen bir aplikasyon sayesinde görme engelliler için meyhaneler erişilebilir kılınıyor. Uygulama ile görme engellilere merdiven basamaklarından tekerlekli sandalye platformu olup olmadığına dair birçok bilgi veriliyor. Bu yıl itibarıyla 10 ilde 100 meyhaneye ulaşılmış. Pandemi kapanmaları bitince meyhanelere siftah ziyaretleri yapılmış, yer ayırtılıp moral verilmiş. Barmenlerin kokteyl tarifl eri kitaplaştırılmış ve kitaba tarifi girenlere maddi destek sağlanmış. 12 bin garsona ücretsiz eğitim verilmiş. Küçükçiftlik Parkı’nda Bahçe Tiyatrosu projesinin geliri sanatçılara aktarılmış. LGBT için iki proje hayata geçirilmiş, film festivaline destek verilmiş. Derin Yoksulluk Ağı’nın kurucusu Hacer Foggo ile yapılan iş birliği sayesinde de bayramda şirket çalışanlarına verilen destek tutarında bir destek de ihtiyacı olanların sofrasına konulmuş.
Meltem Azbazdar, “Bizim hedefimiz rakamlar değil, iyilik ve yaratıcılıkla beraber anılmak. Kapsayıcılık ve çeşitlilik de bunun önemli bir parçası” diyen Azbazdar, ekliyor: “Çalışanlarımıza, müşterilerimize ve tüm paydaşlarımıza bu konudaki tavrımızı ve duruşumuzu anlatmak bizim için çok kıymetli. Kapsayıcılık ve çeşitlilik konusunda dinlemenin ve anlamanın büyük ve önemli bir yeri var. Bu sebeple biz de önce çalışma arkadaşlarımızı dinledik, gelişim alanlarımızı belirledik ve gelecek dönem aksiyon planlarımızı buna göre hazırladık. Manifestomuz ışığında hayata geçirmekten mutluluk duyduğumuz, her biri özel ve değerli onlarca proje ortaya çıktı, çıkmaya da devam ediyor” diyor.
Arıtma çamuru tuğla üretiminde kullanılıyor
Sektörde ilk ve öncü çalışmalarla daha sürdürülebilir bir dünya için mücadele ettiklerine de değinen Azbazdar, şöyle devam ediyor: “Ekosistemimizi korumak için çalışıyoruz. Anasonun ıslah edilerek kalitesinin artırılması için yürüttüğümüz çalışmalarda 5 bin tohum incelendi ve 3 tip yeni tohum elde edildi ve şirketimiz adına tescillendi. Bunlar, Türkiye’de ticarete konu ve tescilli ilk anason tohumları. Arıtma çamurumuzu tuğla imalatçılarına hammadde olarak göndererek hem toprağa giden atığı, hem de tuğla imalatçılarının toprak ve su kullanımını azalttık. Böylece döngüsel ekonomiye de katkıda bulunduk. Ayrıca üzüm küspesi gibi atıklarımızdan enerji üretiyoruz.”
Rakıyı pişiren Duygu Beypınar viski için İskoçya’ya transfer oluyor!
Meltem Azbazdar, Ar-Ge ve inovasyona çok önem veren bir şirket olduklarını anlatıyor. Kadınların şirkette inovasyonda önemli konumlara sahip olduğunu hatırlatan Azbazdar, güzel bir transfer haberini de şöyle veriyor: “Şirketimizde icradaki 7 ismin 4’ü kadın. Kalite, Teknik ve İnovasyon Müdürümüz Duygu Beypınar, rakıyı pişiren dediğimiz 40 kişilik ekibin başında. Her yeni ürün onun ve ekibinin elinden çıkıyor. Duygu Beypınar şimdi yurt dışına transfer oluyor. Mey|Diageo’nun İskoçya’daki inovasyon merkezine gidiyor. Rakıdaki tecrübelerini viskiye aktaracak.” Duygu Beypınar’la ilgili birkaç bilgiyi de ben ekleyeyim; eğitimini İstanbul Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde tamamladıktan sonra iş hayatına Alaşehir Suma Fabrikası’nda kalite ve üretim sorumlusu olarak başlamış. Tekel döneminden beri rakı üretimi ve kalitesinde önemli rol oynayan uzmanlarla çalışmış. Beypınar, 30 farklı rakı markasının ve dünyadaki ilk Rakı Tat Çemberi’nin lansmanında yer almış. Duyusal analiz konularında Slovenya ve Fransa’da, farklı içki kategorileri hakkında Londra’da eğitimler almış. Institute of Brewing and Distilling organizasyonundan “Diploma in Distilling” sertifikasına sahip…