Son 2 yıldır yeni kavramlar içinde belki de en popüler olanı; metaverse… Yalnızca aralık ayında farklı şehirlerde katıldığım toplantılarda; 3 konu daima gündemde oldu. 1-Dijital dönüşüm, 2-Yeşil dönüşüm ve 3-Metaverse… İyi haber; kavram şekilleniyor, kötü haber; içi hızla boşaltılıyor. Özellikle 2021’den bu yana metaverse’i popüler terim haline getiren, gençlerin ilgisi kadar, bu alanda ne tür fırsatlar doğabileceğini merak edenler… Liranın itibarsızlaştığı ortamda yatırımlar kendilerine borsa, kripto gibi farklı alanlar arayadursun, “metaverse acaba yeni bir seçenek olur mu?” diyenler hayli fazla.
Hala sanal arazi peşinde koşanlar var
Son soruya hemen cevap vereyim; “hem evet, hem hayır.” Bu; metaverse ile neyi kavradığınıza bağlı… Panellerde sıkça karşılaştığım soru hala; “hangi sanal arazi satanlara güvenelim?” gibi çılgın meraklar. Benim de yaklaşımım; metaverse kavramını içselleştirmeden bu gibi kısa ve kolay yolları denememeleri yönünde uyarmak.
Kendi küçük sanal evrenim
Biz bugün yine sektör bazında metaverse kavramını incelemeyi sürdürelim. Otomotiv sektöründe geçen hafta temel metaverse değişim dinamiklerini yazmıştım. Bu defa biraz daha detay vereceğim. Kapsamı, ortamı ile bilgi işlem ve ağ oluşturma yetenekleri nedeniyle modern bir araba, kendi küçük meta evrenini barındırabiliyor.
Vetaverse de nereden çıktı?
Özellikle gezginlere seyahat ederken sürükleyici hizmetler sunarak ideal bir müşteri haline gelecek. Araç endüstrileri ile Metaverse arasındaki geleceğin sürekliliği olarak tanımlanan Vetaverse (Vehicular-Metaverse) olarak adlandırılan Akıllı Ulaşım Sistemlerinin dijital ikizleri olarak, şehirlere ve ülkelere kadar ölçeklenen, harmanlanmış sürükleyici bir dünya olarak tasavvur edilebiliyor.
Aracın içi iletişim üssü haline geliyor
Metaverse ve ayrıca “IV-Metaverse” olarak anılan her Bireysel Araç içindeki özelleştirilmiş XR hizmetleri… İki alt kategori temelde farklı amaçlara hizmet ediyor: Büyük ulaşım sistemleri için uzun vadeli ara bağlantı, bakım, izleme ve ölçekte yönetim ve kişiselleştirilmiş, özel ve sürükleyici bilgi-eğlence hizmetleri... Vetaverse’in çerçevesini ana hatlarıyla belirleyerek ve önemli etkinleştirici teknolojileri inceleyerek, bu yaklaşan eğilimi ortaya koyuyoruz. Ek olarak, bazı ilgi çekici Metaverse hizmetlerini vurgularken, çözülmemiş sorunları ve gelecekteki çalışmalar için potansiyel yolları inceliyoruz.
Aracınız Atılgan haline gelirse
Metaverse’ün otomotiv endüstrisinde hangi tür araç olursa olsun, işin içine avatarı da katarak, biyoverse (gerçek dünya) ile metaverse (sanal dünya) arasında sıkça yer değiştirmeyi sağlayacağı görülüyor. Altındaki 40 tonluk TIR ile ülkeler arası mal taşıyan bir sürücü, avatarının ona muavinlik yaptığı bir dünya düşünün… Avatar, zaten otonom haline gelmiş TIR içinde insan sürücüsünü arkadaki ranzada uykuya gönderirken kendisi de seyahati bir maestro edasıyla pekâlâ yönetebilir. Burada dikkatinizi, teknolojinin otonomi ile getirdiği imkânların ötesine taşımak istiyorum. Daha önce bu yoldan geçmiş ve yol uzmanı olarak eğitilmiş bir avatar, tüm yola dair detayları toplamakla kalmamış, daha az yakıt ve daha etkin zaman yönetimi için bir kılavuz sürüş gerçekleştirmiştir. Ancak bu bilgiyi şimdi aynı yolda bulunan araçlarla paylaşabilir, yakıttan tasarruf ile yetinmez tüm olası yol risklerinden de sakınmasını sağlayabilir. M2M denilen makineler arası iletişim söz konusu olduğunda Metaverse’in şekillendirdiği data ile oluşturulmuş evrende, maliyetler düşer, zaman kazanılır, “insan-makine” etkileşimi; bir yazılımın ötesinde anlam kazanır.
Avatar sosyolojisi
Büyük ihtimalle biyoverse içinde sürücü araçta uyurken, avatarı, yol boyunca edindiği sanal yoldaşlarıyla gevezelik yapabilir, avatarı olduğu insanları çekiştirebilir, sözel kültür unsuru haline gelebilir. Avatarların kendi aralarında kurabilecekleri arkadaşlıklardan, sanal sosyalleşmeden söz ediyorum. Sonuçta sisteme zeka katmışsan, bedeni sanal da olsa bir süre sonra kendi etkileşim evrenini yaratacak, yeni yaklaşımları, inanç ve davranış sistemleri üretecektir.
Metaverse gümrükleme
Diyelim ki TIR, bir sınırdan geçiyor ve gümrükleme alanında artık günlerce hatta saatlerce beklemek gerekmeyecek. Zaten RF teknolojileriyle adreslenmiş humule (eski dilde aracın içindeki taşınan yük) metaverse gümrükleme ile çoktan vergilendirilmiş ve izinlendirilmiş hale gelecek. Hareket eden her şey, ardında biz bırakır. Biz görsek de görmesek de… Söz konusu otomotiv sektörü olunca, bu endüstrinin tüm üretimleri; mobilite sunmaktır. Sanal dünya ile “5G belki de 6G, 7G…” marifetinde veri alışverişi yapabilme imkânı varsa, biyoverse nerede başlıyor, nerede bitiyor, önemsizleşecek.
Android arabalar dönemi
Aslolan biyoverse ise metaverse fiziki evrenin yansısı olarak kabul edilebilir. Nitekim bugün dahi dünyada, 8 milyarı insan olmak üzere 30 milyar akıllı şey söz konusudur. Nesnelerin interneti, otomotiv sektörünün daha üretim safhasında tüm bileşenlerinde adeta bir sinir ağı gibi yerleşik hale geldikçe bizler artık androit arabalardan söz etmeye başlayabileceğiz. Belki de odaklanmamız gereken; teknoloji böylesine üzerimize gelirken, acaba bizler metaverse imkanlarından hangi sırada ve hangi derinlikte yararlanabileceğimizdir. Bu da bizi otomotiv endüstrimizin daha şimdiden metaverse araştırma nüveleri kurmaları zorunluluğuna taşıyor. Ar-Ge’yi aşan bir anlayış filizleniyor ve metaverse, öteki dünyadan ziyade, beriki dünya olmaya başlıyor. Haftaya Metaverse ve robotik üretimi tartışacağız, beklerim…