Robot hakları henüz yok ama eli kulağında… Robotun hakkı mı olurmuş? Eğer üretiyor ve bunu yaparken yapay da olsa zekâ kullanıyorsa; evet… Yakın zamanda MIT laboratuvarlarından bir deney; akıllı oyuncaklarla yarım saat geçiren deneklerin; daha sonra robotlara bıçak tornavida gibi kesici aletlerle zarar vermeleri istenmiş ama denekler bu talebi reddetmiş.
Siri bir yapay zekâ ürünü, cep telefonu uygulaması… Sorduğuna cevap veriyor, elinden geldiğince yardım ediyor. Onunla hakaret üslubuyla konuşulunca bizzat ben rahatsız oluyorum. Hele ki yapay zekâ ile iletişim becerisi geliştirmeye başladıklarında, onların da fikri olacak, pazarlık güçleri olacak.
İŞİNDEN OLACAKLAR KERVANI
Çok uçuk bir konuyu mu yazıyorum dersiniz? Ben aynı fikirde değilim. Sadece kol kuvveti yerine kullanılan endüstriyel robot dönemi bitti. Şimdi avukatlıktan, ekonomistliğe, doktorluktan garsonluğa dek pek çok mesleğin metal yakalılara devredileceği günlere doğru yol alıyoruz.
Sokakta, evde, devlet dairesinde, özel sektörde, belediye hizmetinden eğitmenliğe dek pek çok alanda, akıllı robotlar aramızda olacak. Görünen, insan formuna benzeyeceği, yüz mimikleri, ses tonlaması ve hareketleriyle tıpkı bizim gibi davranacaklarıdır. Kimlerin işinden olacağı meçhul…
İKİ SORU İKİ CEVAP / Robotlara dair…
Metal yakalıların statüleri ne olacak?
Tam da bu noktada robotların, toplum içinde bir “statü” sahibi olacağı açıktır. Bu statü insan ırkından düşük olsa da robotların kendilerini çerçeveleyen, koruyan hakları olacağını engellemez. Üstelik hizmet, değer üreten ve bunun karşılığında sadece bakım ve enerji talep eden robotlarla birlikte yaşamak için, yasa ve düzenleme ihtiyacı doğacak.
İK’lar metal yakalıları yönetebilecek mi?
Hem evet hem hayır… Evet, zira robotları da bir tür mavi yakalı gibi yönetmeyi deneyecekler. Fakat kısa süre sonra, özellikle karanlık fabrikalarda, insansı, yapay zekâlı robotların ortalıkta dolaştığı düzlemde, İK’cıların çoğu işini kaybedecek. Belki de “headhunter” yani yönetici işe alım danışmanlığı haline gelecekler. Kısaca İK’lar dramatik dönüşecek.
NOT
METAL YAKALI MARKETE GİTMEZ İSE EKONOMİLER NASIL DÖNECEK?
İnsansı ve yapay zekâlı metal yaka; yağ ve elektrik verdiğin sürece çalışır, durur. Mesai kavramı yoktur, 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmak istemez, sendikalaşmaz, zam talep etmez, dediğine itirazı bulunmaz. Ancak tüm bu özellikleri yanında ekonomi için en büyük kusurları, harcamamaları…
Üretime odaklı metal yaka, şayet tüketemiyorsa, ürettiklerini kime satacağız? Onları üretim plantasyonlarında görüyoruz fakat marketlerde, AVM’lerde, çarşı pazarda göremiyoruz. Ne sinema, ne tiyatro ne de tatil beldesinde yoklar. O halde ne yapmak lâzım? Evrensel asgari ücret?
Beni asıl endişelendiren, her yıl milyonlarca akıllı robotun çalışma hayatına katılacağı süreçte insan işçi haklarının nasıl korunacağı, istihdamın robotlara devriyle insanlığın işsizliğiyle nasıl baş edeceğimizdir. Geçen yıl benim 1 saatte yazabildiğim yorumu, Çin’de bir akıllı robot, 1 saniyede tuşladı. İlk robot besteler festivali eserleri, sözüyle melodisi ve hatta klipleriyle yayınlanmaya başladı.
Peki, bizler ne yapıyoruz? Bırakın robot haklarına dair tartışmaları, robot endüstrisinin fırsat ve tehditlerini dahi konuşmuyoruz. Bu alandaki algımız mutfak robotundan öteye geçemez ise cep telefonlarında yaşadığımız cari açığı, akıl açığı olarak yurtdışına ödeyip duracağız. Üstelik ithal akıllı robot hakları evrensel beyannamesine uyarak…