Metal yaka

Uzun bir zaman alacak olmasına rağmen robot temelli ekonomi yeni bir ekonomik sistem olarak şimdiden yerini almaya başladı.

Faruk GÜLER Kurumsal Bakış

Endüstri 4.0 ile birlikte yapay zekâ ve otomasyonun sağladığı avantajlar sayesinde son 5 yılda dünyadaki fabrikalarda çalışan robotların sayısı yüzde 85 arttı ve 2019 yılında 2.7 milyon birime ulaştı. Endüstrideki hızlı robotlaşma nedeniyle, emek piyasasındaki beyaz yaka ve mavi yaka tanımlarının yanında, robotlar için ‘metal yaka’ tanımı da kullanılmaya başlandı.

Başlangıçta, tehlikeli ve ağır üretim süreçleri için kullanılmaya başlanan geleneksel robotların aksine, karmaşık özelliklere sahip sensörlerle donatılmış akıllı robotlar, nesneleri görmek, hissetmek, üretim süreci hakkında karar vermek, kaliteyi değerlendirebilmek ve üretim sisteminin diğer bölümlerinden geri bildirimde bulunabilmek gibi çok önemli özellikler kazandırılarak, çok farklı alanlarda kullanılmaya başlandı.

Uluslararası Robot Federasyonu (IFR), ‘Dünya Robotik Raporu 2020’ verilerine göre; dünya genelinde 2019 yılında 373 bin yeni endüstriyel robot satıldı ve toplam robot stoku 2.7 milyon birim olarak gerçekleşti. Endüstriyel robot kullanımı 2014-2019 yılları arasında yüzde 85’lik artış göstermiş durumda. Raporda yapılan değerlendirmeye göre; endüstriyel robotlar için en güçlü pazar Asya. 2019 yılında operasyonel robot stokunu yüzde 21 arttırarak 783 bin birime çıkaran Çin, üretimde en çok robot kullanan ülke. İkinci sırada stoğunu yüzde 12 arttırarak 355 bin birime çıkaran Japonya ve onu da 26 bin 300 birimle Hindistan izliyor. Avrupa’da ise birincilik, 221 bin 500 birimlik operasyonel stokla Almanya’nın elinde. Onu 74 bin 500 birim stokla İtalya ve 42 bin birimle Fransa izliyor. İngiltere’nin elindeki stok sayısı ise 21 bin 700 birim. Amerika kıtasında ise ABD, operasyonel stoğunu 2019 yılında yüzde 7 arttırarak 293 bin 200 toplam birime ulaştırdı. Meksika 40 bin 300 birimle ikinci ve Kanada 28 bin 600 birimle üçüncü kullanıcı ülke durumunda.

Endüstriyel robotların en çok kullanıldığı sektörler sırasıyla otomotiv, elektrik/elektronik, plastik ve kimya endüstrisi ile gıda sektörleridir. Endüstrilerdeki robotlaşma oranı 10 bin çalışan başına düşen bir robot sayısı alınarak hesaplanıyor. Buna göre; Singapur, 10 bin çalışana düşen 918 robotla en yüksek robotlaşma oranını yakalayan ülke durumunda. Onu, 10 bin çalışan başına düşen 855 robotla Güney Kore, 364 robotla Japonya, 346 robotla Almanya ve 277 robotla İsviçre izliyor. Robotlaşma oranı en yüksek 15 ülke içinde ise Türkiye yok.

Türkiye, teknolojik altyapısını hazırlıyor

Gelişmeler robotlaşmanın endüstriyel üretimle sınırlı kalmayacağını, hizmet sektöründe de hızla yayılacağını gösteriyor. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü bu konuda ciddi bir araştırma yapmış. Buna göre otomasyonun artmasına paralel veri analisti, makine öğrenme uzmanları, genel ve operasyon müdürleri, yazılım ve uygulama geliştiriciler, satış ve pazarlama uzmanları, büyük veri uzmanları, dijital dönüşüm uzmanları, yeni teknoloji uzmanları, örgütsel gelişim uzmanları ve bilgi teknolojisi hizmet sorumluları gelişecek meslekler arasında yer alıyor.

Uzun bir zaman alacak olmasına rağmen robot temelli ekonomi yeni bir ekonomik sistem olarak şimdiden yerini almaya başladı. Türkiye’de de, robot teknolojisinin geliştirilmesi ve buna uyumlu meslek gruplarını şimdiden desteklemeye ve eğitim politikalarını robot temelli geleceğe uyumlu hale getirmeye yönelik çalışmalara başlanmış durumda.

Türkiye’nin tüm üretim altyapısının dijital dönüşümünü hızlandırmak amacıyla açılışı 10 Aralık’ta yapılan ‘Türkiye Dördüncü Sanayi Devrimi Merkezi’ bu kapsamda atılan önemli bir adım oldu. Ayrıca Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın, Ekim ayında başlattığı ‘KOBİ’lerin Dijital Dönüşümünü Hızlandıracak Endüstriyel Nesnelerin İnterneti Projesi’ ile 2 bin KOBİ’nin dijitalleşmesinin sağlanması hedefleniyor. İlave olarak Türkiye’de yapay zekânın kullanımı ve temel prensiplerini belirlemek amacıyla ‘Teknolojinin Sorumlu Kullanımı Projesi’ ve sanayiye yönelik verilerin doğru ve zamanlı kullanımıyla ilgili çalışmalar yürütmek amacıyla da ‘Sanayide Rekabetçilik İçin Verinin Doğru Paylaşımı Projesi’ yürütülüyor. Mevcut iş gücünü geleceğin mesleklerine yönlendirecek projeler yapmanın yanı sıra, çocuk ve gençlerin teknolojik bilgi ve donanımına öncelik verilmesi amacıyla 30 şehirde kurulan ‘Dene Yap Teknoloji Atölyeleri’nde çocuklara kapsamlı eğitimler veriliyor. Bir başka proje olarak da, önde gelen teknolojilerde yetkin ve nitelikli insan kaynağını Türkiye>ye kazandırmak amacıyla geliştirilen ‘Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’nda gelecek yıl açılacak yeni çağrıyla, en az 100 üst düzey araştırmacının daha ülkeye getirilmesi hedefleniyor.

Geliştirilmeye çalışılan Ar-Ge ve yenilikçilik ekosisteminin ve insan kaynağının niteliğini güçlendirmek için açılışı yapılan merkezlerin, Türkiye>yi teknoloji üreten merkez olma hedeflerine ulaştırabilecek ciddiyet ve hassasiyetle yönetilmesini, bu adımları destekleyecek yeni girişimlerin de hayata geçirilmesini umuyoruz.

Tüm yazılarını göster