Çok iyi hatırlıyorum. ABD 10 yıllık tahvillerinde kıyamet kopmadan önce hatırı sayılır tecrübeye sahip uzmanlarla söyleşiler yapmıştık.
Bu söyleşilerde iki önemli uyarıda bulunmuştuk:
- Döviz kurları sert yükselişlerden sonra uzun süren bir geri çekilme yaşar
- Kırılganlıklar hala devam ettiği için bu geri çekilmeleri fırsata çevirin
Söz konusu geri çekilmelerle alakalı bazı teknik seviyeleri dile getiren uzmanların, ikinci maddedeki uyarıyı yapmalarındaki sebep ise şu:
Türkiye ekonomisi denilen büyük geminin tasarımının yenilenmesi gerekiyor. Ayrıca bugüne kadar geminin su alan yerlerine doğru bakım-onarım yapmadığımız gibi, bir de sağlam gemilerin bile zorlanacağı seyir hızları denedik. Bunu yaparken de ellerimizi açıp "inşallah fırtına çıkmaz" diye dua ettik durduk. Elbette, bu doğru bir risk yönetimi değildi.
Sürekli olarak kriz yönetiminde başarılı olduğumuzu iddia ettiğimiz için, 2018 yılından beri yaşanan olumsuzlukları doğru yönettiğimizi sandık ama şimdi bakıyoruz ki gemi çok su almış. Faiz yükseltmek bir anlamda pompalarla suyu dışarıya atmak demek ama seyir hızını düşürdüğümüz bir anda fırtınaya yakalandığımız için, arzu edilen sonucu yaratamıyor.
"Fırtınanın arkası kasırga olabilir..."
Eğer yurt dışındaki fırtına çıkmamış olsaydı, kırılganlıklarımız bizi böyle vurmayacaktı. Net varlıkları negatif olan Merkez Bankamız, ciddi dış borç/milli gelir oranımız, cari açık-büyüme çarpıklığımız ile yaklaşmakta olan büyük fırtınaya giriyoruz.
Aslına bakılırsa geminin motoru artık emek-yoğun değil teknoloji-yoğun sektörler olmalı, geminin gövdesi adalet-özgürlük-eğitim saclarından imal edilmeli, mürettebatı da yüksek seviyede eğitim görmeli, bir kısmı da robot-yapay zekadan seçilmeli. Bunu 3 yıl içinde yapmamız lazım ki, diğer gemilerden geri kalmayalım.
Önümüzde bizi bekleyen çok ciddi bir fırtına belki de kasırga var. Maalesef bu karanlık sulara rezerv sorunları, istikrarsız ulusal para, enflasyon, faiz gibi birbirini tetikleyen olumsuzluklarla giriyoruz. Dolayısıyla "fırtına çıkmazsa kurların teknik seviyeleri şunlardır" diyenleri eleştirmek yerine, meselenin büyüklüğünü kavrayıp ortak akla kavuşmalıyız.
Aksi takdirde günlük kısır sohbetlerin dışına çıkmak mümkün olmayacak. Bunun hiçbirimize faydası yok.