Şehirleri önce insanları, sonra kültürel ve sanatsal varlıkları, etkinlikleri; tabii ki turizm değerleri ile de severim. Uluslararası Müzik Festivali nedeniyle 2002’den itibaren hemen her sene, kimi yıllar başka vesilelerin de gerçekleşmesiyle iki, üç kez gitmeye devam ettiğim Mersin’de sözünü ettiklerimin hepsi var. İlk yolculuğumdan itibaren, ki ilk kez ziyaret ediyordum, tanıştığım insanlarıyla, gezdiğim mekânlarıyla, gittiğim çevre ilçeleriyle ve antik geçmişiyle her geçen yıl daha fazla hayatıma giriyor Mersin. Çok anlattım, çok yazdım. Daha yeni sayılır, geçtiğimiz Mart ayında Mersin’deydim. Bir kez daha mutlu ayrıldım. Şehir hakkında devlet yetkilileri, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlardan dinlediklerim, hissettiğim sinerji salgın sonrası için bana büyük umut verdi. Bugün kendimi “fahri Mersin hemşehrisi” gibi hissediyorum desem, inanın abartmış olmam.
İsterseniz nedenlerinden bazılarını hemen sayayım:
Mersin’de yılın 300 günü güneşli; zaten antik dönemde “Güneş Şehri” anlamına gelen “Solipompeopolis” adını taşıyormuş…
Akdeniz’e sahilinin kaç kilometre olduğunu biliyor musunuz? Tam, 321 kilometre uzunluğunda kıyısı bulunuyor.
Antik Dönem’de Kilikya olarak bilinen Mersin’in tarihi Yeni Taş Çağı’na kadar uzanıyor. Hitit, Roma, Bizans ve Osmanlı uygarlıklarından kalan tarihi ve arkeolojik birçok esere ev sahipliği yapıyor. Büyük İskender, Aziz Paul, Kleopatra, Aya Tekla, Danyal Peygamber bu bölgede yaşamış. Üç semavi dinin kutsal yapıları da Mersin’de. Bu nedenle inanç turizmi için önemli bir destinasyon.
Aya Tekla Kilisesi, Yedi Uyurlar Mağarası (Eshab-ı Kehf), Kızkalesi, St. Paul Kilisesi, Uzuncaburç kalıntıları, Adamkayalar, Cennet ve Cehennem Obrukları, Kanlıdivane, Yumuktepe Höyüğü, Soli, Anemurium, Olba, Kalenderis antik kentleri hemen aklıma gelen on küsur yer Mersin ve civarında ziyaret ettiğinizde hayranlık duyacağınız.
Mersin, konuklarına Göksu Nehri’nde rafting, Kuş Cenneti’nde gözlem, Toros Dağları’nda yürüyüş, tarihi yapıların arasında yüzme, alışılmışın dışında tatları deneme ve modern alışveriş merkezlerinin keyfini çıkarma gibi çok sayıda seçeneği de bir arada sunuyor…
Şehir, Türkiye’nin en eski Ticaret ve Sanayi Odalarından birisine sahip. 1886 yılında kurulan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Türkiye’nin en eski 10 Odası arasında yer alıyor.
İşte böyle bir kentin uluslararası etkinliği Mersin Müzik Festivali, 11 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında müzikseverlerle 19’uncu kez buluşacak. Geçtiğimiz yıl pandemi koşulları nedeniyle gerçekleştirilemeyen festivale Mersin, yerel yönetimler ve meslek odalarıyla bir kez daha sahip çıkıyor. Zaten etkinliğin böylesine uzun soluklu olmasının nedenlerinin başında, şehrin tüm kurumlarıyla festivale sahip çıkması geliyor.
Başladığı ilk yıldan bu yana, pek çok ülkeden sanatçı ve müzik topluluklarını Mersinlilerle buluşturarak Mersin’in tanıtımında da önemli bir rol üstlenen Mersin Uluslararası Müzik Festivali’nin hazırlıklarında sona gelinmiş. Festival, pandemi tedbirleri çerçevesinde gerçekleştirilecek sekiz etkinliğe ev sahipliği yapacak. Etkinlikler, ağırlıklı olarak açık hava konser mekânlarında gerçekleştirilecek.
Yerli ve yabancı solist ve müzik topluluklarını Mersin’de ağırlayacak olan Festival’de, Sanat Ödülü, Kent Ödülü ve Nevit Kodallı Genç Yetenek Ödülü, olmak üzere üç dalda ödüller de dağıtılacak.
Nevit Kodallı Polifonik Korolar Şenliği ve Mersin’in tarihi ve kültürel zenginliklerini öne çıkarmak amacıyla aynı dönemde gerçekleştirilen Beste Yarışması, pandemi nedeniyle gelecek festival dönemine ertelenmiş.
Festival programı bu ay içinde düzenlenecek bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurulacak.