Merkez Bankası’nın bankalarla gerçekleştirdiği TL karşılığı döviz swap işlemlerinin hacmi Nisan sonu itibarıyla 35 milyar 536 milyon dolara yükseldi. Bu tutar, TCMB’nin söz konusu dönemde 50 milyar dolar düzeyinde bulunan döviz rezervlerinin yüzde 71’ini, 86,3 milyar dolarlık toplam rezerv varlıklarının ise yüzde 41,2’sini ifade ediyor. Toplam döviz swap hacminin 16,1 milyar dolarlık bölümünü 1 aya kadar, 7,7 milyar dolarlık bölümünü 2-3 ay arası, 11,8 milyar dolarlık bölümünü de 4 ay-1 yıl arası vadeli işlemler oluşturdu. Merkez Bankası’nın TL karşılığı döviz swap işlemleri 2019 mart ayından itibaren hız kazandı. 2019 öncesinde 1-3 milyar dolar arasında seyreden swap işlemleri, Mart-2019’da 13 milyar, 2019 sonunda da 19 milyar dolar seviyesini aştı. Bu arada TCMB, 6 Mayıs’tan itibaren 3 ay vadeli geleneksel yöntemle TL karşılığı altın swap piyasasını da açtı. Altın swap işlemlerinin başlaması ile birlikte Katar’la mevcut swap anlaşmasının tutarının 10 milyar dolar karşılığı artırılması resmi rezervlerde artış sağlayacak.
Faiz ve kur makası tarihi rekor seviyesinde
TCMB’nin ardı ardına gelen faiz indirimleri ve kur artışını baskılamaya yönelik uygulamalara rağmen, kur-faiz makası tarihi rekor seviyelerine yükseldi. 2019 yılı ilk çeyreğine kadar genel olarak bağımlı bir ilişki içinde seyreden kur seviyesi ile faiz oranları, bu tarihten itibaren hızla zayıflamaya başladı. İkincil piyasa gösterge faiz oranı Mayıs-2019’daki yüzde 25’ler seviyesinden yüzde 83 düşüşle Mayıs-2020’de yüzde 9,8 seviyesine gelirken, aynı dönemde 0,5 dolar+ 0,5 euro’dan oluşan sepet kur 6,20 seviyesinden yüzde 16 artışla 7,20’ye yükseldi. Faizlerdeki düşüşün kur artışına göre daha yüksek seviyede gerçekleşmesinde, enflasyon oranlarının aşağı gelmesi de etkili oldu. Ancak, bununla birlikte başta yurtdışı swap olmak üzere kurlardaki harekete etki eden işlemlerin kısıtlanmasına yönelik önlemler, döviz kurlarındaki artışın sınırlanmasında etkili oluyor. Bu kapsamda yurtdışı yerleşiklerle swap işlemlerinin limitini önce yasal özkaynaklarının yüzde 25'i ile sınırlayan BDDK, bu limiti daha sonra yüzde 10’a ve ardından da yüzde 1’e çekmişti.