Merkez Bankası enflasyonu 2023 yılına kadar kademeli olarak %15’ten %5’e indirmeyi planlıyor. Peki, bunu nasıl gerçekleştirecek? Bu stratejisini 5 adımda açıklıyor: 1) Elindeki bütün araçları zamanlı ve etkili bir şekilde kullanacak. 2) Sıkı ve ihtiyatlı duruş sergileyecek.
3) Duruşunu uzun bir süre, kararlılıkla sürdürülecek. 4) Enflasyon beklentileri ve fiyatlamalar hedef patikasından saparsa ilave sıkılaşma yapacak. 5) %5 hedefine varıncaya kadar gerçekleşen ve beklenen enflasyon oranı patikası ile para politikası faiz oranı arasındaki düzey güçlü bir dezenflasyonist denge gözetilerek oluşturulacak, bu denge sürekli korunacak.
Merkez Bankası sıkı duruş diyerek negatif reel faizden pozitif reel faize geçişini kararlılıkla sürdüreceğini belirtiyor. Yani enflasyonun +2 puan üzerinde olan faiz oranını koruyacak.
Bunu yaparak öncelikle yabancı para akışını sağlamayı planlıyor. Ardından kurda geri çekilme ve birlikte halkın %53’ünün güvenini bağladığı döviz mevduatlarında çözülme bekliyor.
Merkez Bankası’nın parasal sıkılaştırma konusundaki bu kararlı duruşunun nedeni enflasyondaki kur etkisi.
Faiz ve enflasyonun reel sektördeki karşılığına baktığımızda oynaklık öne çıkıyor. Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, faizin kabul edilebilir rakamın üzerine çıktığını belirtirken, kurdaki oynaklık kaynaklı zararların da büyük olduğunu söylüyor. Kurun oynaklığındansa fiyatlarda istikrar beklentisi var.
ENFLASYON YÜKSELDİĞİ GİBİ, GERİLEYEBİLİR DE
Enflasyonun düşmesi insanların alım gücünün artması, gelirlerinin yükselmesi demek değildir. Enflasyonun düşmesi, fiyatların daha az artması, insanların alım güçlerinin daha az azalması ve neticesinde istikrar ve refah demektir.
Enflasyon düşme sinyalini, üretim artışı, yatırım için dış kaynak cazibe merkezi olmak gibi göstergeler üzerinden verir. Tersi oluyorsa endekslerle oynayarak küçük gösterebilir fakat ilk büyük kırılma ile krizle yüzleşirsiniz.