Son zamanlarda Merkez Bankası’nın Kur Korumalı Mevduat’tan (KKM) kurtulma çabalarını ilgiyle izliyorum. Şu ana kadar atılan adımlar ve söz konusu adımların yan etkilerini gidermek için atılan adımları bir hatırlayalım:
- KKM’den TL mevduata geçiş için zorunlu karşılık silahı kullanıldı
- Bu etkili olmayınca politika faizleri yükseltildi
- KMM’den TL mevduata geçiş için uygulama tebliği açıklandı
- Arzu edilen ilgi oluşmayınca “bir yıl vadeli KKM için daha düşük zorunlu karşılık” denendi
- Bu da ilgi uyandırmadı, bu sırada politika faizleri bir kez daha yükseltildi
- Kendi yazdığı mevzuatı bir anda hatırlayan Merkez Bankası yönetimi, “KKM’de minimum faiz politika faizidir” maddesinin hedefleriyle çeliştiğini nihayet anladı ve kaldırdı.
Bankalar ile yaptığım görüşme neticesinde “KKM faizini düşürürüz ama TL mevduat faizi %45'ten aşağıda olamaz” dediler. Kaynak ihtiyacı ortadayken hiçbir bankanın TL mevduat faizlerini düşüreceğini beklemiyorum. Bu arada geçen hafta Döviz KKM’lerden TL Mevduata daha yüksek faiz verilirken, bu haftadan itibaren KKM’de TL olan hesapların vade dönüşlerine de eğer TL mevduata geçmek isteyen olursa yüksek faiz verilmeye başlanacakmış. Tüm bunların sonucunda TL mevduat faizleri %45 ile %55 arasında dengelenecek gibi gözüküyor.
Merkez Bankası’nın KKM’den kurtulma çabasını takdirle karşılarken, atılan adımlar gösteriyor ki yönetimdeki arkadaşlar piyasadaki işleyişten, mevduat sahibinin eğilimleri ve beklentilerinden haberdar değiller. Ayrıca mevzuat açısından kafalarının karışık olduğu da anlaşılıyor. Bu kadar çok sık karar almak yerine daha sakin ve net karar almaları hepimiz için daha uygun olacak.