Şahin Fed faiz indirimi sonrası piyasalar yaralarını sarmaya çalışıyor. Hanehalkı harcamasının güçlü olmasına rağmen dezenflasyon sürecinin devam ettiğini gösteren PCE verisi sonrası S&P ve Nasdaq cuma günü yüzde 1 yükselişle haftayı bitirdi. Ama haftalık bazda bakıldığında endeksler halen yüzde 2 civarı aşağıda. Küçük hisse ağırlıklı Russell haftalık yüzde 4 kayıpla yarasını sarmaya halen çok uzak.
Tahvil piyasası yüzde 0,1 çekirdek PCE fiyat artışı sonrası şahin Fed fiyatlamasını sınırlı değiştirdi. İki yıllık devlet tahvili, son iki günde 5 baz puan gerileyerek, FOMC sonrası kaybının yarısına yakınını geri aldı. Ama halen, aralık ayında gördüğü minimum seviyenin 20 baz puan üzerinde. 10 yıllık tahvil haftayı, aralık ayında gördüğü minimum seviyenin 37 baz puan üzerinde, yüzde 4,52 seviyesinde kapattı. Verim eğrisindeki dikleşmeyi şahin Fed ile değil, ikinci Trump döneminde uygulanacak genişleyici maliye politikası ve saldırgan dış ticaret politikası ile açıklayabiliyoruz.
Vadeli piyasalar 2025 yılında 39 baz puan indirim ile Fed nokta tahminlerine göre daha muhafazakar bir indirim patikası fiyatlıyor. JP Morgan gibi az sayıda oyuncu 2025 yılında 75 baz puan indirim tahmin etmeye devam ediyor.
Borsa İstanbul’un Enflasyon Raporu’nda verilen güvercin mesajlar ile başlayan yükselişi küresel piyasalardaki şahin Fed satışı ile bozuldu. Banka hisseleri yüzde 30’u aşan kazancının üçte birini geçen hafta geri verdi. Sanayi hisseleri aynı dönemde yüzde 12’ye yaklaşan kazancının yarısına yakınını kaybetti. Suriye’nin yeniden inşasını satın alan bölgeye yakın çimento şirketleri ve savunma hisseleri kendi dinamikleriyle hareket ederek Fed rüzgârından daha az etkilendi. Türkiye’nin savaş sonrası Suriye’nin kaderini belirleyecek temel oyunculardan birisi olduğuna inanmaya devam ediyoruz.
Borsa İstanbul’da satışın devam edip etmeyeceği dünya piyasalarının seyrine, bu hafta perşembe günkü PPK açıklamasına ve sene sonuna kadar açıklanacak asgari ücret artışına göre belirlenecek. Piyasa oyuncuları Merkez Bankası’nın bu hafta 100-200 baz puan faiz indirmesini fiyatlıyor. Biz 150 baz puan indirim yapılacağını tahmin ediyoruz.
Faizleri sabit tutan sürpriz bir karar Borsa İstanbul’da geçen hafta Fed şoku ile başlayan satışın devam etmesine neden olur. Faiz indirimi temasından en çok yararlanan banka ve GYO hisseleri satış dalgasında doğal olarak daha çok darbe alır. Mevsimselliğe göre düzeltilmiş Kasım ayı enflasyonunun yüksek olması ve Türk İş’in iddialı ücret artış talebi teknik olarak Merkez Bankası’nın faizleri sabit tutmasını gerektiriyor. Ancak Enflasyon Raporu ve son PPK açıklamasındaki güvercin dil Merkez Bankasının faiz indireceğine işaret ediyor.
PPK kararı öncesi yüzde 30’un altında bir asgari ücret artışı Merkez Bankası’nın faiz indirmek için elini rahatlatır. Asgari ücretin Perşembe gününe kadar belli olmadığı bir senaryoda Merkez Bankası faiz indirmeye karar verirse muhtemelen Fed’in yaptığı gibi şahin bir faiz indirimi mesajı verir.
Bu senaryoda Merkez Bankası 100-150 baz puan faiz indirimi ile faiz indirim döngüsünü başlattıktan sonra ocak ayını pas geçer. Asgari ücret artışı ve kamunun yönlendirdiği fiyat artışının etkisini gördükten sonra muhtemelen Şubat ayında devam eder. Enflasyonun seyrine göre yüksek bir reel faiz patikasının belirlendiği şahin TCMB indirimleri Merkez Bankasının istediği hızla olmasa da dezenflasyon sürecinin devamına, ancak büyümenin yavaşlamasına yol açar.
Bu senaryoda piyasaların tepkisi Merkez Bankası’nın ve ekonomi yönetiminin yapacağı iletişime bağlı olarak belirlenir. Piyasalar ilk başta şüpheci davranıp negatif tepki verebilir. Sabıkalı iyimser olarak biz bardağın dolu tarafını görmeye devam ederiz. Siyasetçinin az karıştığı, maliye politikası ve gelirler politikasının para politikasına yardımcı olduğu baz senaryomuzda, orta vadede yabancı yatırımcının gelmesini ve Türkiye varlıklarının pozitif anlamda yeniden fiyatlanmasını bekliyoruz.