Merkez Bankası Başkanı “erken kutlama” uyarısı mı yaptı?

Servet YILDIRIM Ekonominin Halleri

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan geçen hafta Reuters’ten Nevzat Devranoğlu’na konuştu ve dedi ki “Henüz kat edecek mesafemiz var, sıkılığı koruyarak verilerin dezenflasyon patikamız doğrultusunda oluşmasını bekleyeceğiz.”

Bu açıklama bence önemli bir hatırlatmadır; enflasyonla mücadelede “erken kutlama” havasına girilmemesi için yapılmış ciddi bir uyarıdır. 

“Erken kutlama” konusu ise son altı ayda benim de bu köşede zaman zaman işlediğim önemli bir konudur. (https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/enflasyonla-mucadelenin-7-gercegi/710855) 

IMF ekonomistlerinin 1970’lerden bu yana 56 ülkede yaşanan 100’ün üzerinde enflasyon şokunu inceledikten sonra çıkardıkları önemli sonuçlardan biridir. Bizim gibi inatçı enflasyon şoku yaşayan ekonomilerin neredeyse hepsinde enflasyon ilk üç yılda “maddi olarak” bir ölçüde düşmüş düşmesine, ancak yüksek bir seviyede sabit hale gelmiş ya da yeniden hızlanmış. Çünkü bu ekonomiler ya para politikasını erken gevşetmişler ya da hükümet bütçelerini erken gevşetmişler. Yani “enflasyon düşüyor” diye erkenden havaya girip, kutlama yapmışlar.

Bizde de geçen hafta açıklanan haziran ayı enflasyonunun aylık bazda beklenenden daha yavaş çıkması ve yıllık enflasyonun 4 puan gerilemesi yetkililer tarafından dezenflasyon sürecinin başladığı şeklinde açıklanırken; bazı kesimlerde de “Enflasyon düşüyor, faiz indirimleri başlayabilir” yorumlarına yol açtı. Karahan, “Oynaklığın yüksek seyrettiği bu dönemde tek bir veri üzerinden çıkarım yapmak sağlıklı olmaz" diyor.

Benzer tartışmalar diğer ülkelerde de yaşandı. Geçen yılın son aylarında Avrupa’da enflasyon rakamı birkaç ay üst üste beklenenden daha iyi çıkınca Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indirimine başlayacağı beklentileri tetiklendi. AMB Başkanı Lagarde da Kasım ayında yaptığı açıklamada “Şu anda zaferi ilan etmeye başlamanın zamanı değil. Enflasyonu tekrar hedefimize düşürmeye odaklanmamız lazım. Kısa vadeli gelişmelere bakıp prematüre sonuçlara varmayalım” demişti.

Bu tür çıkışlar merkez bankası başkanlarından beklenen daha doğrusu merkez bankacılığının fıtratında olması gereken söylemlerdir. Bu nedenle ben Karahan’ın Reuters’e yaptığı açıklamada "Sıkılığı koruyarak verilerin ve beklentilerin dezenflasyon patikamız doğrultusunda oluşmasını bekleyeceğiz. Henüz bu doğrultuda kat edecek mesafemiz olduğunu düşünüyoruz" demesini önemsiyorum. Para politikası duruşunda bir değişiklik yapılması için aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş görülmesi gerekiyor.

Geçmişte erken kutlama yapan merkez bankalarının neden olduğu sorunları gördük. Bu tür olumsuz sonuçlar, IMF'nin “Enflasyonla mücadelenin 7 gerçeği” başlıklı çalışmasında bu konu belgeli bir şekilde ortaya konulmuştur. Bu çalışma diyor ki; "Çoğu çözülememiş enflasyon vakası, başlangıçta düşen ancak yüksek bir seviyede durağanlaşan veya yeniden hızlanan 'erken kutlama' durumlarını içeriyordu."

Merkez bankalarının faizleri zamansız düşürmesi enflasyon baskılarını tekrar alevlendirme riski taşır. O ana kadar atılan adımları boşa çıkarabilir. Enflasyonla mücadele sabır, kararlılık, tutarlılık, kamuoyu desteği, toplumsal uzlaşı, güçlü iletişim, inandırıcılık, işleyen bir piyasa ve duyarlılık ister.

Tüm yazılarını göster