Merkez Bankası 19 Kasım’da faizi ne kadar artırır?

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Merkez Bankası'ndan 19 Kasım'da öncelikle yeniden politika faizine geçmesi ve ortalama fonlama maliyeti ile politika faizini eşitlemesi bekleniyor. Bu da en az 4 puanlık bir faiz artışı demek.

Artık sorulması gereken Merkez Bankası’nın 19 Kasım’da faizi artırıp artırmayacağı değildir.

Artık soru, faizin ne kadar artırılacağıdır.

Merkez Bankası’nda hafta sonu gerçekleştirilen operasyondan ve büyük ölçüde buna bağlı olduğu düşünülen Maliye Bakanlığı’ndaki istifadan sonra beklenti birden büyüdü. İşte o beklentinin etkisiyledir ki TL önceki gün rekor oranda değer kazandı. Bu gelişmede COVID-19 aşısıyla ilgili haberler de bir miktar etkili olmadı değil. Gerçi bu değerlenmenin bir kısmı dün geri verildi ama döviz hala daha önce çıktığı rekor düzeyin altında seyrediyor.

Beklentiyi büyüten birkaç etken var. Bunların ilk sırasında, Merkez Bankası Başkanlığı için, her ne kadar bankacılık ve hele hele merkez bankacılığı deneyimi hiç bulunmasa da Naci Ağbal gibi piyasalara bir şekilde güven veren bir ismin tercih edilmesi geliyor. Ağbal bir de kredibilitesi zaten az olan, son dönemlerde ise iyice azalan bir isimle halef selef olduğu için piyasalar bu değişikliği çok olumlu algıladı.

Ama Murat Uysal’ın neyi yapmadığı ya da iyi yapamadığı için görevden alındığı sorusu hala yanıtsız. Acaba bu görevden almanın ABD’ye uzanan ve Halkbank davasına dayanan bir gerekçesi mi var?

Merkez Bankası’ndan önceki gün yapılan açıklamada piyasanın gerektirdiği adımların atılacağının ve şeffaf olunacağının ifade edilmesi de iyi bir başlangıç olarak yorumlandı. Bu açıklamada 19 Kasım’daki PPK toplantısına kadar gelişmelerin izleneceğinin belirtilmesi de bu tarihe kadar faizde herhangi bir değişikliğin söz konusu olmayacağını ortaya koydu ve böylece tüm dikkatler önümüzdeki haftaya çevrildi.

ÖNCE POLİTİKA FAİZİNE DÖNÜŞ

Merkez Bankası'nın 19 Kasım Perşembe günü yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısında alması gereken ilk karar herhalde yeniden politika faizine dönülmesi olacak.

Faizi artırmıyor görünmek için bir süredir politika faizinden tümden vazgeçilmiş ve bir önceki PPK toplantısının yapıldığı 22 Ekim'de de tümüyle geç likidite penceresine geçilmişti.

Geleneksel ihaleler yoluyla gerçekleştirilen fonlamayla GLP'den olan fonlamanın ortalamasını gösteren faiz yavaş yavaş yükseldi ve yüzde 14.75'lik GLP tavanına yaklaştı.

Nitekim ortalama fonlama maliyeti, yani fiili faiz 9 Kasım'da yüzde 14.20'ye ulaştı.

Faiz tavanı ile aradaki fark böylece 0.55 puana inmiş oldu. Bu fark belli ki 19 Kasım'a kadar yavaş yavaş kapanacak.

ARTIŞ 4 HATTA 5 PUAN OLABİLİR; AMA YA SONRA?

PPK toplantısından tonlamada yeniden politika faizine dönülmesi yönünde bir karar çıkmaması gerçekten büyük sürpriz olur.

Kaldı ki bu olağanüstü bir adım değildir zaten, normali budur.

İşlevsiz, anlamsız ve kullanılmayan bir tonlama kanalı politika faizi mi olurmuş!

Dolayısıyla 19 Kasım’daki toplantıda ilk yapılması gereken ve beklenen GLP’den haftalık repo yoluyla tonlamaya dönülmesidir.

19 Kasım’daki toplantıdan neler mi beklenmeli, toparlayalım:

- Fonlamada politika faizine dönülmesi.

- Mevcut durumda fiili faiz yüzde 14.20 (son bilinen düzey) olduğuna göre politika faizinin bu orana yakın bir şekilde belirlenmesi. Bu da 4 puanlık bir artış demek.

- Bir dönemin gözde tabiriyle önden yüklemeli bir faiz artırımı düşünülürse artış 5 puanı bulabilir.

- Haftalık repo, gecelik fonlama ve GLP arasında daha önce 1.50'şer puan olan ve 22 Ekim'de 1.50 ve 3.0 olarak değiştirilen fark yine eski düzeye çekilebilir. Farkın 22 Ekim'deki aralıkta tutulması da yadırganmaz; çünkü faiz 4 puan artırıldığı ve politika faizi yüzde 14.25'e çıkarıldığı takdirde GLP faizi yüzde 18.75'e yükselir ki, bunun da zaten pek anlamı kalmaz. Ancak makul olan GLP'nin bir cezalandırma faizi olarak görülmemesi ve marjın yine 1.5 puana çekilmesidir.

- Politika faizi 4 puan artırılıp yüzde 14.25'e çıkarıldığı takdirde gecelik borç verme faizi yüzde 15.75, Merkez Bankası'nın gecelik borç alma faizi de yüzde 12.75 düzeyinde oluşacaktır.

Bunlar olabilir; iyi de sonra?

Biz sorunlarımızdan faizi artırmakla kurtulabiliyor olsak, yarından tezi yok bir faiz artışı, ertesi gün tüm sorunlardan arınmış bir Türkiye!

Temelde zihniyet değişmediği sürece faiz toto oynamaya devam ederiz.

İŞSİZLİK!

TÜİK ağustos ayındaki işsizlik oranını yüzde 13.2 olarak açıkladı.

(İşsizlik ile ilgili değerlendirme bu kadar)

Tüm yazılarını göster