Sayın DÜNYA okurları, hukukumuza göre usul hükümler çok önem taşıyor. Bu hükümler ihlal edilmiş işe ne kadar haklı olsanız da esasa girilmesi pek mümkün olamayabiliyor.
Menşe kurallarının uygulanmasında da durum böyledir.
Menşe mevzuatı hükümlerinin tam anlamıyla uygulanması, doğru vergilendirme açısın-dan son derece önem taşıyor. Ancak uygulamada, eşyanın tercihli menşei ile tercihli olmayan menşeini tevsik için kullanılan menşe ispat belgelerinin kullanım amaçlarının birbirine karıştırıldığı ve kimi durumlarda birbirlerinin yerine kullanıldığına sıklıkla rastlanılıyor.
Eşyanın tercihli menşeinin ispatı, söz konusu eşyaya bir takım vergi avantajları (indirimli gümrük vergisi) sağlarken, eşyanın tercihli olmayan menşeinin ispatı ise eşyayı bir takım dezavantajlara (dampinge karşı vergi, kota, ek mali yükümlülük) maruz kalmak-tan koruyor.
Tercihli tarifeden faydalanmak için bu belgelerle ithal edilen bir eşya hakkında, aynı zamanda ticaret politikası önleminin de öngörülmüş olması da mümkün bulunuyor.
Böyle bir durum için Gümrük Yönetmeliği’nde (205/4-a-b maddesi) bir kolaylık sağlandığı görülüyor. Bu durumda, ticaret politikası önleminin uygulanmaması için ayrıca menşe şahadetnamesi sunulması gerekli kılınmayıp, tercihli menşei tevsik eden EUR.1, EUR.MED, fatura beyanı veya Form A belgeleri yeterli görülüyor. Yine Gümrük Yönetme-liği’nin 205/4-ç bendinde ise Avrupa’dan gümrük birliği çerçevesinde A.TR eşliğinde ge-len eşyalara ilişkin bir istisna/kolaylık getirildiği de biliniyor.
Gümrük Yönetmeliği’ne göre EUR.1 veya Form A gibi tercihli menşe belgelerinin, menşe şahadetnamesi yerine kabul edilmesi için, “tercihli tarife uygulamasından faydalanmak maksadı” aranıyor.
Eşyanın tüm ülkeler için aynı vergi oranına haiz olması ve tavizli verginin olmaması durumunda, tercihli tarifeden istifade edilmesi gibi bir durum da olamıyor. Hal böyle olunca, ibraz edilen EUR.1 belgesi ya da Form A belgesinin, ticaret politikası önlemleri bakımından eşyaya sağlayacağı hiçbir fayda olamıyor. Bu durumda, eşya için öngörülen ve bir ticaret politikası önlemi olan ek mali yükümlülüğün uygulanmaması için tercihli olmayan menşein ispatı gerekiyor. Bunun da menşe şahadetnamesi ile yapılması gerektiği sonucu ortaya çıkıyor.
Gümrük ve Ticaret dergisine konuyu ayrıntılarıyla belirten Ticaret Başmüfettişi Kadir Sarıkaya’nın, “Menşe konusunun son dönemlerde gümrüklerde en fazla ihtilaf yaşanan konuların başında olması ve menşe kurallarının doğru bir biçimde tatbik edilmemesi durumunda geriye dönük ciddi tutarlarda vergi ve cezaların gündeme gelebildiği hususları dikkate alındığında, dış ticaretin tüm paydaşlarının, menşe kuralları konusunda çok daha dikkatli ve titiz olması gerektiği” düşüncesine katılmak icap ediyor.