Geçen hafta Elazığ’daydım. Birkaç gazeteci arkadaşımla gittiğimiz seyahatte Elazığ’da 350 milyon dolarlık yatırım yapacağını açıklayan Eti Bakır’ın sponsorluğunu üstlendiği Harput kazıları hakkında bilgi alma fırsatı bulduk. Ve tabi Elazığ’ın tarihi yerlerini görme ve eşsiz mutfağından lezzetleri tatma şansına da eriştik. Benim açımdan en güzel türkülerin diyarı olan Elazığ, binlerce yıl öncesine dayanan tarihi ve zengin mutfağıyla çok etkileyici bir il. Yolunuz düşerse Harput Kebabı’ndan, Dolanger ve Taş Ekmeği tatlılarından mutlaka yiyin.
Bu girizgahın ardından size Elazığlı bir iş insanı Fırat Aral’ın hikayesini anlatmak istiyorum. Aral’ı tanımamıza sahibi olduğu Eskibağlar Butik Otel’de gittiğimiz yemek vesile oldu. Elazığ’da olduğunu söylemeden otelin fotoğraflarını birine gösterseniz Avrupa’da olduğunu düşünür. Üzüm bağlarıyla iç içe olan otelin yanında şaraphane var. Aslında otel, şaraphaneyi ziyaret eden misafirlerin konaklaması için kurulmuş ve 2019 yılında açılmış. Otelde 11 çift kişilik suit oda ve iki aile odası mevcut. Dolayısıyla Fırat Aral’ın asıl işi otelcilik değil şarapçılık.
Aral, elektronik mühendisi. En son Tekstilbank’ta çalışmış. 40 yaşından sonra memleketine dönmüş. Elazığ’ın Sivrice ilçesindeki Kürk Köyü Eskibağlar mevkiinde arazi almış. Bu köyün bir özelliği var, Aral’ın annesinin köyü… Fırat Aral, köyü çok sevmiş, Öküzgözü ve Boğazkere üzümü yetiştirmeye başlamış, şaraphane kurmuş. Aral, “Elazığ şarapta bir numara. Benim asıl işim şarapçılık. Otel işin artısı oldu. 2005 yılında Elazığ’a döndüm. Şaraphaneyi kurdum, ruhsatı 2010 yılında aldım. Şu anda 30 bin şişe üretiyoruz. 60 dönüm olan bağlarımızı 150 dönüme çıkaracağız. Üretimi 70 bin şişeye çıkarıp orada duracağım. Çünkü butik kalmasını istiyorum” diyor.
■ Yesti Group’un kurucusu aynı konsepte sahip bağ kuracak
Eskibağlar markalı şaraplarını aralarında Michelin yıldızlıların da olduğu en iyi restoranlara, tüm Divan Pub’lara sattıklarını anlatıyor. Online satış yaptıklarını dile getiren Fırat Aral, şimdi iş insanı bir arkadaşını da kendilerinden 4 kilometre uzakta bir bağ kurmaya ikna ettiğini söylüyor ve ekliyor: “Orası da bizimkiyle aynı konsept olacak. Burada Hazar Gölü’nün etrafında onlarca şaraphane kurulduğunda ekonomik olarak bölge de kurtulacak.”
Aral’a ikna ettiği iş insanını soruyorum. Yesti Group’un kurucusu Murat Pekel olduğunu söylüyor. Pekel, şirketi 1992 yılında kurmuş. Grubun faaliyet alanları jeosentetikler ve çevre projeleri, inşaat (Betonarme ve çelik işler) ile prefabrik ve konteyner. Grup, geçen yıl Burkina Faso’da bir şube açmış.
■ Binlerce yıllık tarih ve kültürün izlerini taşıyor, hedef turist sayısını artırmak
Elazığ seyahatimizin ilk gününde havaalanından doğrudan Palu’ya geçtik. Murat Nehri kenarındaki kahvaltının ardından gittiğimiz tarihi mekanlar tabir yerindeyse bütün ekibimizi hayran bıraktı. Hehrin üzerindeki Palu Köprüsü, bunlardan ilkiydi. Köprünün Romalılar Dönemi’nde yapıldığı, Bizans ve Artuklu Dönemi’nde de onarıldığı tahmin ediliyor. Tarihi kaynaklarda İstanbul’u Bağdat’a bağlayan köprü olarak geçmiş. Palu Kalesi bir diğer etkileyici eser. Yaklaşık 3000 yıllık bir geçmişe sahip kalede en önemli eserler Urartu dönemine ait. Urartu Kralı Menua tarafından yaptırılan taş kitabe bunların en dikkat çekeni. Urartu krallarına yapılan üç kaya mezar da kitabenin çevresinde bulunuyor. Ulu Cami ve Surp Lusovoriç Kilisesi Palu’daki kültür zenginliğinin diğer örnekleri…
Bu arada Elazığ’ın turizm hareketi sağlayacak yerleri sadece Harput ve Palu ile sınırlı değil. Hazar Gölü, Batık Kent, Hazarbaba Dağı, Buzluk Mağarası, Meryem Ana Kilisesi, Karaleylek Kanyonu, Saklıkapı Kanyonu görülmesi gereken yerlerden. Mevsime göre kamp ve karavan turizmi, yamaç paraşütü, tekne turları ve kayak fırsatı da var.
Seyahatimiz boyunca bize Elazığ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Turizm Şube Müdürü Hasan Doğan eşlik etti ve değerli bilgiler verdi. Elazığ’ın önemli kültürel ve turizm merkezlerinden biri olduğunu ve daha geniş kitlelere tanıtılması için çalıştıklarını anlattı. 2022 yılında bölgeye yaklaşık 200 bin turistin geldiğini kaydeden Doğan, şöyle devam etti: “Bu yılın ilk altı ayında ziyaretçi sayısı 84 bin civarında oldu. Elazığ, binlerce yıllık tarihe, kültüre ve zengin bir mutfağa sahip. Ayrıca bölgenin Kürsübaşı diye bilinen bir geleneği var. Eski zamanlarda kış mevsimlerinde evlerde özel olarak düzenlenmiş Kürsübaşı etrafında bir araya gelinerek, sohbetlerin edildiği, ikramların yapıldığı, türküler ve öykülerin anlatıldığı bu gelenek UNESCO tarafından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi’ne alınmıştır. Turizmin canlanmasını ve bu farklılıkları herkesin görmesini istiyoruz.”