‘Şüyuu vukuundan beter’ diye eskiden kalma bir atasözümüz var. ‘Bir şeyin dedikodusu onun gerçekleşmesinden daha kötüdür’ anlamına gelir. Geçen Cuma günü Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in istifa ettiğine dair sosyal medyada ortaya atılan dedikodu piyasalar üzerinde böyle bir ‘beter etki’ yarattı ve Borsa İstanbul Bist 100 Endeksi aynı gün yüzde 2,55 geriledi. Dolar 24 lirayı, Euro da 38 lirayı aştı.
Bakan Şimşek, piyasaları dalgalandıran bu dedikodunun doğru olmadığını açıkladı ama o gün olan oldu. Peki, bu yaşanan için “dedikodu” deyip geçilebilir mi? Tabii ki hayır. Bir ülkenin milletvekili ‘Ekonomiyi yöneten en önemli ismin istifa ettiği’ söylüyor ve yayıyorsa bu bilgi doğru olmalıdır. Doğru değilse en basitinden ‘Borsaya etkisi nedeniyle ağır bir manüplasyon suçu işlenmiş’ olur. Hakkında ilgili kurumlar tarafından dava açılmalıdır. Ayrıca, o gün ve sonrasında maddi kayba uğrayan özel ve tüzel kişiler de tazmin davaları açmalıdır. Çünkü bu rezil manüplasyona neden olan milletvekili daha önce de Borsada çevirdiği fırıldaklardan dolayı ceza almış bir isim. Milletvekili hatta bir partinin lideri olduğundan, yaydığı yalan bilgilerin piyasaya etkisi daha da sert oldu ama biz ne desek boş nasıl olsa ‘dokunulmazlığı’ var.
AK Partili ‘Şimşek muhalifleri’ mutlu olmuş mudur?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinden önce Mehmet Şimşek ile birden fazla görüşerek kendisini, ‘ekonominin başına geçmesi’ için ikna etti. Çünkü bütün dünyada enflasyonların azgınlaştığı bir dönemde (2021-2022) kendisini ‘enflasyondan çok ama çok düşük faiz’ temeline dayalı bir ekonomi politikasına inandıran sözde bazı iktisatçılar yüzünden ekonomide tedavi edilmesi zor hastalıklara yol açıldığını gördü. Görmeyip aynı politikada ısrar da edebilirdi. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan bu kadar derin basiret göstermiş olsa da sözde Ak Partili bazı kanaat önderleri Mehmet Şimşek’in yeniden bakan yapılmasına ilk günden beri homurdanıyor. Onlar, fırsat buldukça “Reis, bu konuda yanlış karar aldı, neden böyle yaptı anlayamıyoruz” diyerek Şimşek’in görevden alınmasını umut ederek yaşıyor. Erdoğan ise defalarca Şimşek başta olmak üzere ekonomi yönetimine, ekonomi politikalarına güveninin tam olduğunu beyan etti. Öyle anlaşılıyor ki Orta Vadeli Program hedefleri gerçekleşene kadar ve en önemlisi de yüksek enflasyon yavaşlayıp normalleşene kadar da bu siyasi irade desteği devam edecek.
Bu durumda sormak lazım; AK Partili Mehmet Şimşek muhalifleri, istifa haberi doğru çıkmadığı için üzüldünüz mü? İstifa ettiğine dair yalanı ilk duyduğunuzda mutlu oldunuz mu?
İsrail ile ticaret yasağı vicdanları rahatlattı
Türkiye, Filistin halkına soykırım uygulayan İsrail’e karşı 9 Nisan 2024’te 54 ihracat kaleminde kısıtlaması karara aldı. 2 Mayıs’ta da tüm ticari ilişkilerin askıya alındığını ilan etti. Amaç, İsrail’i ateşkese razı etmek ve Filistin halkına yardımların ulaşmasını sağlamaktı. Maalesef bu iki amaç da gerçekleşemedi. Dış politika uzmanları, ABD Başkanlık Seçimleri’nden sonra 2025 Ocak ayında bir ateşkes ihtimalini yüksek görse de durum pek parlak değil.
Türkiye, İsrail’e 2023 yılı Ocak-Temmuz döneminde 3,1 milyar dolarlık ihracat yapmıştı. Bu rakam 2024’ün aynı döneminde 1,4 milyar liraya düştü. Ocak, Şubat, Mart ve az miktarda da Nisan ayında yapılan ihracatların toplamı bu kadar etti. Yasağın tam uygulanmasıyla Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında ise İsrail’e hiç ihracat yapılmadı. Türkiye İsrail’e 2023 yılının tamamında ise 5 milyar 95 milyon dolarlık ihracat yapmıştı. İhracat yasağının 2024 sonuna kadar devam edeceği düşünüldüğünde İsrail’e bu yıl toplam ihracatımız 3,6 milyar dolar eksilmiş olacak. 2023 yılının tamamında da Ekim ayından itibaren yavaşlayan ihracatın etkisiyle bir önceki yıla göre yaklaşık 1,6 milyar dolarlık ihracat kaybımız olmuştu. Sonuçta ihracatımızdan yaklaşık 5 milyar doları sildik. Biz bu kaybı başka pazarlar bularak karşıladık. İsrail’de Netenyahu hükümetinin kanlı siyasette ısrar etmesi nedeniyle genel tüketim yüzde 30 kadar düştü. Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e başlattığı saldırının ardından, İsrail’in giriştiği soykırımı durdurmak için bu ülke ile ticareti durdurmamız milletimizin vicdanını büyük ölçüde rahatlattı. Artık muhalefet de iktidarı, İsrail ile ticaret yapmakla suçlamıyor.