7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’a yönelik tebliğ düzenlemesi, 14 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve böylece uygulamaya ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Söz konusu kanunda yer alan düzenlemelerden yararlanılıp yararlanılmayacağı hususunda mükelleflerin ödeme gücü, risk durumu, elde edilen fayda ile düzenlemenin maliyeti dikkate alınarak bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bu kapsamda matrah ve vergi artırımına ilişkin dikkate çekmek istediğim bazı hususları siz değerli okuyucularla paylaşmak istiyorum.
1- Vergi incelemesi devam eden mükellefler matrah ve vergi artırımında acele etmeli!
Matrah ve vergi artırımında bulunulan yıllar ve vergi türleri ile ilgili olarak, 7326 sayılı Kanun’un yayımı tarihinden önce başlayan incelemelerin, 2 Ağustos 2021 tarihine kadar sonuçlandırılması gerekmektedir. Diğer taraftan, inceleme raporları ile takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihten önce matrah ve vergi artırımında bulunulması halinde, artırıma konu matrah veya vergi farkının, inceleme ve takdir sonucunda bulunan matrah ve vergi farkından mahsup edilme imkânı bulunmaktadır. Bu nedenle, incelemesi devam eden mükelleflerin, matrah ve vergi artırımı konusunda hızlı bir şekilde karar vererek matrah ve vergi artırımında bulunması önem arz etmektedir. Aksi halde, 31 Ağustos 2021 tarihinden önce olmakla birlikte, vergi inceleme raporları ve takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihten sonra matrah ve vergi artırımında bulunulmuş olması durumunda, kanunun vermiş olduğu mahsup imkanından yararlanılamayacaktır.
Diğer taraftan, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 17.06.2021 tarihinde yapılan Duyuruda, matrah ve vergi artırımına yönelik beyanname ve bildirimlerin elektronik ortamda verilebilmesinin 30 Haziran 2021 tarihinde mümkün olacağı belirtilmektedir. Bu nedenle, bu tarihe kadar vergi incelemeleri tamamlanma ihtimali olanların, mahsup imkanına ilişkin bir hak kaybına uğramaması için matrah ve vergi artırımlarını kâğıt ortamında vermelerini öneriyorum. Nitekim bu hususa, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 18 Haziran 2021 tarih ve 2021/1 sıra no.lu İç Genelgesinin “Diğer Hususlar” başlığının 4 üncü sırasında yer verilmiştir.
2- Yüksek Maliyet Nedeniyle Artırımda Bulunmayacak Mükellefler, Kendiliğinden Beyanname Vererek Cezasız ve Düşük Faizle Tarhiyat Riskini Ortadan Kaldırabilir.
Matrah ve vergi artırımında bulunan mükellefler hakkında, artırımda bulunulan dönem ve vergi türleri için vergisi incelemesi ve tarhiyat yapılamamaktadır. Ancak, matrah ve vergi artırımına ilişkin ödenmesi gereken vergi tutarı yüksek çıkan birçok mükellef, bu düzenlemeden yararlanamamaktadır.
Matrah ve vergi artırımında bulunmayıp, geçmiş dönemlere ilişkin tarhiyat risklerini ortadan kaldırmak isteyen mükellefler, kanunun 4’üncü maddesinin onuncu fıkrasından yararlanabilirler.
Söz konusu fıkraya göre, kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, kanunun yayımından sonra kendiliğinden verilen beyannameler üzerinden yapılacak tarhiyatlarda verginin tamamı alınmakla birlikte, cezanın tamamının tahsilinden vazgeçilmekte, gecikme faizi yerine çok daha düşük olan Yİ-ÜFE oranı dikkate alınarak hesaplanan faiz tutarı talep edilmektedir. Ödemenin peşin yapılması halinde ise Yİ-ÜFE üzerinden hesaplanan bu tutarın %90’ının tahsilinden de vazgeçilmektedir.
3- Vergi Mükellefi Olmayanlar Matrah ve Vergi Artırımından Yararlanabilir mi?
7326 sayılı Kanuna ilişkin Tebliğde, beyanname vermekle birlikte zarar, indirim ve istisnalar nedeniyle matrah ve vergi beyan etmeyen ya da ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar da dahil olmak üzere hiç beyanname vermemiş olan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin de matrah ve vergi artırımı yapabilecekleri düzenlenmiştir. Buna göre, daha önce hiç beyanname vermemiş ya da vergi dairesinde mükellefiyet kaydı dahi bulunmayan kişiler de matrah ve vergi artırımında bulunabilecektir.
Uygulamada, sıklıkla ev ve araba alıp satanlarca elde edilen gelirler, vergi idaresi tarafından ticari kazanç olarak sayılarak yüklü tutarlarda vergi tarhiyatı yapılabilmektedir. Ya da ivazsız olarak iktisap edilenler hariç, taşınmazların iktisap tarihinden başlayarak 5 (beş) yıl içinde elden çıkarılmasından doğan ve değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gereken kazançlara ilişkin geriye dönük tarhiyatlar söz konusu olabilmektedir. Diğer taraftan, kripto varlıkların alım-satımından elde edilen gelirlerin bugün itibariyle vergiye tabi olmadığı düşünülmekle birlikte, henüz bu husus vergi idaresi tarafından net bir şekilde ifade edilmemiş durumdadır. Dolayısıyla, önümüzdeki yıllarda yüklü tutarlarda vergi tarhiyatları ile karşılaşmamak adına, vergi mükellefiyeti olmamakla birlikte ev, araba ve kripto varlıkların alım ve satımında bulunanların, asgari artırım tutarları dikkate alınarak ödeyecekleri cüzi bir vergi karşılığında matrah vergi artırımında bulunmalarını tavsiye ediyorum.
4- Elektronik hizmet sunucularına özel KDV mükellefiyeti bulunanlar da KDV artırımından yararlanabiliyor.
Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayıp, Türkiye’de KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere bir bedel karşılığında elektronik ortamda hizmet sunanlar, bu hizmetlere ilişkin KDV’yi, “Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti” tesis ettirmek suretiyle beyan ederler.
7326 sayılı Kanun’a ilişkin tebliğde, KDV mükelleflerinin ilgili dönemde verdikleri 1, 3 ve 4 No.lu KDV Beyannamelerinin “Hesaplanan KDV” satırlarında yer alan tutarların yıllık toplam tutarları üzerinden vergi artırımında bulunacakları ifade edilmiştir.
Buna göre, “Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti” bulunanlar ilgili dönemde vermiş oldukları 3 No.lu KDV beyannamelerinde yer alan hesaplanan KDV tutarı üzerinden vergi artırımında bulunabilecek olup, artırımda bulunanlar hakkında ilgili dönemler itibariyle KDV yönünden vergi incelemesi ve tarhiyat yapılamayacaktır.