Maske üstüne çeşitlemeler

Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ

Takılacak yer var, takılmayacak yer var

Yılın son günü idi ve hastaneden taburcu edilecek idim. Beni taburcu edecek doktoru bekliyorduk. Dışarıda sıkı bir kar yağışı vardı. Site bekçisine telefon ettim. “Nasıl durum?” diye sordum. “Aman Hocam, geç kalmayın, merdivenler de kar tutmaya başladı” dedi. Doktor kata geldi ama henüz benim işlemle uğraşmıyordu. İşlemi hızlandırmak için doktorun yanına gittim. “Yarınki gazete başlıklarını görür gibiyim: Kalp ameliyatı başarılı geçmişti; rahmetliyi dünkü karda kaybettik” dedim. Doktor gülümsedi ve çıkış işlemlerimi tamamladı. Bizi almaya kayınbirader ve İzmirli bir arkadaşı gelmişti. Eşim doktorların verdiği tavsiyeye uyarak hepimize maske dağıttı; yola çıktık. İzmir’den gelen arkadaş “Yeğenimin yaş günü için geldim. İstanbul’dan alırım diye ona İzmir’den bir şey almadım. Hava da kötü; nasıl alacağım şimdi? Nereden alacağım?” diye yakındı.

Kayınbiraderin aklına pratik bir çözüm geldi. Bir döviz bürosunun önünden geçiyorduk. “Dolar al” deyip arabayı durdurdu. İzmirli de inip koşa koşa döviz bürosuna girdi ve iki-üç dakika içinde de geri döndü. Yeğeni için doları almıştı. Araba hareket etti. İzmirli gülüyordu. “Dolar İstanbul’da epey ucuz galiba?” diye takıldım. “Yok dedi; ben suratımda maske ile koşa koşa döviz bürosuna girince, soyuluyoruz diye çok telaşlandılar. Ona gülüyorum”.

Ben görmedim, ama kayınvalidem gördü

Yer bir banka şubesi. Müşteriler ayakta sıradalar. Birden içeriye elinde tabancası ile maskeli bir soyguncu girer. “Bu bir soygundur” deyip torbayı veznedeki görevliye verir ve “Doldur paraları buraya” der. O telaşta da maskesi suratından sıyrılır, yüzü görünür. Soyguncu hemen maskeyi düzeltip yüzünü kapatır. Vezne önündeki müşteri ile göz göze gelir. Ve “Yüzümü gördün, ölmelisin” der, silahını ateşler. Sonra sıradaki müşterilere döner. “Başka gören oldu mu?” diye sorar ve sıranın en arkasındaki adama silahını doğrultur. “Sen, dikkatli bakıyorsun. Yüzümü gördün galiba” der. Adam gayet soğukkanlı cevap verir: “Kesinlikle görmedim, Başka yere bakıyordum. Ama benim bir önümde duran kişi, kayınvalidemdir; çok dikkatlidir. O muhakkak görmüştür”.

Yemekler kötü mü?

Bir proje için bir fabrikadaydım. Öğle yemeği zamanı gelmişti. Şirket patronu “Hocam yemekhaneye inelim, yemeğimizi yiyelim, sonra devam ederiz” dedi. Teklifi kabul ettim. Aşağıya indik. Demokratik bir ortamdı; unvan, rütbe gözetilmeden sıraya giriliyordu. Biz de patronla sıraya girdik. “Menüde ne var acaba?” dedim. Mühendis patron kızardı; “Her sabah bana listeyi getirirler. Ama ben hemen sizinle toplantıya girdiğim için bakamadım bugün” dedi. Ben de onu rahatlatmak için “Durun bakalım, kokudan tahmin edelim” dedim. Mahçup mahçup gülümsedi. Kuyruk uzundu. Derken yemek dağıtım yeri ve dağıtımı yapan aşçı göründü. Beyazlar içindeki aşçı ayakta idi ve maske takmıştı. Aşırı ciddi patrona biraz daha takılayım da onu rahatlatayım diye düşündüm. Kulağına eğildim: “Yemekler çok iyi değil galiba. Aşçı tanınmamak için maske takmış”. Patron, yorumumu ciddiye aldı “Hocam, hijyen…” diyecek oldu. Sonra “Hay Allah, ben de ciddi ciddi cevap veriyorum. “ deyip güldü. Öğleden sonraki toplantıda patron “Demek tanınmamak için…” deyip deyip gülümsedi. Patron rahatlamıştı ve iletişim kanallarımız daha da açılmıştı.

Kimler takmalı?

Dünya, nasıl da değişti. Maske, eskiden istisnai durumlarda kullanılan bir şeydi. Yeni normalde, maske giymek şart oldu. Çünkü bilimsel çalışmalar gösteriyor ki, maske şart. Örneğin, The Economist Dergisi’nin haberine göre (Face masks and the coronavirus) Hong Kong Üniversitesi’nden iki bilim adamı şöyle bir araştırma yapmış. Bir kafese COVID-19 virüsü taşıyan hamsterleri, bir diğer kafese de sağlıklıları koymuşlar. Virüslü kafesin havasını da vantilatörle sağlıklı kafese yönlendirmişler. Eğer virüslü kafestekiler maske takmamışsa, diğer kafestekilerin üçte ikisine virüs bulaşmış. Eğer virüslüler maske takmışlarsa sağlıklıların sadece üçte biri virüs kapmış. Eğer sağlıklı olanlar da maske takmışsa, ancak altıda birine virüs bulaşmış. Nature Medicine dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre, COVID-19 vakalarının %44’ünde hiçbir görünür belirtiye rastlanmamış. Bu yüzden maske takmak sadece kendinizi korumak için değil, karşı tarafı da korumak için önemli.

Sonuç

Uçak yolculuklarından hatırlarsınız. Uçak indikten sonra şöyle bir anons duyulur “Kendi emniyetiniz için uçak tam olarak durmadan yerinizden kalkmayınız”. Aşırı kilolu kişilere hitaben de hep aklımdan şöyle bir anons da geçmiştir: “Başkalarının ve kendi emniyetiniz için uçak tam olarak durmadan yerinizden kalkmayınız” Şimdi maske de aynen öyle. “Başkalarının ve kendi emniyetiniz için toplu yerlere girmek zorunda olduğunuzda maske takınız”.

Sağlıklı günler dileklerimle…

Tüm yazılarını göster