✔ Motorine yüzde 37 ile 2003'ten bu yana en yüksek aylık zam geldi. Bu oran enflasyonu rekora taşıyabilirdi; ancak kur artışı görece yavaş olunca denge sağlandı.
✔ Motorin yukarı çekti, kur tuttu; böylece mart ayı TÜFE artışı yüzde 9-10 aralığına sıkıştı. Yüzde 9'un çok altı da, yüzde 10'un çok üstü de şaşırtıcı olur.
Merakla bekleyen okurlar olduğunu biliyorum. O yüzden öncelikle mart ayı enflasyon tahminimi paylaşıp sonra detaylara gireceğim. Tüketici fiyatlarının mart ayında artı-eksi en fazla 1 puanlık sapmayla yüzde 9.5 dolayında artmasını bekliyorum. Yani artış yüzde 8.5’e kadar da inebilir, 10.5’e kadar da çıkabilir. Alt ve üst sınırı biraz yaklaştırmak için sapmayı 0.5 puana indirebiliriz; bu durumda aylık artış yüzde 9-10 aralığında gelecektir. Mart ayı artışının yüzde 8.5 olması halinde yıllık TÜFE artışı yüzde 66’ya yaklaşacak. Aylık artışın yüzde 10.5’e ulaşması durumunda ise yıllık artış yüzde 69’u bulacak. Yani mart sonunda yıllık TÜFE artışını yüzde 66-69 arasında göreceğiz.
Detaylara geçmeden bir gerçeğin altını çizmem gerekiyor. Ben bu çalışmayı TÜİK’in hangi oranı açıklayacağını tahmin etmek için yapmıyorum. Bu benim işim değil, ayrıca bunu zaten yapamam. Kaldı ki TÜİK’in açıklayacağı oranı tahmin etmeye çalışmak (hadi yapabildim diyelim) ve tahmin etmek benim için bir anlam ifade etmez ki. Benim yaptığım, elimden geldiği ölçüde fiyatları takip ederek, değişim oranlarını zaten belli olan ağırlıklara uygulayarak ve bazı kalemlere gelen zamların dolaylı etkilerini ölçmeye çalışarak bir tahminde bulunmak. TÜİK’in yaptığı ise bir tespit. Beğenilir, beğenilmez; düşük denilir, tartışılır; onlar başka, ama TÜİK bir tespitte bulunuyor. Benimki ise bir tahmin.
Bir gerçeğe daha vurgu yapmak istiyorum. Fiyat endeksleri aylık ortalamayı gösterir. Şimdi ayın son günlerinde Ramazan dolayısıyla bazı gıda maddelerine yoğun zam yapıldığı gözleniyor. Vatandaş son fiyatı esas aldığı için zamları daha yoğun hissediyor. Ama bu zamlar mart enflasyonuna ya çok az girdi ya da hiç girmedi. Dolayısıyla şu günlerde hissedilen fiyat artışı, martta değil nisanda endekse yansıyacaktır.
Akaryakıtta bugün geçerli olan fiyatların ayın son üç gününde de sabit kalacağı varsayımına göre oluşan tablo bize şunu dedirtiyor:
“TÜFE, TÜFE olalı akaryakıttan hiç böyle çekmemişti...”
TÜFE’de akaryakıt fiyatları gün ağırlıklı olarak dikkate alınıyor. Buna göre mart ayında benzinin ortalama litre fiyatı 19.20 lira, motorinin 21.26 lira, otogazın 11.14 lira oldu.
Benzindeki zam yüzde 26’yı, motorindeki yüzde 37’yi, otogazdaki yüzde 20’yi buldu.
Bu zam oranları söz konusu ürünlerin ağırlıklarına uygulandığında benzin mart enflasyonuna 0.38 puan, motorin 0.75 puan, otogaz ise 0.27 puan etki yapıyor.
Yani akaryakıt tek başına TÜFE’yi 1.40 puan etkiliyor. Bir başka ifadeyle TÜFE’deki akaryakıt dışında hiçbir mal ve hizmetin fiyatı değişmese bile mart enflasyonu yüzde 1.40 olacak.
Kaldı ki ocak ve şubatta bu ürünlere genel oranın üstünde zam geldiği için 1.40 olarak hesapladığımız etkinin daha da üstünde bir gerçekleşme söz konusu olabilecek.
Bu arada martta tüp gaza da yüzde 25 dolayında zam geldi. Bu zamdan TÜFE’ye yansıma ise yaklaşık 0.20 puan.
Son fiyatlar nisan ayı boyunca hiç değişmese bile mart ortalamasına göre benzin 3.8, motorin yüzde 11.5, otogaz yüzde 1.5 artış gösterecek.
Bu oranlardan nisan enflasyonuna yansıma ise 0.31 puan olacak.
Aynı şekilde martın son günlerinde bir dizi ürüne yapılan zamdan nisana ciddi oranda bir yansıma yaşanacak.
Motorine bir ayda, mart ayında gelen zammın oranı tam yüzde 37. Bu bir rekor!
TÜFE değişimi 2003 yılının şubat ayından bu yana hesaplanıyor; yani tam 19 yıl, yani tam 230 ay geride kaldı ve motorinin bu düzeyde zam gördüğü başka ay yok. Motorin 2003’ten önce de herhalde bu oranda zam görmemiştir.
İkinci en yüksek zam yüzde 29.66 ile ocak ayında yaşanmıştı.
Benzinde ise ocak ayındaki yüzde 27’lik zamdan sonra martta da yüzde 26 zam görüldü.
Her iki üründe de aralık, ocak ve mart ayları bu 19 yılda en çok zammın söz konusu olduğu aylar.
Akaryakıt fiyatlarına, özellikle de motorin fiyatlarına mart ayında gelen bu rekor zam asıl etkisini önümüzdeki aylardan sonra gösterecektir. Taşımacılığa bağlı her türlü ürün bu zamdan nasibini alacaktır.
TÜFE’de otomobilin yüzde 7.27’lik bir ağırlığı var. Benzinli otomobilin ağırlığı yüzde 5.47, dizelin yüzde 1.80.
Mart ayında otomobil fiyatlarını çok artıran firmalar da oldu, hiç zam yapmayanlar da. En çok satılan otomobiller bazında ağırlıklandırarak yaptığım hesaplama, ortalama zam oranının yüzde 6-7 dolayında olduğunu gösterdi.
Buna göre otomobilden mart ayı fiyat artışına toplamda 0.50 puan dolayında bir yansıma olacak.
TÜFE’nin yumuşak karnı kira artışını iyi ölçememek. Ancak TÜFE’deki kira tutarına bakıp “Türkiye’de bu kiraya ev mi kaldı” diye eleştiri yöneltmek anlamsız; çünkü önemli olan değişimi iyi ölçmek. TÜİK kirayı ister 100 lira alsın, ister 1.000 ya da 10.000; önemli olan tutar değil, değişimi gerçeğe en yakın düzeyde yansıtmak. Örneğin yüzde 50 artıştan söz ediyorsak; 100’ün 150’ye çıkması da aynıdır, 1.000’in 1.500’e çıkması da...
İşte TÜFE'deki sıkıntı değişim oranını ölçme konusunda. TÜİK'in bir kira izleme portföyü var ve o konutlardaki kira değişimi ölçülüyor. O konutlardaki kira artışı da belli sınırlara tabi.
Bir ev benzerlerine göre belki yüzde 50 fazla tutarla kiraya veriliyor ama eskiden beri oturulan evin kirası ilgili ay sözleşme yenilenmediği için ya artmıyor ya da yasal sınıra göre artıyor.
Kira artışında tavan, bir önceki ay TÜİK tarafından açıklanan TÜFE’deki 12 aylık ortalama artış. Şubat ayında açıklanan bu oran yüzde 25.98'di ve buna göre mart ayında yenilenmesi gereken kira sözleşmelerinde tutar en çok bu oranda artırılabildi. Elbette kiracı ve ev sahibi anlaştığı takdirde daha düşük oran belirlenebilir. Tersi olur mu, yüzde 25.98’in üstüne çıkılır mı, belki.
Kapsamdaki tüm evlerin sözleşmesi martta bitse ve tüm yenilemeler bu orandan yapılsa, mart ayı enflasyonunda kira kaleminde yüzde 25.98’lik bir artış görürdük. Ama tabii ki tüm sözleşmeler martta yenilenmiyor, 12 aya yayılıyor.
Geçmiş ayların eğilimleri bize ilgili aydaki tavan oranın yaklaşık yüzde 10’u kadar bir kira artışı olduğunu gösteriyor. Bu yüzden mart ayı kira artışını yüzde 3 dolayında varsaydık. Buradan TÜFE’ye yansıma da 0.15 puan dolayında.
Gerçekte kira artışının çok çok yukarılarda olduğunu ise bilmeyen yok tabii ki. TÜİK’in enflasyonu doğru ölçme adına en öncelikli revizyonu kira konusunda yapması gerektiği çok açık.
Sigaraya gelen zammın mart enflasyonunu çok artıracağı gibi bir tahmin var. Gerçek pek öyle değil.
Sigaraya yüzde 8-10 arasında zam yapıldı. Ancak bu zam aybaşında gelmedi, dolayısıyla tüm yansıma mart ayına olmayacak. Bu zammın yaklaşık yüzde 6’sı mart oranına yansıyacak. Bunun doğrudan etkisi de 0.25 puan civarında. Aslında bir tek kalemden, hem de sigaradan gelecek 0.25 puanlık etki çok fazla ama aylık çift hane dolayında seyreden oran içinde bu küçük gibi görünüyor.
TÜFE’nin yaklaşık dörtte birini gıda ve alkolsüz içecekler grubu oluşturuyor. Bu grupta mart ayında çok yüksek bir fiyat artışı gözlendi.
Tahminim, gıdadaki mart ayı artışının yüzde 13-14 dolayında gerçekleştiği yönünde. Bu da aylık orana 3.5 puan dolayında bir etki demek.
Ekmek yüzde 2.54 ile gıda grubunda yüzde 10’dan fazla ağırlığa sahip ve ekmek fiyatları mart ayında hemen hemen tüm illerde artış gösterdi. Ancak Ramazan pidesi fiyatlarına yapılan zamların mart enflasyonuna hiçbir etkisi yok, onu da unutmamak gerek. Bu zam, nisan enflasyonuna etki edecek.
Gıda grubunda özellikle yaş meyve sebze fiyatları zaman zaman çok büyük dalgalanma gösterdi. Çok sert geçen kış koşullarının hakim olduğu günlerde arz yönüyle büyük sıkıntı yaşandı ve fiyatlar o günlerde adeta tavan yaptı. Ancak yine altını çizelim, yalnızca o günkü fiyatlara odaklanıp bunu ay ortalaması gibi düşünmek yanlış, kimi günlerde de fiyatlar geriledi.
Mart ayının en dikkat çeken gelişmesi de kuşkusuz ayçiçek yağında yaşandı. İnsanlar ayçiçek yağına hücum etti ve adeta birbirini ezdi. Bu yoğun talep fiyatları da yukarı tırmandırdı. TÜFE’deki ağırlığı yüzde 0.87 olan ayçiçek yağına mart ayında ortalama yüzde 50 zam geldi. Bu zamla ayçiçek yağı tek başına TÜFE’yi 0.45 puan dolayında etkileyecek.
İzleyebildiğim, görebildiğim, hesaplayabildiğim başlıca zamları ve bu zamlardan TÜFE'ye olabilecek etkiyi sıraladım. Bu zamların etkisi yaklaşık 6 puan.
Şehiriçi ve şehirlerarası ulaşıma gelen zamlar var; geçen ay ilaca yapılan ve bir kısmı mart enflasyonuna yansıyan zam var ve tabii ki tek tek izleme şansına sahip olmadığım, ancak madde grubu olarak gözleyebileceğim zamlar var.
İşte bu zamlardan da mart ayı enflasyonuna 3-4 puanlık bir yansıma bekliyorum. Şu durumda aylık oran yüzde 9-10 dolayına ulaşıyor.
Bu ay için hesap yapmayı zorlaştıran iki etken söz konusu.
Yalnızca motorin fiyatlarına bakılsa, bu ay fiyatların kesin çift haneli artması, hatta aralıktaki rekoru bile kırması beklenir.
Ancak diğer tarafta da kur artışının görece düşük kaldığı gerçeği var.
Motorin fiyatları bir ayda yüzde 37 artarken, kur artışı yüzde 6.7’de kaldı. Kurda mart artışından daha önemli olan belki de önceki iki ayda artış yaşanmaması. Kur değişimi, akaryakıt dışındaki ürünlerde etkisini biraz gecikmeli gösteriyor. Doların aralık-ocak geçişinde hiç değişmemesi, şubatta ise yalnızca yüzde 0.8 artması muhtemelen mart ayı fiyatları üstünde kur kaynaklı baskının çok az hissedilmesini sağladı.
Eğer mart ayında motorin fiyatlarının böylesine artmasına göz yumulmasa, örneğin bir süreliğine yine ÖTV’den feragat edilseydi aylık fiyat artışı yüzde 5’i bile geçmeyebilirdi.