Tarih tekerrürden ibarettir derler. Tarihe dönüp bugünkü senaryolara baktığınızda bu söylemin çoğu zaman doğru olduğunu görürsünüz. Ülkeler ve kişiler bir döngünün içerisinde gelip giderler. Ancak hayatın kuralı hiçbir zaman sekmez. Her genellemenin bir istisnası vardır.
Akıntıya karşı kürek çeken, farklılıkları cesaretle deneyen liderler ya da lider kişilikler farklı hikayeler yazarlar, tarihe kırılma noktaları koyarak seyrini değiştirip, bunun ödülünü uzun dönemde mutlaka alırlar.
Amerikan tarihini değiştiren Martin Luther King de böyle bir liderdir.
Siyahiler insanlığın temel haklarından yoksunken çıkıp “Benim bir hayalim var” isimli konuşmasını yapıp ideal dünyasını, vizyonunu anlatıp kitleleri peşinden sürükleyebilmiş ve haklarını kazanmalarını sağlamıştır.
Türkiye’nin kaderini değiştiren Atatürk de böyle bir liderdir. Statükoya başkaldırıp, Cumhuriyet vizyonunu halkına aktarabilmiştir. Kurumsal dünyada da ilham veren, tarihin seyrini değiştiren liderlerden bahsetmek mümkün.
Steve Jobs kimsenin cesaret edemediği “farklı düşün” vizyonuyla dijital bir çığır açmış ve insanlığın daha fazla özgürleşmesinin yolunu açmıştır. Ölümünden sonra dahi bugün Apple “en çok tercih edilen marka” olmaya devam ediyor.
Kurumsal dünyanın bir başka başarılı lideri Elon Musk da insanlığa değer katmak vizyonuyla çıktığı yolda Tesla markasını yaratıp hem kendini hem de markayı zirveye ulaştırmayı başardı.
PEKİ, ELON MUSK ZİRVEDE KALABİLECEK Mİ?
Elon Musk bir süre önce Twitter’i 55 milyon dolar vererek satın aldı ve ilk icraatlarını yapmaya başladı. İlk etapta Twitter’in tepe yöneticilerini işten çıkaran Elon Musk, daha sonra şirkete yıllardır emek veren mühendislerle yollarını ayırdı.
Hemen arkasından diğer çalışanlara e-posta göndererek günde 8 saat yerine 16 saat çalışacak kişilerle yola devam edeceğini belirtti.
Bununla da yetinmeyip şirketin öğle yemeği, tatil, yol parası gibi yan haklarına kısıtlama getirip, pandemi sonrası daha da yaygınlaşan evden çalışma uygulamasına son verdi.
Elon Musk daha önce de sadece 5 saat uyuduğunu ve sadece kendisi gibi yoğun çalışan kişileri kendi şirketinde görmek istediğini söylemişti.
İyi bir lider olabilmek için birçok özelliği taşımanız gerekir. Ancak bunlardan üç tanesinin diğerlerinden daha önemli olduğuna inanırım:
1-BÜYÜK VİZYON SAHİBİ OLMAK
İyi bir lider olmak istiyorsanız, büyük vizyon sahibi olmak gerekir. Daha önce yapılmayanı yapmak, insanları peşinden sürükleyecek, bir parçası olmak isteyecekleri ideal bir gelecek yaratmak lider olmanın vazgeçilmezidir. Büyük vizyon özgürlük, yenilik, gelişim gibi duyguları harekete geçirir. Yapıştırıcı vasıtası görerek insanların iş birliği yapmalarını sağlar ve hedefe giden yolda tutku ile çalışmayı motive eder.
Elon Musk Twitter’ı satın aldığında da şirket için farklı bir vizyon ortaya koyacağını belirtmişti. Twitter’ı daha kapsamlı, “süper” bir dijital platforma çevireceğini, insanların birbirlerine para ödemelerini dahi Twitter’dan yapabileceklerini söylemişti. Tıpkı Tesla’da yaptığı gibi heyecan veren, özgürleştiren bir vizyon ortaya koydu.
2-AMACINI BİLMEK
İyi bir lider olmanın ikinci adımı amacını bilmektir. Kararlarımıza kılavuzluk eden, hedeflerimizi şekillendiren, davranışlarımızı etkileyen ve bize yön veren şey, amacımızdır. Hayatımıza anlam katar. Hepsinden önemlisi, zorluklar karşısında dayanıklılığımızı artırır. Amacı insanların hayatına değer katmak, ilham vermek olan bir lider ile kendine odaklanıp, yalnızca kişisel başarının peşinden koşan bir yönetici arasındaki farklılık hemen kendisini gösterir. Elon Musk hemen her verdiği röportajda insan hayatına değer katmanın en büyük amacı olduğunu ve bu sayede zor zamanlarda ayakta kaldığını belirtiyor.
3-İNSANLARIN KALBİNE DOKUNABİLMEK
Lider olabilmek için en önemlisi, insanların ihtiyaçlarını anlamak, motivasyonlarını çözmek ve bunları karşılayabilmektir.
Başarılı bir lider tek başına marka yaratamaz. Mutlu çalışanlar, mutlu müşterilerin oluşmasını sağlarlar. Bu yüzden de kurumun kültürünü çalışanların huzurlu ve mutlu çalışması üzerine kuran kurumlar ve liderler başarılı olurlar.
Elon Musk’ın son yıllarda atladığı işte bu… İnsanları makine gibi görmek, şirketi rakamlardan ve hedeflerden ibaret saymak yanılgısına düşüyor. Kısa dönemde başarı gibi gözüken tutturulan hedefler, ulaşılan rakamlar, uzun dönemde sizi yanıltabilirler. İnsanı anlamadan, bağ kurmadan liderlik yapmaya çalışmak, geçmişte kalmış köhneleşmiş düşüncelerin kalıntılarıdır.
Markaları yaratanlar, markanın devamlığını sağlayanlar, kurumların içindeki insanlardır.
Dipnot
Yazımızı değer katma amacı, doğru ve güvenilir olma vizyonu ve hizmet tutkusuyla yoluna devam eden gazetemiz çalışanları ile bitirelim. Bir hafta içerisinde kendi logosunu yaratıp, “Nasıl Bir EKONOMİ” ismiyle yeni limanlara rüzgâr açan cesaretli liderlere ve emekçilere bu yolda başarılar diliyorum.