Geçen hafta başında “Yerli/milli” Japon otomobil endüstrisinin başarısını yazmıştım. Bu haftada 1980 sonrası Malezya’nın 1980’lerdeki “Yerli/milli” otomobil üretim deneyiminin başarısızlığını ele aldım.
Malezya “Milli otomobil projesini” devlet kaynak tahsisli Kore modelini izleyerek 1983’te başlattı. Ama daha cömert kaynaklara rağmen, Japonya’dakine benzer olumlu sonuç veremedi. Malezya milli otomobil üretimi madalyonun olumsuz yüzünü oluşturdu. Bugünün dünyasında otomobil 27 ülkede üretiliyor, bunların karlı olan 7’si arasında Malezya yer almıyor.
Nedenlerine bakalım:
-Malezya otomobil üretim piyasasını 1980’de geç girdi. O dönemde dünyada 20 dünya markası olduğu için “yeni bir marka”nın kabulü bir yana, mevcut markaların birleşmelerle sayıları azalıyordu/azalmaya bugün de devam ediyor.
-Başbakan Dr. M. Muhammed, projenin mimarı olarak etno-milliyetçi bir tutumla Çinli nüfusa karşı müslüman Malayları öne çıkarmak istedi. Hem Proton, hem de Perodua markalarıyla teknolojik ortağı Japonya’nın çıkarlarını göz ardı ederek yerli üretim de ısrar etti. Ama bu sökmedi geri tepti.
-Vergi düzenlemesinde ”milli otomobil” lehine uygulama geliştirdi. Bu önce yabancı sermayenin tepkisine, ardından Malezya’dan çekilmesine yol açtı. Ülkenin üye olduğu ASEAN, AB benzeri kurallar getirip tarife dışı engelleri yasakladı. Malezya’nın “Milli otomobil” projesi kilitlendi.
-Yerli/yersiz teşvik uygulamalarına girişildi. Yerli otomobiller, Oto satışlarında memurlara düşük faizle kredili verildi. Özel hurda desteği tanındı. Beklenen sonuç alınamayınca Proton ihraç yapma garantisiyle Japon Mitsubishi’ye devredildi. Ancak beklenen küresel kar hedefine ulaşamadı. Olay Malezya/ Japonya çekişmesine dönüştü.
-1995’te milli otomobil projesi Dr. Mohammed’ in yakını bir aileye zorlama bir hukuk dışı yöntemle satıldı. Bundan sonuç elde edilmesi umuldu. Önce ailenin reisi Yahya Amad öldü. Ardından 1998 Asya krizi yaşandı. Proton’un pazarlanması bir yana üretimi çıkmaza girince Proton yeniden devletleştirildi. Milli oto petrol şirketi Petronas tarafından satın alındı. Bu da sonuç vermeyince yüzde 49’u Çinlilere satıldı. Artık varla/yok arasında debelenip duruyor.
Bütün bu süreçte kalite sorunu aşılamadı. Proton kalitesiz bir araç olarak kaldı. Bu “milli” olmanın otomobil üretimine yetmediğini gösterdi. Benzer “milli” deneyler Endonezya, İran, Çin gibi ülkelerde de başarısız oldu. ”Yerli milli” olmak bu ülkelerde otomobil üretimine yetmedi.
Proton’un bizi ilgilendiren bir yanı da Jet Fadıl’ın bunu ülkemize getirmesi ve üretim çalışmasının yarım kalması oldu.