Gelin bu kez biraz daha geniş kavramlar üzerinden sohbet etmeye çalışalım. Ne gibi? Mesela yatırımcı psikolojisinin dönem dönem fiyatlamalar üzerinde nasıl etkili olduğu gibi. Lokal piyasa işlemlerinden biz faniler fazlası ile konuya dahiliz. Hatta diğer ülkelere “deneyim ihracatı” kalemi kapsamında -böyle bir kalem olduğunu sanmıyorum, kendim türettim- ticari amaçlı katkı dahi sağlayabiliriz. Çok değil, Şubat ayında olanlar, volatilitenin nasıl da arttığı, temel-teknik analizin hiçbir anlam ifade etmediği, yatırımcıların fonlardan çıkış ile başlattığı kartopu etkisi ve süreç yönetimindeki ciddi hataların getirdiği iletişim problemlerinin tamamı bu kapsamda başka hiçbir yerde örneği bu kadar birlikte kolay şekilde verilemeyecek başlıklar olsa gerek.
Bir süredir ki bu zaman aralığı bizim açımızdan şubat-mart geçişini ifade ediyor, bu köşenin var olmasındaki ana gerekçelerden birisi olduğu üzere, henüz konuşulmamış başlıkların üzerinden geçmeye çalışıyoruz. Elbette ki ilgi görmüyor. Gerekçesi açık: “yatırımcı” olarak tanımladığımız kavram, özü itibarıyla insandan oluşuyor ve davranış biçimleri de bu eksende gerçekleşiyor. Olası kötüyü, negatif gelişmeleri, problem başlıklarını geri çeviriyor, dinlemek ve konuşmak istemiyoruz. Popüler ve kolay olan daha fazla ilgimizi çekiyor, vakit geçirme katsayımızı artırıyor. Gayet normal etki-tepki süreçleri bunlar. Ayrışabilenler zaten “gerçek yatırımcı” noktasına erişebilenler oluyor. Zaman alıyor, kolay olmuyor.
Yıl başlangıcından bu yana yurt dışı varlık fiyatlamalarına dair aynı sürpriz etkisine kafa yoruyoruz: Fed-piyasa beklentileri arasındaki faiz makası açıklığı. 2022’deki kuvvetli sıkılaşma ve yönlendirmenin ardından elbette ki Fed’in piyasanın durduğu noktaya gelmesini beklemek gerçek dışı bir gelişme olacaktı. Denklemden rahatlıkla çekebileceğimiz x’in vereceği sonuç gereği piyasanın eğilimi Fed’e doğru oldu. Faize dair beklentilerdeki yeni patika diğer varlık sınıflarındaki düzeltmeyi de beraberinde getirdi ve volatiliteyi yukarı çekti. Geride kalan hafta ile birlikte yaklaşık %5 gerileyen S&P 500 endeksi, VIX’teki (oynaklık endeksi) 25 bölgesine yakınsama ve faizlerdeki oynaklığı ölçümleyen MOVE’daki 140’lı seviyeleri önemsemek gerekiyor. Evet, doğrudur, tek başına bu eğilimlerdeki gerekçe Fed’e dair beklentilerden oluşmuyor. Bu kez denkleme bankacılık sektörüne dair endişelerin de dahil olması durumu var; ancak, Fed etkisini tamamen çıkarmak ve dışarıda bırakmak acemilik ve aşırı iyimserlikten başka bir şey olmaz.
Elimizdekilere bakalım: S&P 500 endeksinde 200 haftalık güçlü bir ortalamanın geçtiği bölge 3700 puan civarında şekilleniyor ve 55 haftadan uzaklaşma durumu devam ediyor. İstihdam piyasasındaki soğuma sinyalleri masada yer almakla birlikte oldukça cılız ve tek başına Fed’in oyundaki dengesini değiştirebilecek güçte değil. Başkan Powell’ın iki gün süren Kongre sunumlarının özellikle ilk ayağındaki söylemleri ve kamuoyuna açıklanan konuşma metnindeki son kısım bir takım mesajlar taşıyor gibi. Güçlü makro veriler ve dünyanın geri kalan kısmından ABD’nin ekonomik güç olarak ayrışma pozisyonunu da unutmamak lazım.
Net/net baz etkisinin ve enerji grubunun katkısıyla global enflasyon zirve değerlerinden 1-2 puan gerilerken, iyimserliğin de aşırı noktalara taşınmasına neden oldu. Tam da bu sebeple faiz beklentileri oldukça düşük kaldı, Fed’in göstereceği tepki gayet hafif bir varsayımda şekillendi. Yine geride kalan hafta içerisinde temmuz vadeli swap piyasası işlemlerinde toplam faiz artırımı beklentilerinin 1 puanı aştığını ve yüzde 5,67’ye ulaştığını önemsemekten zarar gelmez. Şunu da unutmayalım: bu kez makası kapatan taraf piyasa işlemcileri. Ancak, Fed’in henüz aralıktaki projeksiyonlarından ne kadar uzaklaştığını rakamsal olarak bilmiyoruz. Geçmiş deneyimlerimiz gösteriyor ki Dot Plot bizler için önemli bir yardımcı ve fakat bunun yanında iletişim de dönem dönem farklılaşarak genel dengeyi daha soft bir hale getirebiliyor. Yani, bir tarafın dağıttığını diğer kısım toparlayabiliyor. Kim bilir, belki de piyasanın ilerlediği kısım fazladır ve bu kez düzeltme o taraftan gelir? Kestirmesi güç. Faizlerdeki artışın menkul kıymetler üzerinden bankalara olan etkisini konuşmak risk algılaması açısından can sıkıcı. Tüm bunlar güvenli liman isteğini ve likitte kalarak Fed’i karşılamak düşüncesini destekleyen gelişmeler. Tek bir kapta eriterek hareket etmek tek gaye ama uygulaması güç.