Altı ülkede 100’e yakın projesiyle dikkat çeken Rams Global gayrimenkul alanındaki son yatırımında önemli bir açılım gerçekleştirdi. İtalyan modasının değerli markalarından Etro’yla anlaşma imzalayan kuruluş, geçtiğimiz günlerde İstanbul Maslak’ta inşa ettiği lüks rezidansın iç dekorasyonunda Etro tasarımları kullanacağını duyurdu. Etro’nun gayrimenkul sektörüne attığı ilk adımı temsil eden bu uluslararası işbirliği markalı gayrimenkul pazarına yeni bir yaklaşım getiriyor.
“Etro Residences at Rams Beyond İstanbul” ismini taşıyan lüks konut alanlarında Etro’nun ikonik şal desenlerinin “Paisley” bulunduğu özgün tasarımlar yer alacak. Mekanlarda ayrıca Etro’nun ünlü tasarımcılarının yarattığı özgün İstanbul temalı eserler de bulunacak.
Milano, Londra, Paris, Dubai, New York, Pekin ve Tokyo gibi önemli merkezler başta olmak üzere 20'den fazla ülkede 130'dan fazla mağazaya sahip ikonik bir moda markası olan Etro bir aile şirketi olarak 1968 yılında doğdu.
1980’li yıllarda ortaya koyduğu şal desenli tasarımlar markaya özgün bir kimlik kattı. Çiçekler, parlak renkler, egzotik hayvan ve bitki figürleriyle, kanatlı at “Pegasus” logosuyla zihinlerde yer edinen Etro kısa sürede kadın ve erkek giyiminde rekabet eden küresel markalar arasında yerini aldı.
1985’ten itibaren marka, ev ttekstili, duvar kağıdı ve seramik uygulamalaırıyla özgün tasarım anlayışını evlerin içine taşıyan kuruluş, 2014 yılında Milano’daki Mobilya Fuarı “Salone del Mobile’de” Etro Home mağazasının açılışıyla yeni bir boyut kazandı.
2017 yılında şimdiki Oniro Group’la lisans anlaşmansı yapan Etro mobilyalarının üretim ve dağıtımını Oniro aracılığyla yapmaya başladı.
Etro, uzun yıllar bir aile şirketi olarak yoluna devam ettikten sonra, 2021’de L. Catterton’a hisselerinin yüzde 60’ını devrederek küresel rekabette yeni bir sayfa açtı. Bu işbirliğiyle birlikte yönetimde de değişiklikler yaşandı.
2022 yılında markanın yaratıcı bölümünün başına ilk kez aile dışından bir tasarımcı geçti. Ünlü yaratıcı yönetmen ve girişimci Marco de Vincenzo, şirketin marka DNA’sında yer alan ögeleri modernleştiren bir bakış açısıyla yeniden yorumlayarak büyük beğeni topladı.
Etro 2024 yılındaki en yeni anlaşmasını ise Rams’ Global ile yaptı. Kuruluşun ilk rezidans projesi olan bu girişim önemli bir yeni açılım olarak tanımlandı.
İki şirket arasındaki anlaşmanın imza töreninde konuşan Rams Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Devran Bülbül Rams Global ile Etro’nun iş birliği gelecekte dünyanın farklı ülkelerindeki projelere de taşınacağı bilgisini paylaştı. Etro CEO'su Fabrizio Cardinali de bu anlaşmayı “uzun vadeli bir iş birliğinin başlangıcı” olarak gördüklerini ifade etti.
Oniro Group Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Moreno Brambilla İstanbul’daki projenin Oniro’nun markalı rezidansları genişletme stratejisinde yeni ve başarılı bir bölümü temsil ettiğini söyledi.
36 yılı aşkın geçmişi olan Rams Global, inşaat ve gayrimenkulün yanı sıra medya, turizm, sağlık, madencilik, mobilya, yeme-içme ve paylaşımlı ofis sektörlerinde faaliyet gösteriyor. 25 binden fazla çalışanıyla dünya çapında 4 milyon metrekareden fazla alana yayılan 100’e yakın projenin sahibi.
Rams Global, Kazakistan ve Türkiye’nin yanı sıra Almanya; Irak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Phuket gibi çok önemli merkezlerde projeler üretiyor.
Dünyada her yıl 1,5 milyar ton gıda israf edilirken, Türkiye’de bu rakam 19,1 milyon tona ulaşıyor. Gıda israfının önüne geçmek ve çevresel etkileri azaltmak amacıyla Akkomarka Restoran Topluluğu tarafından başlatılan Sorumlu Restoran Hareketi, restoranlar arasında iş birliğini teşvik ederek bu sorunun çözümüne katkıda bulunuyor.
Hareketin parçası olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Beltur AŞ restoran, kafe ve büfelerindeki süreçleri bu doğrultuda yeniden gözden geçiriyor. “Gıda Atık Döngüsü” projesinde İBB Beltur işletmeleri arasında Beltur Restoran, Beltur Burger Beltur Kafe, Beltur Dondurma, Beltur Mini, Beltur Plaj, Beltur Büfe; Akkomarka işletmeleri arasında Köşebaşı, Ken Sushi, Snob Street Food, Ali Ocakbaşı, Lokanta Safderun, Yamo Sushi, Ristorante Umberto, Perihan, Mr. Meat Steakhouse, Yemek Hazır!, Donkey ve All Day gibi markalar bulunuyor.
Sorumlu Restoran Hareketi çerçevesinde restoranlarda oluşan atıklar, elektrikli araçlarla kompost tesislerine taşınıyor. Atıklar burada gübre ve mamaya dönüşüyor. Gübreler ücretsiz olarak yerel üreticilere, mamalar barınaklara gönderiliyor. Her iki ürün Akkomarka Restoran Topluluğu ve Beltur AŞ restoranlarında müşterilere ücretsiz olarak da veriliyor.
Sorumlu Restoran Hareketi" Akademisyen ve Sivil Toplum Gönüllüsü Dr. Dilek Kaya İmamoğlu ve Akkomarka Restoran Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Akkaş tarafından destekleniyor. "Kaynağında Azalt" prensibiyle, satın alma ve üretim aşamalarında gıda atığını minimize etmek için personele eğitimler veriliyor ve hammadde kullanım optimizasyonu sağlanıyor.
Gıda israfını azaltmak için misafirlere farkındalık kazandırılıyor ve gıda atıklarının %25'ini oluşturan garnitürlerin tercihi misafirlere bırakılıyor. Sofrada oluşan atığın önlenmesi amacıyla, misafirler sofrada kalan yiyecekleri yeniden tüketime teşvik ediliyor ve %100 geri dönüşümlü ambalajlarla paketlenerek yanlarına almaları sağlanıyor. Son adımda, kalan gıda atıkları kompost tesislerinde gübre ve hayvan mamasına dönüştürülüyor. Bu mamalar katılımcı restoranlarda ücretsiz olarak misafirlere ve iş birliği yapılan barınaklardaki hayvanlara dağıtılıyor.
Akkomarka-Beltur işbirliğinin imza töreninde konuşan Beltur AŞ Genel Müdürü Cenk Akın, Yeşil Beltur yaklaşımıyla çevreye duyarlı pek çok adım attıklarını belirterek şunları söyedi: Amacımız, yalnızca İstanbullulara en iyi hizmeti sunmak değil; aynı zamanda çevremizi ve geleceğimizi koruma sorumluluğunu da üstlenmek. Atık yönetiminden enerji tasarrufuna, su kullanımından lojistik planlamaya kadar çeşitli alanlarda çalışmalar yürüttük, yürütüyoruz. Bugün ise "Sorumlu Restoran Hareketi" ile bu çabalarımızı bir adım daha ileriye taşıyoruz. Topladığımız atıkları özel projelendirilmiş kompost tesislerinde geri dönüştürerek sokak hayvanlarına mama ya da tarım alanlarına organik gübre olarak kazandıracak, hem de gerek bu tesis ve ilerde IBB tesislerinde değerlendirerek enerjiye dönüştüreceğiz. Bu sayede, doğaya katkı sağlarken toplumsal sorumluluğumuzu da yerine getiriyor olacağız.”