İzmir’i İzmir yapan unsurun Alsancak Limanı olduğu tespitine hak vermeyen yoktur sanırım. Günümüzde hem kent ekonomisini sırtlanan sektörler, hem de taşımacılık alternatifleri çeşitlense de bunların hepsinin sebebi İzmir’in yüzyıllardır bir liman kenti olması. İzmir’i tanımlayan bir diğer ticari tabir de, “fuarlar kenti” kimliği. Türkiye’de uzun yıllar boyunca fuarcılık dendiğinde akla İzmir Enternasyonal Fuarı geldi. Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyet ilan edilmeden önce, İzmir İktisat Kongresi’nde çizdiği vizyon İzmirliler tarafından sahiplenildi ve fuarcılık anlayışının değişip genel ticaret fuarlarının yerlerini sektörel fuarlara bırakmasının ardından da İzmir pek çok başarılı fuar organizasyonuna ev sahipliği yaptı. Bunların başında da Marble ve İF Wedding Fashion Fuarları geliyor. Bu fuarların başarısının altında yatan iki temel unsur ise ilgili sektörlerin İzmir’de çok güçlü bir altyapıya sahip olması ve sektör temsilcilerinin fuarlara sahip çıkması.
Şimdi benzer bir başarı hikayesi Logistech’de (Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı) yazılıyor. Çünkü Logistech de diğer büyük fuar organizasyonlarını başarıya taşıyan iki temel unsuru barındırıyor. Birincisi İzmir’in lojistik sektöründeki gücü. Lojistik altyapısı anlamında İzmir’i 1980’li yıllara kadar Türkiye’nin dışa açılan kapısı olarak konumlayan Alsancak Limanı artık yalnız değil. Nemrut Körfezi’nde son 15 yılda açılan liman ve iskeleler yük performansı açısından Alsancak Limanı’nı geride bıraktı. İstanbul – İzmir ve İzmir- Çanakkale Otoyolları kentin lojistik gücüne muazzam bir katkı sundu. Yapımı süren Kemalpaşa Lojistik Köyü de devreye girdiğinde bu anlamda önemli bir adım olacak. Şu an inşaatı ilerlemese de Kuzey Ege Limanı’nı unutmamak lazım. Çandarlı’daki bu projenin yenilenebilir enerji sektöründe ihtisaslaşmış bir liman olarak hizmet vermesi ile ilgili talepler var. Kuzey Ege Limanı her ne şekilde olursa olsun, devreye alınır ve doğru işletilirse lojistikte sadece İzmir ve Ege’ye değil Türkiye’ye eşik atlatacak potansiyele sahip. Velhasıl, bir lojistik fuarı için İzmir’in sektörel altyapısı çok uygun.
Sektör fuarı sahiplendi
İkinci unsura, yani sektörün sahiplenmesi kısmına geldiğimizde, bu yılki fuara bir göz atmamız yerinde olur. Fuarı üstünkörü gezmek bile bu anlamda bir fikir veriyor. Stantların tasarımındaki özen, ziyaretçi kalabalığı, gelen alım heyetlerinin çokluğu Logistech’in Marble ve IF Wedding Fashion gibi ses getiren bir organizasyon olma yolunda ilerlediğini gösteriyor. Bu yıl da sektörün dev markalarına ev sahipliği yapan Logistech, 11-13 Eylül tarihleri arasında üçüncü kez gerçekleştirildi. Ticari organizasyonlar muhataplarına sağladıkları faydaya paralel olarak büyürler. Logistech, ilk iki fuarda beklentileri karşılamış olacak ki, bu yıl geçen yıla oranla iki kattan fazla büyüdü. Bu da sektörün fuarı sahiplendiğinin en önemli göstergesi. Logistech’i düzenleyen İzfaş’ın verdiği rakama göre ziyaretçi sayısı da 23 bin 968 oldu. Bunların bin 577’si de yabancıydı. Yurt içinden de 41 ilden ziyaretçiler geldi.
Logistech, uluslararası anlaşmalara da vesile oldu. Çin’in en büyük ölçekli ve en etkili lojistik etkinliklerinden biri olan WIFFA Expo, 3 farklı ülkeden 10 üyesiyle birlikte Logistech Fuarı’na katıldı. Lojistik sektörünün uluslararası anlamda en büyük freight forwarder acentelerini bir araya getiren şirketlerden biri olan WIFFA Expo ile İzfaş işbirliği anlaşması imzaladı. Yani önümüzdeki yıllarda Logistech’te muhtemelen daha çok Çinli katılımcı ve ziyaretçi göreceğiz. Anlaşma kapsamında İzfaş da 26-29 Kasım 2024 tarihlerinde Çin’de düzenlenecek olan WIFFA Expo’ya katılacak.
İzmir, coğrafi konumu ve 8 bin 500 yıllık tarihinde hep bir liman kenti olmasıyla doğal bir lojistik merkez. Fuara ev sahipliği yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de İzmir’i Türkiye’nin lojistik merkez üssü yapma hedefi var. Logistech, bu hedefe en büyük katkıyı koyacak unsurların başında geliyor.