Hazine’nin 26 Temmuz’da açıkladığı Merkezi yönetim brüt borç stoku verilerine bakıyoruz... Merkezi yönetim brüt borç stoku; 30 Haziran 2021 itibarıyla 2 trilyon 26 milyar 800 milyon TL olmuş. Bunun 845,3 milyar lirası; TL cinsinden… 1 trilyon 181,5 milyar lirası da döviz cinsi borçlardan oluşuyor.
Yani %58,9'u döviz cinsinden… Biz tersine dolarizasyon beklerken borçlarımız da dövizleşiyor. Aslında dolara hücum yok, liradan kaçış var. Hem de dörtnala hem de borçlanırken bile… Gel bu durumda tersine dolarizasyon bekle… Kendi parasına güvenmeyen bir ulus olmuşuz.
Yurt içi yerleşikler yani bizler
Hazine dövizle borçlanırken yurtiçi yerleşikler de paralarının %54,12’si döviz mevduatında bulunuyor. Hem hazine tarafında hem de halk tarafında neredeyse yarı yarıya dolarize durumdayız. Buradaki terslik; kur arttıkça hazinenin borçlarının artması, halkın ise elindeki paranın değerlenmesi. Gerçi enflasyon değersizleştirme zulmünde adil (!) davranıyor diyebiliriz.
Vazgeçemiyorsak idare etmeyi öğrenmeliyiz
Türkiye; ihracat üzerinden büyüyen, gelişmekte olan bir ülke... Sanayi ürünleri ihracatı ve turizm gelirleri ile döviz bağımlılığı yüksek. Döviz kurlarını hayatımızdan çıkartabilmemiz mümkün değil. Bu nedenle idare etmeyi, kur patikasında kaybolmamayı öğrenmeliyiz.
Sürekli kur ataklarına muhatap, “enflasyonu ve faizi yüksek ülke” olarak anılır olduk. Bu da ülkede işini iyi yapanları cezalandırıyor. Sanayici, girişimci serpilemiyor, gelişemiyor. Zira merkezi yönetim, makro dengeleri düzeltemiyor, attığı her adımda maliyeti artırıyor, dengeyi kararsız hale getiriyor.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Borçlanmadaki hırs nedir?
Borcun hırsı faiz tutkusudur. Daha fazla faiz almak isteyen daha fazla borçlandıracaktır. Zaten borç alan, emir de almaya başlar. Yunanistan’ı alacaklısı Almanya; “borç komiseri” ile yönetmeye kalkmıştı.
Borç stresi nedir?
Borç stresi; yönetmesi gayet zor bir süreçtir ve şirkette ayrı, kişide ayrı, devlette ayrı tecelli eder. Kişinin stresi anlaşılabilirdir. Fakat kurum borçlarının stresi bireysel değil, kurumun tümüne yayıldığından muhatap bulamaz. Hal böyle olunca borçlu kurum, stres uyarısından fazlaca kaygı duymayabilir.
Ancak ülke borçlarının stresi, hükümetin muhalefet eleştirileri ile kendini belirgin kılar. Ülkenin kötü yönetildiğinden bahisle borç stresinin iktidarı yıpratma özelliği artacak, seçimde oy kaybı ile kendini belli edebilecektir.
BORÇ YÜZDÜRMEK ZOMBİYİ YAŞATMAK
Borç sağanağı; ödeme sıkıntısı ya da tüketim histerisi içindeki ülke, kurum veya kişilerin, uygun şartlarla satılan kaynaklara sıkça başvurmasını anlatır. Ödeme vakti geldiğinde yeniden borçlanarak ödemeyi yapmaya, “borç yüzdürme” denir.
Böylesi haller, krizden bir önceki durak iklimidir. Büyük ihtimalle borç denizinde borç yüzdürme, kriz kıyılarına varacaktır. Zaten kıyı, denizin pes ettiği yerdir ve ödenecek bedel, kriz dilinden gelişecektir. Peki ya zombi neyin nesi? O da batması gereken şirkete borç vererek yüzmesini sağlamak, zombi gibi ölü halde yaşamasına kaynak aktarmaktır.