Liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetlere ilişkin KDV istisnasında sınırlamalar

Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK VERGİNİN GÜNDEMİ

Ülkemizin deniz ve hava ticaret filosu ile demiryolu ulaşım sisteminin geliştirilmesinin teşviki ve dış rekabetin tahammül edebilecek bir duruma getirilmesi amaçlanarak 3065 sayılı Kanunun (13/b) maddesinde, deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetlerin KDV’den istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

Bu istisna uygulamasına ilişkin usul ve esaslar KDV Uygulama Genel Tebliği’nin  “II. İSTİSNALAR” başlığı altında yer alan “B-2” bölümünde açıklanmıştı. Ancak, Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesine konulan ve KDV Uygulama Genel Tebliği’nde değişiklikler öngören Taslak Tebliğ’de anılan istisna uygulamasının usul ve esasları ile ilgili bölüm yeniden belirlenmektedir. Tebliğ henüz yayınlanmamış olup, yayınlandığı tarihi izleyen aybaşından itibaren uygulanmaya başlayacak olan, yapılması öngörülen düzenlemelere göre uygulama usul ve esasları şöyle olacaktır:

İstisnanın kapsamı

Anılan istisnanın uygulanması için hizmetin;

- Liman ve hava meydanı olarak belirlenen yerlerde verilmesi

ve

- Yük ve/veya yolcu taşımaya elverişli deniz taşıma araçları (gemi) ile hava taşıma araçları (uçak ve helikopter) için yapılması

gerekmektedir.

Liman olarak belirlenen yerler; sınırları idare tarafından belirlenen, gemilerin bağlama ve beklemelerine elverişli yeterli su derinliğine sahip, güvence içinde yük ve yolcu alıp verebilecekleri veya yatabilecekleri, barınabilecekleri büyüklükte rıhtım, iskele, şamandıra demir yerleri ve yaklaşma alanları ile kapalı ve açık depolama alanlarını, atık alım tesislerini, idari ve hizmet amacıyla kullanılan bina ve yapıları veya bunların bazı kısımları ve bu bölümlerin hepsine girişin kontrollü olduğu yerleri, diğer tüm yapıları, kullanımlı veya boş sahaları içine alan bölümleri içeren doğal ya da yapay deniz yerlerini ifade etmektedir. Ancak iskele, balıkçı barınağı, yanaşma yeri, yat limanı, bağlama yeri, çekek yeri gibi alanlar, bu istisna uygulaması bakımından liman olarak değerlendirilmeyecektir. (Önceki düzenlemelerde deniz taşıma araçlarının ne olduğu açık olarak sayılmamakta iken yeni düzenlemede gemi ifadesi özellikle kullanılmış olup, diğer deniz taşıma araçlarına verilen bu tür hizmetlerin istisna dışında tutulmak istendiği anlaşılmaktadır. Nitekim; önceki düzenlemede bu tür hizmetlerin istisna kapsamında verilebileceği yerler arasında sınırlama yapılmazken, yeni düzenlemede iskele, balıkçı barınağı, yanaşma yeri, yat limanı, bağlama yeri, çekek yeri gibi alanlarda verilecek bu tür hizmetlerin istisnadan yararlanamayacağı belirtilmektedir.)

Hava meydanı (alanı) olarak belirlenen yerler ise; sınırları idare tarafından belirlenen, karada ve su üzerinde, içerisindeki bina, tesis ve donatımlar dahil uçak ve/veya helikopterlerin kalkması, inmesi ve yer manevraları için hazırlanmış, söz konusu hava araçlarının bakım ve diğer ihtiyaçlarının karşılanmasına, yük ve yolcu indirilip bindirilmesine elverişli tesisleri bulunan yerleri ve ayrıca, hava seyrüsefere ilişkin hizmetlerin yerine getirilmesi amacına yönelik olarak hava meydanı uzantısı olarak faaliyet göstermek üzere kurulmuş hava seyrüsefer istasyonları/hava seyrüsefer tesislerini kapsamaktadır. (Önceki düzenlemelerde istisnadan yararlanacak hava araçları için sınırlama yapılmamışken, aşağıdaki bölümde açıklandığı üzere, hava taşıtlarından sadece uçak ve helikopterlerin istisnadan yararlandırılması öngörülmektedir.)

İstisna kapsamında yer alan araçlar

Yeni düzenlemeye göre; Kanunun (13/b) maddesinde düzenlenen istisnanın kapsamına yük ve/veya yolcu taşımaya elverişli gemiler ile uçak ve helikopterler girmektedir.

4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun "Tanımlar" başlıklı 2 nci maddesinin (a) bendinde gemi; kabotaj ve/veya kabotaj harici sularda ticari amaçla kullanılan her türlü yük, yolcu ve açık deniz balıkçı gemileri ile özel maksatlı ve özel yapılı gemiler olarak tanımlanmıştır.

Bu çerçevede yatlar, katamaranlar, gezinti tekneleri, deniz motosikletleri, paraşüt çekme tekneleri, sürat motorları, yelkenli tekneler gibi araçlar istisnadan yararlanamayacaklardır.

Güvenlik, eğitim, ilaçlama, yangın söndürme amaçlı kullanılan uçak ve helikopterler ile planörler, balonlar, motorlu paraşütler gibi araçlar da istisnadan yararlandırılmayacaklardır.

İstisna kapsamında yer alan hizmetler

İstisna kapsamına, liman ve hava meydanları olarak belirlenen yerlerde yük ve/veya yolcu taşımaya elverişli gemi, uçak ve helikoptere ve bunların yük ve yolcularına verilen tahmil ve tahliye, pilotaj, römorkaj, palamar, uçak ve gemilerin parkı hizmetleri de dâhil olmak üzere, bu araçlar için seyrüsefere ilişkin verilen temizlik, güvenlik gibi hizmetler ile yükün gemiden karaya, karadan gemiye, gemiden gemiye veya benzeri yüzer vasıtalara aktarılması hizmeti, vinç hizmeti, kilitleme ve bağlama, kilit ve bağ çözme hizmeti, nezaret hizmeti, ambar kapağı açma/kapama hizmeti, gemi işgaliye, gemi fuzuli işgaliye hizmeti, gemi aktarma, gemilerin atıklarının alınması, limana gelen konteynerlerin transit gönderilmesi hizmeti de istisna kapsamındadır.

Ancak, bu araçlarla gelen yolculara verilen yeme, içme, konaklama, emanet, araç kiralama, otopark, gayrimenkul (işyeri) kiralama gibi hizmetler ile konteyner içi bağlama/çözme hizmeti, ardiye, terminal hizmetleri, konteyner dolum/boşaltma, konteyner tam tespit, konteyner muayene/numune alma, konteyner tamir, konteyner temizleme (yıkama-kurutma), konteyner nakliye hizmetleri, konteyner tartı hizmeti, konteyner içi aktarma hizmeti, konteynere elektrik verilmesi ve uluslararası gemi ve liman tesisi güvenlik hizmeti (ISPS) istisna kapsamında değildir.

İstisna sadece hizmetleri kapsamakta olup, mal teslimleri bu istisna kapsamına girmemektedir.

İstisna kapsamındaki hizmetin nev’inin yanı sıra hangi gemi, uçak veya helikopter için verildiğinin de faturada gösterilmesi şarttır.

İstisna uygulaması

Liman ve hava meydanı olarak belirlenen yerler dışındaki alanlarda yapılan hizmetler yük ve/veya yolcu taşımaya elverişli gemi, uçak ve helikopter ile bunların yük ve yolcuları için yapılsa bile istisna uygulanmayacaktır. Liman ve hava meydanı olarak belirlenen yerlerde yük ve/veya yolcu taşımaya elverişli gemi, uçak ve helikopter dışındaki araçlara verilen hizmetlere de istisna uygulanmayacaktır.

Liman ve hava meydanı olarak belirlenen yerlerde faaliyet gösteren mükelleflerin istisna kapsamında işlem yapabilmesi için KDV yönünden bağlı olduğu vergi dairesine bir dilekçe ile başvurmak suretiyle anılan tebliğ ekinde yer alacak istisna belgesini almaları gerekecektir. İlgili vergi dairesi tarafından şartları sağlayan mükelleflere yukarıdaki bölümde yer alan hizmetlerle sınırlı olarak beş yıl süreyle geçerli olmak üzere istisna belgesi verilecektir. Anılan istisna belgesinin süresi, beş yıllık sürenin bitiminden önce başvuruda bulunulması üzerine, vergi dairesince şartların sağlandığı görüldüğünde, aynı süreyle uzatılabilecektir.

Anılan hizmetlerin, liman ve hava meydanı işletmeleri yanında diğer gerçek ve tüzel kişiler tarafından deniz ve hava taşıma araçlarına ifa edilmesinde de istisna uygulanacaktır.

Bu hizmetlerin araç ve yük sahibi firmaların acentelerine yapılması veya hizmetlere ilişkin işlem veya ödemelerin acenteler tarafından gerçekleştirilmesinde de istisna uygulanacaktır.

Bu kapsamda, KDV’den istisna olarak temin edilen hizmetlerin Türk acenteler tarafından araç ve yük sahiplerinin bağlı olduğu yabancı acentelere yansıtılması da KDV’den istisna olacaktır.

Liman ve hava meydanı olarak belirlenen yerlerde verilen hizmetlere ilişkin söz konusu istisna, tek aşamalıdır. Bu nedenle, araç ve yük sahibi firmalara veya acentelerine doğrudan ilk safhadaki asıl yüklenici tarafından verilen ve fatura edilen hizmetler istisna kapsamında olacak, bu mükelleflerin istisna kapsamındaki hizmetlerle ilgili mal ve hizmet alımları ise genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabi olacaktır.

Liman ve hava meydanı olarak belirlenen yerlerde verilen hizmetin; 3065 sayılı Kanun’un hem yukarıda açıklanan (13/b) maddesi hem de (17/4-ö) maddesinde yer alan “gümrük antrepoları ve geçici depolama yerleri ile gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda, ithalat ve ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören mallar için verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetleri” kapsamında istisna olması halinde, bu hizmete ilişkin olarak kanunun (13/b) maddesine göre işlem yapılacaktır.

Liman ve hava meydanı olarak belirlenen yerlerde verilen ve 3065 sayılı Kanunda yer alan herhangi bir istisna hükmü kapsamına girmeyen hizmetler genel esaslara göre KDV'ye tabi olacaktır.

Hava meydanı işleticisi kuruluşlar tarafından, “Yolcu Servis Ücreti” kapsamında yolculara verilen hizmetler, uçak ve helikopter için seyrüsefere ilişkin yukarıdaki bölümde sayılan hizmetler kapsamında, önceden olduğu gibi, KDV’den istisnadır. Bu istisna kapsamında havayolu şirketlerinin bilet bedelleri içinde yer alan yolcu servis ücretleri, bilete ilişkin KDV matrahına dâhil edilmeyecektir.

Ayrıca, “Yolcu Servis Ücreti” kapsamında verilen hizmetlere ilişkin tutarların hava yolu şirketlerince bilet bedellerine eklenmek suretiyle yolculardan tahsil edilip hava meydanı işleticisi kuruluşlara fatura karşılığında aktarılmasında da, önceden olduğu gibi, söz konusu faturalarda KDV hesaplanmayacaktır.

Öte yandan, 3065 sayılı Kanun’un 13’üncü maddesinde düzenlenen istisnaların uygulanmasına imkân veren asgari tutar, 2004/8127 sayılı Kararname’yle 100 TL olarak belirlenmiştir. Sözü edilen Kararname ile belirlenen asgari tutar, önceden olduğu gibi,  her bir araçta yolculuk eden yolcu sayısına göre hesaplanarak yolcu servis ücretleri toplamı esas alınarak uygulanacaktır.

Her bir yük ve/veya yolcu taşımaya elverişli hava taşıma aracında (uçak ve helikopter) seyahat eden yolculara ait toplam yolcu servis ücretlerinin asgari tutarın altında olması halinde istisna uygulanmayacak, bu toplam tutar üzerinden hesaplanan KDV, hava yolu şirketlerince beyan edilecektir. Toplam tutarın asgari tutar ve üstünde olması halinde ise istisna kapsamında işlem yapılacaktır.

Araç başına hesaplanan “Yolcu Servis Ücreti” tutarlarının istisna kapsamı dışında olması ve yukarıda belirtildiği şekilde hava yolu şirketlerince KDV hesaplanıp beyan edilmesi ve KDV indirim mekanizmasının işletilebilmesi bakımından, hava meydanı işleticileri tarafından yolcu servis ücretlerinin tahsili amacıyla hava yolu şirketlerine düzenlenen faturalarda KDV hesaplanacak ve işleticiler tarafından beyan edilecektir.

Beyan

Bu istisna kapsamındaki hizmetler, hizmetin ifa edildiği döneme ait KDV beyannamesinde, "İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler" kulakçığının, "Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler" tablosunda 305 kod numaralı “Deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında verilen hizmetler” satırı aracılığıyla beyan edilecektir.

Bu satırın "Teslim ve Hizmet Tutarı" sütununa istisnaya konu hizmetlerin bedeli, "Yüklenilen KDV" sütununa bu hizmetler dolayısıyla yüklenilen KDV tutarı yazılacakır. İade talep etmek istemeyen mükellefler, “Yüklenilen KDV” sütununa “0” yazmalıdır.

İade

Liman ve hava meydanı olarak belirlenen yerlerde yapılan hizmetlerden kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır.

- Standart iade talep dilekçesi

- İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi

- İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi

- İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu

- Satış faturaları listesi

- Vergi dairesinden alınan istisna belgesi örneği (Bu belge, belgede değişiklik olmaması kaydıyla sadece bir defa verilir.)

Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve 10 bin TL’yi aşmayan mahsuben iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 10 bin TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.

Tüm yazılarını göster