“Bir insanın hareketleri, sözlerinden daha yüksek sesle konuşur.” Dale Carnegie
Liderler, çalışanları ortak bir hedef etrafında toplayabilen, bireylerin içindeki potansiyelin açığa çıkmasını sağlayabilen, onlara en iyi şekilde rol-model olabilen, yönlendirici bir yapıya sahip olan kişilerdir. Profesyonel bir yönetici, kendisini liderlik konularında sürekli geliştirir, 360 derece değerlendirmeye girmekten imtina etmez ve ekip içinde oluşturduğu imajı da merak eder. Tüm yönetim ve liderlik süreçlerinde, lider kişinin kullanmış olduğu beden dili ve konuşma stili, ekip üzerinde önemli bir etki uyandırır. Bu etki, liderin bilgi seviyesine ve liderlik becerilerine bağlı olarak, etkileyici, pasif, iyimser, karamsar vb. olabilir. İnsanlarla iletişimde, beden dilinin sözcüklerden çok daha etkileyici olduğunun farkında olmayan bir yönetici, insanları etkilemek ve yönlendirmek konularında yetersiz kalabilir.
Kendisini sürekli liderlik konularında yetiştiren ve bu konuları içselleştirmiş olan bir yöneticinin kullanmış olduğu beden dili, ekip yönetimini önemli bir ölçüde kolaylaştıracaktır ve çalışanları etkileyebilme kapasitesini de yükseltecektir. İçselleştirilmiş bir liderliğin, ona uygun bir beden diliyle birleşmesi, aşağıdaki pozitif sonuçların oluşmasını sağlayacaktır.
- Çalışanların hedeflere ulaşabilme inancı yükselir
Şüphesiz ki lider, hedeflere ulaşılması ve diğer birçok konuda ekibini ikna etmek zorundadır. İkna olmayan bir ekibin, yetersiz işler çıkarması çok normaldir. Hedeflerine tutkulu şekilde sarılan bir lider, hedeflerin belirlendiği toplantılarda, hevesini, heyecanını ekibe yansıtır. Pasif ve tutkulu konuşmak arasında dağlar kadar fark vardır. Liderin beden diline yansıyan tutkusu ve heyecanı, muhtemelen, geçmişteki atlattığı zorluklardan ve edindiği başarılarından gelir.
- Güçlü duran bir lider, ekibe de güç bulaştırır
Kriz durumlarında veya işler kötü gittiğinde, ekip, liderin beden dilini inceler. Orada bir yenilgi veya motivasyon düşüklüğü sezerse, ekibin de motivasyonu düşer ve başarıya olan inancı azalır. Bu sebepten özellikle zor durumlar karşısında lider, güçlü bir duruş sergilemeye devam etmelidir ve kriz durumlarına hazırlıklı yakalanmalıdır.
- Motivasyonu yüksek bir lider, bu ruh halini ekibine de bulaştırır
Ekip motivasyonu sağlamak, liderliğin olmazsa olmaz özelliklerinden biridir. (“Yönetmek, diğer insanları motive etmekten daha fazlası değildir” der, Lee Iacocca) Liderin sürekli kendisini motive etmesini bilmesi gerekir. Ve motivasyonu yüksek bir liderin, beden diline ve ses tonuna bu tutumu belirgin bir şekilde yansır. Sürekli gergin bir yöneticinin, ekibinin de gergin olma ihtimali yüksektir. Maalesef günümüzde birçok yönetici, korku kültüründe yetiştiğinden dolayı, katı bir yüz ifadesini yöneticiliğin bir parçası sayıyor. Ve bu durum, ekip içinde gergin bir hava oluşturmaktan başka bir işe yaramıyor. Ekip gergin olduğunda, içindeki potansiyel ve yaratıcılığın ortaya çıkması da olanaksız hale geliyor.
- Güven verici bir beden dili, ekip çalışmasına önemli bir katkı sağlar
Güven, ekip çalışmasındaki en önemli unsurlardan biridir. Güvenin olmadığı bir örgütte, verimli bir ekip çalışmasının oluşması olanaksızdır. Güvenilir bir lideri, özü sözü bir olmasından, vaatlerini yerine getirmesinden, hatalarını kabul etmesinden ve gerektiğinde özür dilemesinden tanıyabiliriz. Güven konusunu destekleyen -eğitimlerimde sık kullandığım-, Aristo’nun harika bir sözü var: “Bir insanın en etkili ikna edici yanı karakteridir.” Bir insanın geçmişindeki güven verici dengeli davranışları, konuşmalarına ve beden diline yansır. Bu sebepten de bu tarz liderler, ekip içinde güven duygusu oluşturmak konusunda daha çok başarı kaydederler.
Günümüzde birçok çalışan, beden dilinin ve ses tonunun oluşturacağı etkinin farkında olmayabiliyor. İletişimde amaç, ikna veya insanlarda duygu ve tutum oluşturmak ise, beden dilimizin ve ses tonumuzun öneminin yüzde 93, kelimelerin oluşturduğu etkinin ise yüzde 7’lerde kaldığını unutmamamız gerekir. Dolayısıyla bir işletmede iletişim, duygusal zekâ, liderlik ve beden dili konularının temel eğitim konuları arasında yer alması, ilgili işletmede, para, zaman ve emek kayıplarının önüne geçilmesini sağlayacaktır.