Kurun kasım ayından itibaren 8,58’lerden 7,05’lere gerilemesi üzerine ihracatçı birliği başkanları değerlendirmeler yapmaya başladı. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, döviz kurunun katma değerli ihracatın devamını sağlayacak seviyede olmasını istedi: “İhracatımızı, başarımızı destekleyen unsurlardan birisi rekabetçi döviz kuruydu” diyor.
Rekabetçi kur; bir ülkenin para biriminin yabancı ülke para birimleri karşısında değer kaybetmesi ile o ülkeye olan ihracatın artabileceği varsayımına dayanıyor. Peki, gerçekten de dolar kuru yükselirken ihracat da artıyor mu?
Verilere baktığımızda 2013-2016 döviz kuru sürekli artarken ihracatın azaldığını görüyoruz. Dolar 2013 yılında 2,12 seviyesindeyken 2014’te 2,33, 2015 yılında 2,92 ve 2016’da 3,78’e yükseldi. Ancak aynı dönemde ihracat 161 milyar $’dan 149 milyar $’a geriledi.
Dış Ticaret Beklenti Anketi (DTBA) sonuçlarına göre firmaların ihracat yaparken karşılaştığı sorunlara baktığımızda; 2021 yılı 1. çeyrek itibarıyla, lojistik maliyetlerinin yüksekliği (%83,2), enerji maliyetlerinin yüksekliği (%79) ve hammadde ve ara malı fiyatlarının yüksekliği (%76,9) ilk sıralarda gelmektedir.
Döviz kurlarının olumsuz etkisi ise %56,1 ile 6. s ırada yer alıyor. Ancak ilk üç maddenin içerisinde de kur etkisi bulunuyor. Yani kurun yüksekliği maliyet kalemleri üzerinde de direkt etkili…
VERİLER; ETKİLEMİYOR DİYOR
Veriler TL’nin değer kazanmasının ihracatı olumsuz etkilediğine dair bir sonuç ortaya çıkarmıyor. Eğer ihracatçı birim maliyetlerini aşağı çekebilir ve birim kazancını artırabilecek katma değeri yaratabilirse, TL değerlenirken kur geçişkenliğinin getirdiği enflasyon maliyetine katlanmayacak ve kazancını artırabilecektir.
Mevcut ezberler yerine maliyet, birim girdi fiyatları ve enflasyon etkisi göz önünde bulundurulmalı.