Kurulu güce iklim tehdidi

Mehmet KARA ENERJİ GÜNDEMİ

Geçtiğimiz haftanın ilk günü yaşanan enerji kesintileri, elektrik altyapısını ve işleyişini yeniden tartışma gündemine taşıdı.                

“Aşırı sıcaklar talebi rekora taşıdı, kesinti uygulandı” demek tek başına durumu açıklamaya yetmiyor.              

O halde elektrik kesintilerinin nedenini açıklayacak, durumu anlaşılır kılacak başka bilgilere ihtiyaç var. Ve bu bilgiler de Türkiye elektrik sektörünün sistem operatörü dediğimiz TEİAŞ’ın elinde.             

Dolayısıyla, elektrik kesintilerinin nedenini nasılını açıklamak da onlara düşer. Evet, Enerji Bakanlığı “elektrik talebi patladı, kesinti uygulandı” diye özetlenebilecek kısa bir açıklama yaptı ama soru işaretlerini ortadan kaldırmaya yetmiyor bu.             

Şayet enerji yönetimi yaşananların arka planını, nedenlerini anlaşılır hale getirecek doyurucu açıklamalar yapmadığı sürece sektördeki pek çok aktörün kafasında soru işaretleri kalmaya devam edecek. Dolayısıyla konunun alttan alta tartışılması da öyle…              

Geçen hafta, elektrik fiyatlarına koyulan tavanın kimi santrallerin üretim maliyetinin altında kalmasından ötürü yeterli üretim yapılamadığına değinmiştik. Yazdıklarımız üzerine gerek kamudan gerek özel sektörden çok sayıda mesaj aldık.           

Arayanlardan kimi söylediklerimizi doğrularken kimi eksik bulup tamamlayıcı bilgiler veriyordu. Konuya yaklaşımımızı doğru bulsa da teşhisimizin doğruyu yansıtmadığını söyleyenler de vardı ancak gerçek durumu kendileri de tam açıklayamıyordu.          

O halde bize de yeni öğrendiklerimizi de ekleyip bu konuda yazmaya yazmaya devam etmek düşer.              

Bir kere geçen hafta yaşananlar Türkiye’nin bırakın elektrikte kapasite fazlasını, yeterli kurulu güce sahip olup olmadığını bile tartışılır hale getirme potansiyeli taşıyor. Çünkü, son yıllarda yaşanan kimi gelişmeler sizin geçmişteki kurulu güç hesaplama yöntemlerinizi geçersiz kılıyor. Ve bu gelişmelerden belki de en önemlisi iklim değişikliği…            

İklim değişikliği kuraklığa, kuraklık tarımsal kullanım amaçlı su talebine, su talebindeki değişim, enerji üretimi amaçlı su kaynaklarının güvenilirliğine etki ediyor. Türkiye’nin toplam kurulu gücünün üçte birine yakınını teşkil eden hidroelektrik santrallerin durumunu tüm bunlar ışığında bir kere daha gözden geçirmek gerekiyor demek ki.        

Derelerin kuruduğu bir ortamda akarsu tipi hidroelektrik santrallerin durumu dikkate alınmak durumunda. Aynı şekilde barajlı HES’lerdeki doluluk oranları da daha yakından izlenmeli. Çünkü yağış rejimindeki değişiklikler barajları dolduracak kadar su gelmesini engelliyor.          

Ve son bir not. Geçen haftaki elektrik kesintisinde, geçmişte ihtiyaç halinde savakları açıp rahat rahat kullandığınız barajlardaki suyu bu kez kullanamadığınız için talebi karşılayamamış olabilir misiniz?

Tüm yazılarını göster