Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Ticaret Sicili Gazetesi’nden derlediği kurulan ve kapanan şirketlere ilişkin 2020 yılı verileri yayımlandı. Tam da siyaset arenasında Türkiye’de kapanan dükkan var mı, yok mu tartışması sürerken, bu verilere yakından bakmakta yarar var:
►2020’de yeni kurulan girişim sayısı 2019’a göre yüzde 21.97 artarak 133 bin 830 oldu. Bunun 101 bin 318’i şirket, bin 476’sı kooperatif, 31 bin 36’sı da gerçek kişi ticari işletmeleri.
►Kapanan girişim sayısı ise 6 bin 991 adet ve yüzde 21.12 artarak 40 bin 85 oldu. Bunun 15 bin 366’sı şirket, 24 bin 136’sı gerçek kişi ticari işletmesi.
►Yeni kurulan girişim sayısı bir önceki yıla göre ciddi bir artış göstermiş. Ancak bu 2019’un kötü bir yıl olmasından da kaynaklanıyor. 2014’teki yeni girişim sayısı artışının 126 binin üzerinde olduğu hatırlanırsa, bu rakamın kendi vasatında kaldığı söylenebilir.
►Kapanan girişimlerin, yeni kurulanlara oranı yüzde 29.95 ile serinin yüksek rakamlarından birisi. Bu oran gerçek kişi ticari işletmelerde yüzde 77.77 gibi çok yüksek bir düzeyde.
►Özetle şirketleşme alanındaki görünüm iyi değil. Sadece daha kötüye gitmemiş.
►Ancak işin içine istihdamı da katarsak görünüm çok kötü. Yıllık ortalama olarak işveren, kendi hesabına ve ücretsiz aile işçisi olarak çalışanların sayısı yıllık ortalama olarak 709 bin kişi azalmış durumda.
►Bu da kurulan şirketlerin istihdama katkısının pek olmadığını, kapanan işletmelerin yarattığı tahribatın ise yüksek olduğunu gösteriyor.
Öyle gözüküyor ki bankaları zorlayarak gerçekleştirilen bol kepçe kredi genişlemesi, girişim sayısında vasatı ancak yakalayabilen hormonlu bir artış yaratmanın ötesinde ekonomiye kayda değer bir katkı yaratamamış.