Geçen hafta Avrupa Merkez Bankası ve Kanada Merkez Bankasının faiz indirimlerinin ardından bu hafta gözler FED’e odaklanıyor. Kanada Merkez Bankası, politika faizini yüzde 5'ten yüzde 4,75'e düşürerek 4 yılın ardından ilk faiz indirimini gerçekleştirdi.
Ülkede bir yıldır gerilemekte olan tüketici enflasyonu Nisan ayında yüzde 2,7’ye inmişti. Avrupa Merkez Bankası da beklendiği gibi faiz oranını 0,25 puan düşürerek yüzde 4,5’e çekti. Bu, Euro Bölgesinin ABD’den önce faiz indirim sürecini başlatmış olması açısından önemli. FED’in kararlarında etkili olan verilerin başında elbette enflasyon ilk sırada geliyor. Bunun yanında istihdam piyasasındaki gelişmeler de yakından izleniyor.
Önceki günlerde açıklanan ADP istihdam raporu ABD ekonomisinin Mayıs ayında 152 bin yeni istihdam yarattığını ortaya koydu. Bu, istihdam artış hızının yavaşladığını göstermesi açısından faiz indirim sürecini destekleyen bir veri. 152 binlik yeni istihdamın 149 bininin hizmet sektörlerinden geliyor olması da dikkat çeken bir gelişme.
Ancak 7 Haziran’da açıklanan tarım dışı istihdam verisi 272 bin artış gösterdi. Beklentilerin çok üzerinde olan bu artış aynı zamanda son 12 ayın ortalamasının da üzerinde. ADP verisi ile tarım dışı istihdam verisi iki farklı yöne işaret ettiği için, faiz indirimi beklentilerinin üzerinde bir belirsizlik yaratıyor. Güçlü gelen son veri hem dolar endeksinin yükselmesine, hem de altın fiyatının düşmesine neden oldu. FED elbette bir aylık verilere göre değil, trende göre karar veriyor.
O yüzden sadece son veriye bakarak faiz indiriminin ötelenmesi mümkün değil. Ancak, bankanın indirimlere ne zaman başlayacağı konusunda bir konsensüs yok. Şu anda en yüksek olasılık Kasım ayında indirimlerin başlayacağı yönünde olsa da bu konuda bir fikir birliğinden bahsedemeyiz.