Küresel düzende büyük çatlak

Osman ULAGAY DÜNYA GÖZÜ

Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası, dünya ekonomisinin savaş sonrasındaki yeni düzenini  belirlemek için 1944 yılında toplanan Bretton Woods konferansında kuruldu. ABD ve İngiltere’nin son sözü söylediği Bretton Woods konferansından 78 yıl sonra Bretton Woods düzeninin miadının dolduğunu ifade etme görevini de ABD Hazine Bakanı Janet Yellen üstlendi. Yellen geçen hafta Atlantic Council’in Washington’da düzenlediği toplantıda yaptığı önemli konuşmada, küresel ekonominin oyun kurallarının yeniden belirlenmesinin, IMF ile Dünya Bankası’nın da yeni bir yapıya kavuşturulmasının gerekli olduğunu söyledi.

Yellen’in bu çıkışı Rusya’nın Ukrayna’ya yaptığı saldırının dünyada  farklı tepkilere yol açtığı ve jeopolitik gerilimleri tırmandırdığı bir ortamda yapması önemliydi kuşkusuz. Saldırgan Rusya’ya karşı uygulanan ağır yaptırımların yaygınlığı ve boyutu da ABD ve Avrupa’nın sabrının taştığını ve “bu düzen böyle gitmez” noktasına geldiğini gösteriyordu. Son 40 yıla damgasını vuran küreselleşme dalgasının öncüğünü yapan ve Çin’in yükselmesine ortam hazırlayan ABD ve Batı’nın şimdi gelinen noktada kendi ekonomik ve politik sistemini savunma ihtiyacını duyduğu anlaşılıyordu.

IMF Başkanı da karamsar

IMF Başkanı Kristalina Georgieva’nın da kuruluşun ilkbahar toplantısı öncesinde yaptığı önemli konuşmada Bretton Woods kararlarından 78 yıl sonra bugün gelinen noktada dünyanın hızla yükselen ekonomik risklerin yanısıra bir küresel yönetim kriziyle karşı karşıya bulunduğunu ifade etti. IMF Başkanı’ın üzerinde durduğu önemli konular şunlardı:

* Rusya’nın saldırısı ve sonrasına gündeme gelen yaptırımlar pandemi krizinden çıkış süreci tamamlanmadan dünya ekonomisini yeni bir şokla karşı karşıya getirdi.  

* Dünyanın jeopolitik bir bloklaşmaya doğru gitmesi dünya ticaretini olumsuz etkileyecek ve pandemi sırasında sorun yaratan küresel arz zinciri sorunlarını büyütecek.

* Teknolojideki gelişmelerin küresel üretime yapacağı katkıyı da yeni kurallara bağlamak gerekecek.

* Küreselleşmenin dünya ekonomisine ve özellikle yeni kalkınan ülkelere sağladığı olanaklar tehlikeye düşecek.

* IMF üyesi ülkelerin 174’ünün büyüme tahminlerini aşağı çekmek zorunda kalacak. IMF’nin dün açıklanan son tahmininde dünya ekonomisinin 2022 büyüme tahmini %3.6’ya düşürüldü.

* Ukrayna savaşı dünyada yükselme eğilimine girmiş olan enflasyonu daha da azdıracak, gıda ve enerji fiyatlarındaki hızlı tırmanış en yoksul ülkeleri çok olumsuz etkileyecek.

* Birçok ülkede enflasyon hızla yükselirken ücret artışlarının buna ayak uyduramaması gelir eşitsizliğini daha da artıracak.

*   Birçok ülkede enflasyon yükselirken ekonominin yavaşlaması durgunluk içinde enflasyona(stagflasyon) yol açabilecek.

*   Merkez bankaları enflasyona karşı faiz artırmak zorunda kalacak ama bunun büyümeyi olumsuz etkilemesini hesaba katmak gerekecek.

* Birçok ülkede zaten yükselmiş olan devlet ve özel sektör borçlarının ekonomiyi olumsuz etkilemesi söz konusu olabilecek.

Küresel sorunları kim çözecek?

IMF Başkanı’nın üzerinde durduğu noktalar arasında belki de en önemlisi, küresel düzendeki çatlağın büyüdüğü ortamda başta iklim değişikliği sorunu olmak üzere küresel boyutta çözüm gerektiren sorunların nasıl çözüleceği. Uluslararası işbirliğinin zorunlu olduğu alanlarda adım atabilmek için küresel çatlağı büyüten gelişmelere belki de farklı bir gözle bakmak gerekecek ama bugünün koşullarında 78 yıl sonra yeni bir Bretton Woods konferansı organize etmenin hiç kolay olmadığı da ortada.       

Tüm yazılarını göster