Küresel değer zincirinde Türkiye’nin şansı

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Korona sonrası değişen öncelikler, küresel boyutta büyük kırılmaları da beraberinde getirecek. Her kırılmada olduğu gibi Türkiye için fırsat ve tehditler yan yana yol alacak. Burada sorun, değişim dinamiklerini çabuk kavrayıp, ona göre pozisyon almak. Kısaca; aynı anda akıllı ve çevik olmak…

Dünya Gazetesi olarak Global Konuşmalar zincirinde Bosch CEO’su Steven Young’u konuk ettik. Söylediği şeyler hayati; “küresel değer zinciri farklılaşıyor, Çin’de üret, Batı’da tüket dönemi bitti. Nerede tüketeceksen orada üret.” Doğrudur; bu da tedarik zincirinde derinleşmeyi gerektiriyor.

AR’aştırdığı kadar GE’liştiremeyen bizler için risk söz konusu... Zira AR’dan ziyade GE önem kazanıyor ve nitelikli katma değer çağı başladı. Nihai montaja uygun modüler üretime geçmeli şirketlerimiz. Türkiye değer zincirinde güçlü ülke ama bu zincirle nasıl bütünleşeceğini bilmesi, bulması gerekiyor.

Çin’in 2025 hedeflerinde 15 sektöre odaklanacağı açıklandı. Bunun 7’si Almanya’nın lider olduğu sektörler; otomotiv, makine, kimya gibi… Bu konuda Türkiye; Almanya ile büyük şirketlerin yanı sıra KOBİ düzeyindeki firmalarıyla işbirliği kurabilir. Alman KOBİ’si deyip geçmeyin; 200 milyon Euro'lardan söz ediyoruz.

Tedarik zincirinin boyunun kısaldığı, bölgesel anlayışın yükseldiği bu dönemde Türkiye, coğrafyasının avantajıyla küresel değer zincirinin güçlü halkası olabilir. Yeter ki farkında olalım, akil olalım, çevik olalım.

HANİ 200 ÜRÜNÜN 47’SİNDE REKABET ÜSTÜNLÜĞÜMÜZ VARDI?

1,8 trilyon $’lık küresel ticarete konu 200 ürün grubu içinden 47’sinde Türkiye karşılaştırmalı rekabet üstünlüğüne sahip. Bu raporu açıklayan Türkiye İhracatçılar Meclisi’nden hangileri olduğunu öğrenemedik.

Acaba küresel değer zincirinde 66 milyar $’lık ağırlığa sahip bu üretim yeteneklerimizi kullanamaz mıyız? Nitelikli katma değer söz konusu ise bu 47 kabiliyetimiz hangileri? TİM yaptı ve unuttu mu?

Tüm yazılarını göster