Küresel dalga ve portföy tercihleri

Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI

Fed’in sıkılaşma mesajlarına, ECB ve BOE katılınca küresel satış dalgası sertleşiyor. ABD, Japonya, Avrupa Birliği borsaları sene başından beri yüzde 5’in üzerinde değer kaybetti. Nakit akışı geriden gelen teknoloji hisseleri satış dalgasında başı çekiyor.

Gelişmekte olan ülke borsaları satış dalgasından geçtiğimiz yıllara göre daha az etkileniyor. Küresel büyümenin görece güçlü olması ve doların değer kaybetmeye başlaması, tahvil faizlerindeki artışın gelişmekte olan ülke borsaları üzerindeki etkisini sınırlıyor.

Jeopolitik risklerdeki artış ve olası ABD-Avrupa yaptırımları nedeniyle Rusya borsası sene başından beri yüzde 9 değer kaybetti. Yavaşlama işareti gösteren Kore ve Meksika yüzde 6,0’nın üzerinde kayıpla negatif ayrışıyor. Ancak gelişmekte olan ülkeler genelinde sert bir satış baskısı görülmüyor.

Türkiye varlıkları son dönemde sertleşen küresel satışlardan payına düşeni alıyor. Enerji fiyatlarındaki artış dış dengeyi ve enflasyon görünümünü bozarak kırılganlığımızı artırıyor.

Buna rağmen dünyaya göre daha güçlü olmayı sürdürüyoruz. Devletin çıkardığı kur garantili mevduat ürünü sayesinde Türk lirasının değer kaybının durması küresel dalgayı hafif atlatmamızı sağlıyor.

Enflasyondaki sert yükseliş ve düşük faizler nedeniyle yüzde 20’ye yaklaşan finansal baskılama hisse senedine ve yabancı para cinsi Türkiye tahvillerine yönelmeyi destekliyor.

Yerleşik yatırımcıların alışıyla Türkiye hisse senetleri sene başından beri dünya borsalarını yüzde 7, şirket tahvilleri gelişmekte olan ülkeleri yüzde 9 yendi.

Yabancı para mevduattan Türk lirasına geçişin hızlanması, kurdaki yükselişin durması ve varlık fiyatlamalarındaki iyileşme küresel dalgaya rağmen istikrarın korunduğunu gösteriyor. Doların küresel değer kaybı hiç şüphesiz bu süreci destekliyor.

Piyasalarla ilgili görüşümüzde temel bir farklılık yok. Yüksek enflasyon finansal baskılamayı artırıyor. Türk lirasından yabancı paraya geçmek finansal baskılamayı yüzde 20’den yüzde 5’e azaltıyor. Ama kaçamıyorsunuz. Geçmiş veri, hisse senedi ve emtia gibi reel varlıkların finansal baskılamadan kaçmak için en iyi yatırım araçları olduğunu gösteriyor. Dışsal şoklar ve yüksek oynaklık nedeniyle reel getiri sağlamak zor olsa da mevduat tahvil gibi sabit getirili yatırım araçlarından daha iyi nominal getiri sağlıyorlar.

Oynaklığın arttığı zor bir dönemden geçeceğiz. Ancak geçmiş tersine altın, dolar, yen, devlet tahvili gibi emin liman varlıklarından oluşan bir portföy sizi korumayacak. Risk iştahına göre değişen oranlarda portföylerde emtia ve hisse senedine yer verilmesi gerekiyor.

Tüm yazılarını göster