Küresel bazda parasal ve mali teşvik adımları atılırken, ABD’de kongreye sunulan ekonomik teşvik paketine yönelik gelişmeler önemini koruyor. Örneğin FED finansal sistemi desteklemek için politika faizini yüzde 0,00 ile yüzde 0,25 arasına düşürdü. 700 milyar dolar niceliksel genişleme programını açıkladı, günlük repo operasyonlarını artırdı. Ayrıca küresel dolar likiditesi sağlanmasını güvence altına almak için merkez bankalarıyla swap hatları oluşturdu. Ek olarak dün sınırsız miktarda Hazine kâğıdı ve mortgage menkul kıymeti alacağını duyurdu. Hükümetler ve merkez bankalarınca alınan tedbirler eşliğinde küresel hisse senetlerinde tepki denemeleri etkili olsa da Koronavirüs (Covid-19) salgınının ekonomik etkilerine ilişkin endişelerin korunduğunu takip ediyoruz.
Koronavirüsün (Covid-19) küresel çapta hızlı yayılması ekonominin neredeyse durmasına yol açarken; ilave teşvik çabalarına rağmen yatırımcılar, işletmeler ve tüketiciler arasında güven kaybı yaşanıyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde küresel teşvik, likidite adımlarıyla birlikte Koronavirüs (Covid-19) salgınının tepe yaptığına dair haberlerin, piyasalarda normalleşmenin başlaması açısından belirleyici olmaya devam edeceğini belirtelim. Küresel risk barometresi olarak da izlenen S&P 500 Endeksi 2018 diplerini ve ana trend desteğini test ediyor. Dow Jones Sanayi Endeksi ise 2018 diplerini kırarken aşağı yönlü hareketin devam edebileceğine dair sinyaller üretiyor. ABD’de yüksek getirili şirket bono ETF’si 2016 diplerine yaklaşmış durumda.
Küresel büyümenin yılın ilk yarısında Koronavirüs (Covid-19) nedeniyle daralması ikinci yarıda ise toparlanmaya başlaması bekleniyor. Örneğin geçen hafta IIF’in aşağı revize ettiği 2020 küresel büyüme beklentisi yüzde 0,2 ile 2009 yılından bu yana ki en düşük seviyeye işaret etti. Zayıf makro veriler ve son üç yılın en yüksek seviyelerine ulaşan güçlü dolar, kısa vadede piyasalar üzerinde baskı yaratmaya devam edebilir.
Bu doğrultuda bu hafta makro tarafta Avrupa ve ABD’de açıklanacak ve sert gerilemenin beklendiği Mart ayı öncü PMI endeksleri ile birlikte ABD’de haftalık işsizlik maaşı başvuruları takip edilecek önemli veriler olarak sıralanabilir. Koronavirüs (Covid-19) nedeniyle hizmet sektöründe yaşanan kapanmalar martın ikinci haftasında başlamıştı. Haftalık işsizlik başvurularında bu görünümün etkisi net olarak görülebilir. İşsizlik başvurularındaki artış ve daha yüksek işsizlik oranı, güçlü mali destek ihtiyacını teyit ederken, Michigan Güven Endeksi de tüketici davranışlarına yönelik eğilimi görebilmek açısından takip edilecek güncel ve önemli veriler arasında yer alıyor. Ayrıca ABD’de hafta genelinde Çekirdek Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE), konut verisi, dayanıklı tüketim mal siparişleri ve revize dördüncü çeyrek büyüme verisi de açıklanacak ancak geçmiş döneme ait veriler oldukları için ikincil öneme sahip olduklarını belirtelim.